1.
               
      
  
          linkin park'ın çok şiddetli dinleyicisi olmayıp, hit ve alt hitlerine daha hakim olan biri olarak 2 çift laf edebilirim diye düşüyorum. albüm chester bennington’ın intiharından yaklaşık 7 yıl sonra yayımlandı. grubun yeni vokalistiyle yola devam etme kararı aldıktan sonra çıkardığı ilk albüm. isim itibariyle altında yatan subliminal mesaj  bir mesaj var. hem grubun orijinal ismi olan xero'ya da bir gönderme yapılıyor, hem de bizi sıfırdan değerlendirin kardeşim demek istiyorlar. 
ben linkin park'ın emily armstrong sunumunu gerçekleştirdiği los angeles'ta düzenledikleri özel bir canlı yayın konserine (1 hafta sonra sanırım) arada kurcaladığım roguenjosh adlı youtube kanalında denk gelmiştim. izlerken çocukcağız ne hissettiyse aynısını hissettim, hatta aynı anda alkışladım. erkek egemenliğinde olan metal piyasasında kadınların yeri bence özeldir. (kızlar alırım bi like.)
ilk tanıtım konserine bakıldığında muazzam bir stres havası hakim. nasıl olmasın abicim? mike shinoda'nın stresini geçtim, emily'nin yerinde olsam fenalık geçirirdim herhalde. kült bir ismin yerine geçmişsin, from zero dense bile linkin park'ın eski eserlerini icra etmek zorundasın. kıyas, eleştiri, küfürler, belirsizlik, ihtiras... 30 yıl prova yapsan bile, o an bir başkadır eminim.
emily ile karşılaşan hayranlar güzelce ortadan bölünmüş karpuz gibilerdi. bir yanda chester chester diye sinirden üstünü parçalayanlar, diğer yanda da anime karakteri gibi omuzlarından kalpler çıkanlar. ama ne oldu? emily hiç beklenmedik bir şekilde linkin park'ın eski - belki de yeni - fanları tarafından jet hızıyla bağırlara basıldı. bence bu hiç beklenmiyordu.
internetten çarptığım bilgilere göre from zero'nun ilk haftadaki başarıları şu şekilde:
- 13 ülkede bir numaradan giriş yaptı.
- abd’de billboard 200 listesinde 2. sıraya yerleşti.
- ingiltere’de uk albums chart listesinde 1 numara oldu.
- streaming ve albüm satışları açısından çok güçlü bir ilk hafta geçirdi.
yeni linkin park'ı pek beğenmeyenlerin "baaaak gördün müüü" diyeceği olaylar da şu şekilde:
- artık fiziksel albüm alınmadığı için listelemeler genellikle online platformlardan belirleniyor. from zero, hybrid theory, meteora ve minutes to midnight albümlerinden sonra en çok dinlenen 4. albüm. geride bıraktığı albümleri gayet güzel tokatlamış ama önündeki 3 albümü hiçbir zaman geçemeyeceği belirtiliyor.
-bu kadar.
sosyal medya ağının genişlemesiyle birlikte linkin park'ın bu albümle hayran sayısını artırdığı belirtiliyor ancak, ne kadar albüm çıkarırlarsa çıkarsınlar hala en ikonik ve şarkılarının seviyesini tam olarak geçmediği görülüyor. bence bu albümle birlikte anlaşılması gereken şey linkin park'ın sadece chester'dan ibaret olmadığı, daha ''ana'' bir beyninin olduğu. aynı şeyi the prodigy için de söyleyebilirim. keith flint intihar etmesine rağmen son konserlerine baktığımda ortam ve kitle hala aynı. keith frontman olsa bile grubun beyni liam howlett.
from zero süre olarak çok kısa ve tam olarak başlat, hiç elleme, bitsin tadında modern bir albüm. tırı vırı yapmayın, sıfırdan başlayın, tadına varın.
-pland based ukdesidir. teşekkürler.
  ben linkin park'ın emily armstrong sunumunu gerçekleştirdiği los angeles'ta düzenledikleri özel bir canlı yayın konserine (1 hafta sonra sanırım) arada kurcaladığım roguenjosh adlı youtube kanalında denk gelmiştim. izlerken çocukcağız ne hissettiyse aynısını hissettim, hatta aynı anda alkışladım. erkek egemenliğinde olan metal piyasasında kadınların yeri bence özeldir. (kızlar alırım bi like.)
ilk tanıtım konserine bakıldığında muazzam bir stres havası hakim. nasıl olmasın abicim? mike shinoda'nın stresini geçtim, emily'nin yerinde olsam fenalık geçirirdim herhalde. kült bir ismin yerine geçmişsin, from zero dense bile linkin park'ın eski eserlerini icra etmek zorundasın. kıyas, eleştiri, küfürler, belirsizlik, ihtiras... 30 yıl prova yapsan bile, o an bir başkadır eminim.
emily ile karşılaşan hayranlar güzelce ortadan bölünmüş karpuz gibilerdi. bir yanda chester chester diye sinirden üstünü parçalayanlar, diğer yanda da anime karakteri gibi omuzlarından kalpler çıkanlar. ama ne oldu? emily hiç beklenmedik bir şekilde linkin park'ın eski - belki de yeni - fanları tarafından jet hızıyla bağırlara basıldı. bence bu hiç beklenmiyordu.
internetten çarptığım bilgilere göre from zero'nun ilk haftadaki başarıları şu şekilde:
- 13 ülkede bir numaradan giriş yaptı.
- abd’de billboard 200 listesinde 2. sıraya yerleşti.
- ingiltere’de uk albums chart listesinde 1 numara oldu.
- streaming ve albüm satışları açısından çok güçlü bir ilk hafta geçirdi.
yeni linkin park'ı pek beğenmeyenlerin "baaaak gördün müüü" diyeceği olaylar da şu şekilde:
- artık fiziksel albüm alınmadığı için listelemeler genellikle online platformlardan belirleniyor. from zero, hybrid theory, meteora ve minutes to midnight albümlerinden sonra en çok dinlenen 4. albüm. geride bıraktığı albümleri gayet güzel tokatlamış ama önündeki 3 albümü hiçbir zaman geçemeyeceği belirtiliyor.
-bu kadar.
sosyal medya ağının genişlemesiyle birlikte linkin park'ın bu albümle hayran sayısını artırdığı belirtiliyor ancak, ne kadar albüm çıkarırlarsa çıkarsınlar hala en ikonik ve şarkılarının seviyesini tam olarak geçmediği görülüyor. bence bu albümle birlikte anlaşılması gereken şey linkin park'ın sadece chester'dan ibaret olmadığı, daha ''ana'' bir beyninin olduğu. aynı şeyi the prodigy için de söyleyebilirim. keith flint intihar etmesine rağmen son konserlerine baktığımda ortam ve kitle hala aynı. keith frontman olsa bile grubun beyni liam howlett.
from zero süre olarak çok kısa ve tam olarak başlat, hiç elleme, bitsin tadında modern bir albüm. tırı vırı yapmayın, sıfırdan başlayın, tadına varın.
-pland based ukdesidir. teşekkürler.
devamını gör...