feminist lgbt vegan ve daha niceleri

türk aile yapısını, türk örf ve adetlerini (haremlik selamlık yobaz arap adetlerinden bahsetmiyorum, şerefli türk geleneklerinden bahsediyorum), türk ve atatürk gençlerinin idealist kimliğini yok etmek için batı tarafından türkiye'ye sürekli pompalanan rezilliklerdir.
bu ülkede feminizm kavramı yokken, bu ülkenin kadınları bu ülkenin en önemli yerlerine gelebiliyordu. başbakan bile olabiliyordu. bu ülkeye kadın haklarıyla kadınları ihya etmiş bir atatürk geldi. feminizm kadın değil bayan demek dışında ne yarar sağladı türk kadınına!
bu ülkede lgbt kavramı yokken, halk eşcinsel zeki mürenleri, trans bülent ersoyları bağrına basıyor, onlara sanat güneşi, diva gibi ünvanları layık görüyordu. lgbt geldi millet eşcinsel insanlarımızdan, trans insanlarımızdan nefret etti!
biz bu rezil kavramlar türkiye'ye batı tarafından sokulmadan önce yamyam filan değildik kimse korkmasın! biz yunus emrelerin, hacı bektaş-i velilerin, pir sultan abdalların torunlarıyız! zamanında avrupa, ülkelerinde bir tane müslümanın bir tane yahudinin yaşamasına izin vermezken, bizim ülkemizde yüzbinlerce gayri müslim huzur içinde yaşıyordu!
siz kime insanlık öğretiyorsunuz lan! bu batı rezilliklerinin sonucu uyuşturucu denilen pisliği çekip çekip sokaklarda seks yapan insanlar işte! istanbul kocaman bir geneleve dönmüş, fuhuşun başkenti olmuş yazıklar olsun!
metroda yiyişenleri uyaran insanları yobaz ilan etmeseydiniz, lgbt yürüyüşünde küçücük oğlan çocuklarını kadın kılığına sokup onlarla dudak dudağa öpüşen ondan sonra da yol ortasında soyunan sapıklara laf etseydiniz, seks işçiliğini kadın hakkı gibi gösteren foncu feministlere "siz ne saçmalıyorsunuz! kadın bedeni parayla sömürülemez!" deseydiniz bugün sokaklarda ruh hastaları bilmem ne yapmıyor olurdu!

değişim rüzgarını görünce zatürre olan, iyileşmesi için çemkirilmesi gereken başlık.
sen ataerkil ayrıcalıklarını mıncıkla ki erkek kalasın, yorulunca gidip bi inek yer dünyanın tepesinden bakmaya devam edersin.

tebrik ettiğim topluluklardır. örf ve adet saçmalıklarından oldum olası nefret ederim, hayatım boyunca yok saymışımdır.
şimdi bu başlığa göre ben neyim? sabah kıymalı makarna yedim, sanırım vegan değilim. feminist miyim bilmiyorum. lpg'de değilimdir, ben dizelciyim çünkü.

başlığına vegan yazılan ama girdide gördüğüm kadarıyla veganlığa saydırılmayan topluluklar bütünü.

bir vegan olarak buna alındığımı belirtmeliyim, evet.

önüne gelen kadın feminist oldu kelime anlamını bilmeden. sırf farklı gözükmek için karşı cins gibi davranmak moda oldu hastalık kavramından çıkıp modaya dönüştü. veganlık ortaya çıktı ne olduğunu bilmeden evet veganım ben diyenler oldu. biz araştırmadan, öğrenmeden sırf özentilik olsun diye çoğu şeyin peşinden gitmeye uğraşan bir toplumuz. eğer bilinçli bir toplum olsak feminist olmak yerine kadın veya erkek fark etmeksizin saygılı olmayı öğrenirdik. lgbt olan bir birey gördüğümüzde dışlamak veya eleştirmek yerine yardımcı olabilirdik. daha bunun gibi o kadar çok kavram o kadar çok farklı düşünce var ki... önce ne olduğunu öğrenmek gerekiyor sonra da körü körüne bağlanmadan ve bunu moda haline getirmeden önlemler almalıyız. çünkü bilinçsiz bir topluma her şeyi çok kolay empoze edebilirsiniz. her konuda öğrenmemiz gerekiyor sağlıklı bireyler yetiştirmek için.

