41.
bir adalet ağaoğlu kitabıdır.
türk edebiyatında en sevdiğim romanlardan biridir. yol hikayelerini oldum olası çok severim. nedense yola çıkmak benim için kurguda da gerçeklikte de her zaman heyecan verici bir özgürlük duygusu ile eşdeğerdir. ayrıca bu kitaptan tunç okan tarafından uyarlanan sarı mercedes filmi de en sevdiğim filler arasındadır.
almanya'da işçi olarak çalışan bayram ünal bu ülkeye işçi olarak gelirken çok da ahlaklı bir yol izlememiştir. ama almanya'da çok sıkı çalışıp az harcayarak kendisini bok rengi ya da bal rengi bir mercedes almayı başarmıştır.
bayram ünal'ın derdi her zaman aşağı sınıfta görüldüğünü, öksüz olduğu için ezildiğini düşündüğü memleketine sarı bir mercedesin şoförü olarak girebilmektir. ve bunun için yine kendinden başkasını düşünmeyerek ankara yollarına düşer.
o kadar derin, o kadar içten bir hikayedir ki insanın defalarca okuyası gelir. bayram ünal'a çok kızarım her seferinde ama olayın bir noktasında ona hak vermeden de edemem.
bir başka araba sevdasıdır bu hikaye. insanı çok daha derin bir yerden yakalar.
türk edebiyatında en sevdiğim romanlardan biridir. yol hikayelerini oldum olası çok severim. nedense yola çıkmak benim için kurguda da gerçeklikte de her zaman heyecan verici bir özgürlük duygusu ile eşdeğerdir. ayrıca bu kitaptan tunç okan tarafından uyarlanan sarı mercedes filmi de en sevdiğim filler arasındadır.
almanya'da işçi olarak çalışan bayram ünal bu ülkeye işçi olarak gelirken çok da ahlaklı bir yol izlememiştir. ama almanya'da çok sıkı çalışıp az harcayarak kendisini bok rengi ya da bal rengi bir mercedes almayı başarmıştır.
bayram ünal'ın derdi her zaman aşağı sınıfta görüldüğünü, öksüz olduğu için ezildiğini düşündüğü memleketine sarı bir mercedesin şoförü olarak girebilmektir. ve bunun için yine kendinden başkasını düşünmeyerek ankara yollarına düşer.
o kadar derin, o kadar içten bir hikayedir ki insanın defalarca okuyası gelir. bayram ünal'a çok kızarım her seferinde ama olayın bir noktasında ona hak vermeden de edemem.
bir başka araba sevdasıdır bu hikaye. insanı çok daha derin bir yerden yakalar.
devamını gör...
42.
en iyi yorumu müzeyyen senardan dinlenir bir de taş plak ise mest olursunuz.
devamını gör...
43.
ismail hakkı bey’in nadide eseridir. mustafa kemal’in pek sevdiği, beni 1900’lü yıllara götürüp aşk acısı ve geçmişe özlem çektiren fevkalade bir şey. herhalde ismail bey bir hatuna gönül kaptırır, ancak karşılık alamaz. ardından ise eseri besteler. kimi tarihçiler ise toplumun kayıpları üzerine bestelendiğini söyler. öyle veya böyle, oldukça anlamlı bir eserdir.
devamını gör...