felç olmak

insanı üzen, çok zor zamanlar yaşamasına neden olan, hele çocukluk döneminde yaşandıysa insanı umutsuzluğa mahkum eden ama dönüştürücü bir etkisi de olan talihsizliktir.

ben durumu ilkokul dördüncü sınıfa yaşadım. o zaman bunun kalıcı bir durum olduğuna inanmıştım ama değilmiş. üç ay gibi yazınca kısa yaşayınca uzun bir zaman dilimi sürdü benim yürüyememe durumum.

acı eşiği yüksek bir insanım. her zaman da öyle oldum. sağ el bileğim kırıldığı zaman üç gün sonra söylemiştim aileme durumu. yani bileğim artık insani bir boyutun üstünde şiştiğinde. eklem romatizması yüzünden yaşadığım ağrılardan da aileme bahsetmedim uzunca süre. bunun bir nedeni nasılsa geçer diye düşünmemdi. diğer bir nedeni ise her şeyden çok sevdiğim futboldan uzak kalmama neden olabileceği korkusu idi.

ama bir gün artık yürüyemeyecek kadar ağrı hissetmeye başladım. hem bir ağrı vardı bacaklarımda hem de uyulma hissediyordum. ve artık aileme söyledim. hemen doktora gittik. eklem romatizmasının kalbime vurduğunu söyledi doktor. ya da ona benzer bir şey işte. ve kalp o an benim için çok önemli değildi ama raket gibi kullandığım sağ ayağım ve el emeği göz nuru ile geliştirdiğim sol ayağım izlemiyordu artık. geleceğin futbolcusu olma, ali sami yen stadına soyunma odası koridorlarından geçip kramponlarımı şakırdata şakırdata sahaya çıkma hayalim gözlerimin önünde anlamsızca üflenmiş bri karahindiba gibi uçtu gitti.

iğne tedavisi başladı sonra. günlük ve haftalık. ve ben o dönemi yatakta geçirdim. bacaklarım kesinlikle hareket etmiyordu. ettiği zaman ise ciddi ağrılar hissediyordum. tam bir felç durumu değildi belki ama felç olmak nedir kemiklerime kadar hissettim.

o zamanlar televizyonda öyle sürekli yayın yapan bir alet değildi. ben bir odada. tek başıma yatmak zorunda kalıyordum çoğu zaman. bir iki gün sonra annem bana bir koli getirdi. biraz gelişigüzel bantlanmış bir koli idi. ve içi tıka basa kitap doluydu. dünyalar benim oldu.

kolinin içinde en çok kemalettin tuğcu kitapları vardı. neredeyse tüm seri. birkaç jules verne pırıl pırıl parlıyordu. ve elbette akrabası olmaktan her zaman gurur ve onur duyduğum aziz nesin kitapları.

iştahla okudum. bu üç yazara ve onları bana getiren anneme çok şey borçluyum. zor zamanlarımı bir hayal yolculuğuna çevirdiler elbirliği ile.

benim düşündüğüm gibi olmadı. bu durum geçici bir durummuş. birkaç ay sonra iyileştim ama fizikten biraz güçsüz düşmüş olsam da o kadar çok kitap okumuştum ki zihnen dönüştüğümü hissettim.

elbette kötü zamanlardı ama bana çok şey kattı.

felç olmak ve alzhemier beni korkutan hadiseler. düşünmesi bile üzmeye yetiyor elbet her şey allahtan.

hele yüz felci...

6 ay çektim mereti yine böyle sıcak bir zamanda denk gelmişti... klima mlima hak getire ama artık kaldırmadı bünyem... 6 ay quasimodo gibi gezip alay konusu olmuştum...

dalga geçen tüm şeref yoksunlarını allah bildiği gibi yapsın...