fazla tevazunun sonu vasattan nasihat dinlemektir

ibn-i haldun'a ait bir söz.

bu hayatta çok karşılaştığımız bir durumdur. özellikle hiç bir şey yapmamış, ''ben hayat üniversitesini bitirdim, sokakta her şeyi öğrendim, bu hayata yıllarımı verdim'' diye böbürlenen, ancak gerçekte hiç bir şey üretememiş insanların sıkça yaptığı, diğer insanlara alimmiş gibi kendilerini gösterdikleri durumlardan bir tanesidir. cahille; fazla bilgisi olmayanlarla, kerameti kendisinden menkul insanlarla fazla diyaloğa girmemek lazımdır diye düşünüyorum.

genellikle etrafımdakileri; tecrübem, aldığım eğitim ve hayata karşı olan üstün bakış açımla ezmeyeyim diyen kişinin mütemadiyen muhatap olduğu durumdur. zaten zeki insanlar kendisini öyle pazar terliği gibi ortaya atmaz. meydanı boş bulan beyinsizler ise kulaktan dolma bilgiler ile varsa bir konu hakkında yoksa götünden madde uydurmak suretiyle ilgi toplamaya çalışırlar. aynı ortamda konuya hakim olan mütevazı karaketer ise topa girmeyerek bir aptaldan nasihat dinlemeler serisine başlamış olur. seri diyorum çünkü bu tipler meydanın tamamen boş olduğuna kanaat getirdiğinde hem susmazlar hemde etrafındakileri esir alırlar.

statü olarak kendinden daha alt bir yerde* olan birisine kesinlikle tevazu ile yaklaşmayın yoksa anında vasatın da altında bir nasihatler zinciri sizi bekliyor olabilir.

ne güzel söz ne güzel tespit.

müthiş bir cümledir. herkes bu sözün anlamının bir gün farkına varır.

mutlaka karşınıza bir vasat çıkar ve siz tevazu gösterdiğiniz için size nasihat dinletir.

fazla tevazu,fazla merhamet,fazla sevgi,fazla değer
hepsi birbirine iğne iplik gibi bağlı birini fazla kaçırınca ipin ucunu kaçırıyorsunuz. bir süreden sonra suistimal başlar, günümüzde kibarlığın güçsüz göründüğü yerde asla ve asla fazla tevazu göstermeyin!

çoğu zaman doğru tespittir. ancak bu tespit teknik bir tespittir. sosyal ve en önemlisi de kolektif değildir.

vasatın içinde iş gören bilimci/teknikçi/bilim teknikçi dolaylı veya tercihe göre doğrudan bir şekilde sosyal bilimciler ile senkronize çalışmak durumunda kalacaktır. ve bu durumda da işi gereği vasat kişilerin her davranışını nimetten sayması başarısı için zaruriyet arzeder. yanlışlıkla, bilim teknik vadilerinden birinde (silikon vadisi ya da teknik üniversite gibi) çalışması gerekirken vasat insanlar ile de muhatap olmuyor ise şayet.

acı bir şekilde tecrübe ettiğimdir. bugün itibariyle tevazu vanalarını epeyi kısma kararı aldım.

bilmediğini bilmediği için bildiğinize bilmiyorsunuz muamelesi gösteren cühelayı cehaletinden tutup tavana sabitleme isteğime zemin hazırlayan tespit.

hele bir anlatmak istesinler ya, beyin jimnastiği olur bana da.

"aga bu nasihat senden dinlenebilecek bir nasihat değil, y.r.ak gibi insansın. dediğin doğru bile olsa muhakkak bi yanlışı yanlış anlamışsındır. hadi şimdi git ama yürü git"

hayatımı özetleyen , işte o söz.

nice vasatların kalbini kırmış deyimdir nice..

#3351144

düşünce ve eylemlerinizde ifrat ve tefrite kaçmayınız.
herkeş benim gibi olsun.
| aşık vasati

vasattan nasihat dinlemek yine evlâ, bir de vasat altı hiçbir şeye yaramaz insandan nasihat dinlemek de var.
hayatında beş kuruş kazanmamış ama sürekli herkese "para tutun, söyle tutumlu olun" tavsiyeleri vermeleri yok mu?

cumhuriyet savcısı bile ne kadar maaş alıyor ortadayken zamanında bir şekilde ev sahibi olmuş insanların 2025 yılında gariban bir memura "sigara içme ev al" dediğini duydu bu kulaklarım.
tek başına kira ve ailesinin tüm giderlerini karşılamasını tebrik edeceğine böyle saçmalıyor, vasati kırk çöp.

dogru. yasandi.