fazıl say'ın piyano dışında bir enstümanı çalamaması

bilenler bilir. fazıl say diye ünlü bir piyanist var. piyano çalar. konservatuar eğitiminde piyano zaten herkesin çaldığı çalgı. bu adam bize yıllardır neyin havasını atıyor diye yıllardır düşünür dururum. tek doğru yanı var bu adamın; o da fenerbahçeli olması.

piyanist olan bir adam piyanodan başka bir şey çalamıyor diye mi yargılanıyor bu başlıkta… aman aman

peçeteye yazalım gönderelim ne çalmasını istiyorsak.

"dağ tepesinde bir çam olamazsan,
vadide bir çalı ol.
ama dere kenarındaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
çalı olamazsan bir avuç ot ol.
bir yola neşe ver.
bir nilüfer olamazsan bir saz ol.
ama gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.
hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmaya da mecburuz.
burada hepimiz için birer iş var.
cadde olamazsan, sokak ol.
kazanmak ya da kaybetmek ölçü değildir
her ne isen onun en iyisi sen ol…"
ralph waldo

niye bardağın dolu tarafından bakmak yerine boş tarafından bakılıyor? en azından bir enstrüman çalıyor ve bunu gayet de başarılı bir biçimde yapıyor.

asılsız bir iddiadır. piyanonun tellerini saz gibi çalıyordu kara toprak yorumunda.

o adam piyano çalmıyor.
piyanoyu okşuyor.
yanlışınız var. tek bir işi uzun süreli yapmak başka iş yapamadığınız anlamına gelmez. o işte ne kadar ustalaştığınızı gösterir.
t: çok daha farklı bir açıdan bakılması gereken başlık.