feminizm, lgbt hakları savunuculuğu, veganizm vs. içinde bulunduğumuz zamanın getirileridir.ilkel toplumlarda ve ortaçağda bu kavramların hiçbirinden bahsedemezdik. feminizmden bahsedemezdik çünkü kol gücüne dayanan bir sistem vardı ve fiziksel olarak güçlü olan doğal olarak sistemi yönetiyordu ve kuralları da onlar koyuyordu.eski dönemlerde feminist bir grup ortaya çıkıp "eşitlik istiyoruz, biz kadınlar da avlanabiliriz, biz de sizin gibi savaşabiliriz" deseydi belki de hepimiz vahşi hayvanlara yem olacak ve yok olup gidecektik.sanayi devriminin ilk yıllarında lgbt hareketi bu kadar güçlü olsaydı, lgbtler toplanıp "biz de varız, evlenme hakkı istiyoruz, ayrı soyunma odaları istiyoruz, hissettiğimiz gibi tanımlanmak istiyoruz" vs deselerdi endüstriyel gelişim sekteye uğrayacaktı.aynı şekilde avcılık-toplayıcılık döneminde insanlar "biz artık et yemiyoruz, bu hayvanlara eziyettir" deseydi hepimiz açlıktan ölecektik çünkü o zamanlar bugünkü gibi besin maddesi çeşitliliği yoktu ve doğayla başedebilmek için et gibi besleyici şeylere ihtiyacımız vardı.ama bugünkü şartlar aynı değil.şartlar değiştikçe bu hareketlerin de etkisi gittikçe artacak.bu akımların görüşlerini tamamen kabul etmek zorunda değiliz.mesela ben de bazı grupların eşitlik adı altında ayrıcalık talep etmesine tepkiliyim, politik doğruculuğa tepkiliyim, erkekken kadın olan bir transın kadın kategorisinde yarışmalara girip madalyaları toplamasına tepkiliyim, sinema, edebiyat gibi alanlarda yapılan ayrımcılığa tepkiliyim.bunları akıl süzgecimizden geçireceğiz ve mantıklı gelenleri kabul edip saçma gelenleri eleştireceğiz.ama tam karşıdan cephe almak saçma geliyor.türk kültürü ve atatürk meselesine gelince, bir milletin sabit bir kültürü yoktur.kültür sürekli değişir.atatürk de yaptığı devrimlerle kendi içinden çıktığı kültürün karşısında olmayı göze almıştır.

zeki müren, bülent ersoy baş tacı edilip sokaktaki eşcinseller translar katledildiği için bu haldeyiz. kimse öyle sizin bildiğiniz gibi saygı filan duymadı hiçbir zaman, o saygı sadece paraya olan saygıydı. gidin bakın türkiye'deki translara geçmişte yapılanlara sonra gelin burda bık bık saçmalayın. evet avrupa ülkelerinde bir tane yahudi yasayamazken burda yaşıyordu. ama geçmişte kaldı geçmişle övünülerek bir yere gelinseydi ülke zaten bu halde olmazdı. git bakalım sokaktan üç kişi çevir yahudileri sever misiniz diye sor.

feminizm 18.yy dan beri yaşamakta, cinsel kimlik ve yönelim farklılıkları insanlık tarihi kadar eski iken ancak postmodern dönemde farklılıklara saygı gösteren bir duruş oluşabildiği için insanlar farklı olduklarını kabul ediyorlar. burda ben batı pompalamasından ziyade her devirde olduğu gibi medeniyetin yüzyıllarca gerisinden gelen ve eskiye özenen muhafazakar bakış açısını görüyorum. her devirde kavramların suyunu çıkaranlar olur, onları ön plana çıkarıp gerçekleri özellikle de asırlık mücadeleleri sadece bir duyar kasma konusuna indirgememek gerekir. düzeltme: baayan denmez kadın denir.