felsefenin bireye olan faydaları

- ön yargılardan uzak, yeni yargılara açık olması
- olgu ve olayları akıl yoluyla çözebilme
- bilinçli ve kendi hayatına yön veren bireyler olma
- kendini tanıyabilmesi ve farklı fikirlere açık olması
- çok yönlü bakıp, özgürce düşünebilme

ekleyebilirsiniz

eleştirel düşünme
dogmalardan sıyrılma
evrene farklı pencerelerden bakabilme
olay ve olgulara ön yargısız yaklaşabilme

özgür düşünce: kendini özgürce ifade edebilme yetisine hakim olmanı sağlar.
çok yönlü bakış açısı kazandırma. sürekli irdeleyen bir insan düşünün. şimdi de başka şüpheci birini düşünelim. her biri bir konu hakkında farklı şeyler düşünecektir. farklı yerlere takılacaktır her takıldığında başka yerler keşfedecektir. bir olay ve durum karşısında her önüne çıkanı düşünüp genel bir bakış açısı kazanılması sağlanacaktır. bu durum önsezi yeteneğini geliştirir. bir nevi durumlar karşısında doğru karar verme yetisidir bu. hayat kurtarır başını beladan kurtarabilirsin.

felsefe, doğruyu bulma yolunda, düşünsel bir çalışmadır.
platon'un bu sözüyle yola çıkarsak; her birimiz kendi kendine yetebilen insanlar olabiliriz. bilinçli, doğru karar veren bir birey olma çabası yersiz midir?

önsezi kısmı beni felsefi düşünmeye daha çok itiyor diyebilirim. kahin olmak kim istemez? böyle bir güç elimizde yokken yaratabilir miyiz ona yaklaşabilir miyiz sorusu gelir aklıma. bir sonraki durumu kestirebilmek bir ayrıcalıktır kanımca. bazılarına 'insan sarrafı' denilir. şimdi böyle yapacak deyip bir sonraki hamlesinde haklı çıkarmak kendini. kendini iyice tanıyıp bir sonraki hareketini ve alabileceğin faydaları kestirebilmek çok mühim mesele.

ilk önce oyunun kurallarını öğrenmelisiniz, sonra da herkesten iyi oynamayı.”
albert einstein

içime dönük yaşarken mutlu olmayı, acıya karşı dayanıklı olmayı, tepkilerimi kontrol edebilmeyi, doğru karar verip uygun seçimler yapmayı istiyorum. bunun için düşmanım olan yüzeyselliği bırakmam gerekecek. ben derinlere girmek için mücadele etmeye çalışırken uzaktan garip sesler gelecek. felsefe yapma! kusura bakma kendim için hayatımı anlamlandırıp, oturtturmam için azıcıkta olsa ucundan tutmalıyım bu işin. ben bakış açımı, tepkilerimi değiştirirsem mutlu olma yoluna girebilirim. her şey dünya'yı ve kendimi daha iyi algılamam için...

denemekte fayda var.*

ayrıca pozitif bilime giden yoldur.

lisede çok sevdiğim bir hocamın tanımını hatırlatmış faydalardır.

"çocuklar felsefe, doğru düşünmeyi öğretir."

lisedeyken en sevdiğim, aldığım puanların tek yüksek olduğu dersti.felsefe bireye bilinç katıyor..

felsefe hayattır, felsefe nefestir. ister inançlı ister inançsız bireyler olsun, felsefe insana düşünce kapılarını ardına kadar açar. ufkumuzu genişletir. farklı pencerelerden bakmamızı sağlar. müslüman olduğumuzu baz alırsak, orta ve yeni çağda islam alimlerinden bazılarının derin felsefeyle uğraştığını görüyoruz. aklımızı genişleten; allah, din, evren, öbür dünya, ceza-ödül sistemlerine farklı bakış açıları getirebilen çok gerekli bir ilim dalıdır.

özellikle tipi kayık olan erkek bireylere eli yüzü düzgün dişi bireyler ile sohbet etme imkanı verir. dişi bireyler ise genellikle toplumsal önyargıyı kırabilmek ve bak ben de entelektüel olabiliyorum diyebilmek adına felsefeyle iştigal edebiliyo..

kafa açar.

felsefe, size düşünmeyi, sorgulamayı ve mantığı öğretir. bunları öğrendiniz mi hiçbir şeye körü körüne inanmazsınız neden derseniz, çünkü sorgulama başlar.
önce kendini, sonra çevreni ve daha sonra geneli. işte o zaman ülke gerçek anlamda kalkınır.
haddine değil ama tavsiyem, çocuğunuza mutlaka zamanı gelince felsefe dersi seçmeli bile olsa fazlasıyla aldırın.

