fiziksel zulmün erotik cazibesi
başlık "insan olun biraz" tarafından 23.01.2022 14:39 tarihinde açılmıştır.
1.
susan sontag’ın radikal irade üslupları isimli dolu dolu deneme kitabının pornografik hayal gücü isimli denemesinde geçen bir tanımlamadır.
fiziksel şiddetin ayartıcı bir etkisi olduğunu söyler susan sontag bu denemesinde ve iğrenç ve tiksindirici şeylerde de aynı cazibenin söz konusu olabileceğini de ekler.
fiziksel zulmün erotik cazibesi elbette ki en sistematik halini marquis de sade metinlerinde bulmuştur. maruquiz de sade’nin etkisi altında yazılmış olan histoire d’o isimli kitabın filmini izlediğimde bunu net olarak görmüştüm aslında.
filmde o kendi kişisel kıyametine giden yolda sınırsız bir cinsel özgürlük ile ilerler ve her sahnede cinsellik geleneksel kalıpları aşarken bir sahnede tamamen aydınlanmaya neden olan bir sahne vardır.
diz çökerek ellerini yere koymuş bir vaziyette duran iki kadın görürüz sahnede. bellerinden itibaren örtülen bir perde kadınların sadece üst bedenlerini görmemize olanak verir.
perdenin arkasında iki adam vardır. biri elinde kırbaçla kadınlardan birini kırbaçlarken diğeri ise diğer kadınla anal yoldan bir ilişki halindedir.
bu aslında pornografik bir sahneden daha fazlasıdır. bu bir deneydir. bu sahneyi kurgulayan kişi izleyiciden hangi kadının kırbaçlandığını hangi kadının cinsel ilişki halinde olduğunu sadece çıkardıkları seslerden ve yüz ifadelerinden anlamasını ister. ancak sahneye göre bu mümkün değildir. çünkü fiziksel zulüm ve cinsel ilişki anında verilen tepkiler ayırt edilemezdir.
bu sahne ile susan sontag’ın cümlesi bence tam anlamıyla örtüşmektedir. engin sinema bilgimle bu konuya da açıklık getirdiğime göre şimdi kendi elimi çimdikleyerek bir deney yapmak üzere uzaklaşıyorum.
fiziksel şiddetin ayartıcı bir etkisi olduğunu söyler susan sontag bu denemesinde ve iğrenç ve tiksindirici şeylerde de aynı cazibenin söz konusu olabileceğini de ekler.
fiziksel zulmün erotik cazibesi elbette ki en sistematik halini marquis de sade metinlerinde bulmuştur. maruquiz de sade’nin etkisi altında yazılmış olan histoire d’o isimli kitabın filmini izlediğimde bunu net olarak görmüştüm aslında.
filmde o kendi kişisel kıyametine giden yolda sınırsız bir cinsel özgürlük ile ilerler ve her sahnede cinsellik geleneksel kalıpları aşarken bir sahnede tamamen aydınlanmaya neden olan bir sahne vardır.
diz çökerek ellerini yere koymuş bir vaziyette duran iki kadın görürüz sahnede. bellerinden itibaren örtülen bir perde kadınların sadece üst bedenlerini görmemize olanak verir.
perdenin arkasında iki adam vardır. biri elinde kırbaçla kadınlardan birini kırbaçlarken diğeri ise diğer kadınla anal yoldan bir ilişki halindedir.
bu aslında pornografik bir sahneden daha fazlasıdır. bu bir deneydir. bu sahneyi kurgulayan kişi izleyiciden hangi kadının kırbaçlandığını hangi kadının cinsel ilişki halinde olduğunu sadece çıkardıkları seslerden ve yüz ifadelerinden anlamasını ister. ancak sahneye göre bu mümkün değildir. çünkü fiziksel zulüm ve cinsel ilişki anında verilen tepkiler ayırt edilemezdir.
bu sahne ile susan sontag’ın cümlesi bence tam anlamıyla örtüşmektedir. engin sinema bilgimle bu konuya da açıklık getirdiğime göre şimdi kendi elimi çimdikleyerek bir deney yapmak üzere uzaklaşıyorum.
devamını gör...