1.
devamını gör...
2.
yaşar kemal'in yanlış hatırlamıyorsam ağacın çürüğü isimli kitabında okuduğum ve benimsediğim bir bedduadır.
yaşar kemal bu bedduanın çukurova yöresinde insanlara zulmeden ağalar için kullanıldığını anlatır kitaptaki yazısında. insanlar kendilerine zulüm yapanlara zulmün artsın derlermiş, artsın ki sonunda senin de başın yansın.
tarihte anlı şanlı zalimlerin nasıl yerle yeksan olduğunu okuduk, hatta bazılarının düşüşüne bizzat şahit olduk ama nedense pek umudumuz yok bu zamanlarda. çünkü zalimin zulmünü alkışlayan çok insan var. belki önceden de böyleydi ama sanki farklı bir dönem yaşıyoruz modern çağ adı altında.
ece temelkuran bir söyleşi esnasında bir soru sormuştu. böyle durumlarda hep o soru gelir aklıma. siz ne zaman bu kadar zalim oldunuz sorusunu soracağımız o kadar çok insan var ki hangi birine hesap soracağımızı şaşırdık.
kötülüğün sıradanlığını yaşıyoruz. ve artık hiçbir kötülük sıradışı gelmemeye başladı bize. nasıl bir kanıksama içine düştüysek geleni ağa gideni paşa olarak görüyoruz ve önümüzdeki maçlara bakıyoruz kaybedeceğimizi bile bile.
bütün mazlumlar sıraya girmiş. herkes zalimlik yapma imkanı kendine gelsin diye bekliyor. herkes geleceğin kara gözlü zalimlerinden olma telaşında. sırası gelen sırası geçeni ezecek. küçük balık büyük balığın zulmünden çok şey öğreniyor ileride daha iyisini yapmak için.
bana bir şeyhler oluyor oyununda söylenen söz gibi bir durum. zulüm kimse zalimlik yapmadığında biter, mazlumlar dahil.
bu çağdan iliğimizle kemiğimizle nefret etmememizin yeterli olduğunu düşünen insanlar olduk. şato yolunda kendini bile kaybeden kadastrocu k.'nın neslinden geliyoruz hepimiz.
yine de tüm zalimlere söylenecek güzel bir söz bu. zulmün artsın.
yaşar kemal bu bedduanın çukurova yöresinde insanlara zulmeden ağalar için kullanıldığını anlatır kitaptaki yazısında. insanlar kendilerine zulüm yapanlara zulmün artsın derlermiş, artsın ki sonunda senin de başın yansın.
tarihte anlı şanlı zalimlerin nasıl yerle yeksan olduğunu okuduk, hatta bazılarının düşüşüne bizzat şahit olduk ama nedense pek umudumuz yok bu zamanlarda. çünkü zalimin zulmünü alkışlayan çok insan var. belki önceden de böyleydi ama sanki farklı bir dönem yaşıyoruz modern çağ adı altında.
ece temelkuran bir söyleşi esnasında bir soru sormuştu. böyle durumlarda hep o soru gelir aklıma. siz ne zaman bu kadar zalim oldunuz sorusunu soracağımız o kadar çok insan var ki hangi birine hesap soracağımızı şaşırdık.
kötülüğün sıradanlığını yaşıyoruz. ve artık hiçbir kötülük sıradışı gelmemeye başladı bize. nasıl bir kanıksama içine düştüysek geleni ağa gideni paşa olarak görüyoruz ve önümüzdeki maçlara bakıyoruz kaybedeceğimizi bile bile.
bütün mazlumlar sıraya girmiş. herkes zalimlik yapma imkanı kendine gelsin diye bekliyor. herkes geleceğin kara gözlü zalimlerinden olma telaşında. sırası gelen sırası geçeni ezecek. küçük balık büyük balığın zulmünden çok şey öğreniyor ileride daha iyisini yapmak için.
bana bir şeyhler oluyor oyununda söylenen söz gibi bir durum. zulüm kimse zalimlik yapmadığında biter, mazlumlar dahil.
bu çağdan iliğimizle kemiğimizle nefret etmememizin yeterli olduğunu düşünen insanlar olduk. şato yolunda kendini bile kaybeden kadastrocu k.'nın neslinden geliyoruz hepimiz.
yine de tüm zalimlere söylenecek güzel bir söz bu. zulmün artsın.
devamını gör...