hiçbir faydası yoktur boşuna zorlamayalım.. hava cıva.

felsefenin bireye katkıları

- akla, mantığa uygun düşünmeyi sağlar.
- düşünce ve davranışlarda tutarlı olmayı sağlar.
- eleştirmeyi, sorgulamayı öğretir.
- araştırıp, öğrenmeyi sağlar.
- saygılı ve hoşgörülü olur.
-kendine olan özgüveni ve saygısı artar.
-kendi düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilir.
- özgün ve yaratıcı fikirlere karşı açık olur.
- bilim ve teknolojinin gelişmesinde etkindir.
- çevreye ve doğaya olan bilinci artar.
- dürüst, ahlaklı ve çalışkan bir birey olur.
- hayatını sorgular ve yaşamın amacını keşfeder.
- hayatı anlamlı yaşamak için sevgi, saygı, adalet, merhamet gibi duyguların önemini fark eder.
- olaylar ve kişiler arasındaki ilişkileri analiz etme ve açıklama becerisi kazanır.
- kendini sever, kendini tanır. başkaları için değil kendisi doğru bulduğu için böyle davranır.

bunun gibi birçok özelliklere ve donanımlara sahip olur. en önemlisi; kendisini, çevresini, hayatın amacını tanır ve keşfeder.

felsefe de, diğer alanlar gibi çok önemli bir yere sahiptir. insanın, sorgulamasını ve körü körüne bir şeylere bağlanmamasını sağlar. inandığı değerlerin önemini fark eder veya bunların faydasının olmadığını anlar. matematik gibi rasyonel alanların yanı sıra felsefe de bir milletin kendisini kalkındırması ve yüceltmesi için gerekli bir alandır.

pencereden dışarı gökyüzüne bakın; siz 'yarın hava nasıl olur.?' diye düşünün ben de 'şu yıldız mı gezegen mi.?' diye düşüneyim, biraz bakmak-görmek arasındaki ince çizgi.. yani kiminin hayata bakışı dizi-tv odaklı robotize olup hava-civa der, kimi de 5n1k tarzı hayatı sorgular devamlı araştıran karakter olarak hayatını sürdürür... herşeyin merkezi düşünce; beyin değerli bir organ, kullandıkça değeri artan, pas tutmayan... ne demiş descartes 'düşünüyorum öyleyse varım.' var olabilenlere saygılar..

içini ve dışını çok iyi bildiğini sandığınız evinizin hiç var olduğunu bilmediğiniz bir penceresinden bakmak, daha önce görülmemiş bir açıdan görmektir demiş filozof. kim o filozof? ben... düşünen ve düşündüren herkese selam

uyku getirir.

kesin inançlı biri olarak erken dönemde* orhan hançerlioğlunun felsefe sözlüğünü okumuştum. islami kesimin çoğu kitabını okumuş olmama rağmen eski basım, yazarının özellikle bize kıcık olduğu, maddelerine kendi düşüncelerini yansıttığı çok da objektif olmayan bir sözlük iç dünyamda ağır tahribatlara neden olmuştu. normalde her soruya üç beş hazır cevabım vardı, ancak bu sözlüğü okuduktan sonra her cevabıma cevabını veremeyeceğim üç beş soru bıraktı ve bu sorulara içerden cevap vermek imkansızdı. bizim kesminin felsefi kitapları da hakikati aramaktan uzak nahif bir savunmadan öte değildi. hakikat her zaman kişiye huzur vermez. ucundan kenarından okuduğum ve dinlediğim kadarıyla bana en büyük katkısı inancım dahil söylenen her bir şeye "acaba?" diyebilme yetisini kazandırmasıdır. huzurumu tümden kaçırmadan şimdilik bu kadarı bana yeterli.

dişleri güçlendirir.

zihin tıkanıklığını giderir, beynin kıvrımlarını cilalar ve tekil pencerenin bir düzine olmasına vesile olup bakış açınızı renklendirir. bu renk ağır tonlar olabilir, yok öyle cicili bicili gökkuşağı falan.

felsefenin fayda kavramı ile uzaktan yakından alakası yoktur. tek derdi hakikattir.

felsefe derinlemesine yapıldığında birey için faydalı veya işe yarar bir şey değildir. aksine bireyin anksiyetesini artırır. filozoflar sıkıntılı insanlardır, düşünmek bir hastalık gibi ilişmiştir onlara, devası da yoktur ölümden başka.

ucundan azıcık felsefe (mantık bilimi filan) bilenler/yapanlar için faydadan belki bahsedilebilir.

aklının hiç girmediğin bir uç icrasına doğru açılmak