futbol izlemenin cahillik olması

bir realite.

izlemem, anlamam. izleyene saygi duymam, izleyen varsa engellesin, dm kutuma gelip sovsun bana.

o kadar netim

yani, ne diyeyim dediğim iddiadır.

size bir futbol tutkunundan bahsedebilirim ama...

eski aristokrat. 60'lı yaşlarında (eski macar aristokratı) bir eleman. 11 dil biliyor. 7'si ana dili düzeyinde. farklı diller bilen dadıları varmış büyürken. öyle yetiştirmişler. kendisi bununla övünmez. benim yerimde siz olsanız da böyle öğrenirdiniz demişti. dünyada gezmediği az ülke kalmış. sanırım 3 veya 4 üniversite bitirmişti. yüksek lisans ve doktoraları da var ayrıca. arkadaşım diyemiyorum çünkü en son kendisine laf sokmuştum çok fena. yanıt veremedi zira haklıydım. sonra muhabbetimiz bitti. *

sürekli hale geliyorsa ve yaşamın merkezini işgal ediyorsa klinik bir vaka olarak tespit edilesi yüksek obsesyon hali.

niye olsun ki. her insanın bir hobisi var. ben resim yapmayı severim, sen kitap okumayı seversin bir başkası da futbolu takip etmeyi sever. her insan farklı, her insanın hayattan zevk alma şekli farklı. her insanın hayata bakışı ve baktığı noktadan gördüğü farklı. çok karışmamak gerek diye düşünüyorum. holiganlığa vurup, insanları rahatsız edip çevreye zarar verilmediği, insanların sınırlarına girilmediği sürece isteyen istediğini sevsin banane.

başlık öyle tehditkar ki sanki '' kuzenle ilişkiye girmek şerefsizliktir '' gibi okunuyor.

basketbol da , tenis de seyrediyorum. abartmayın he, spor işte.

iddialı bir iddia!

bu kadarına gerek yok. futbol meraklısı değilim ama kavgasız dövüşsüz iyi bir maç olursa izlerim.

not : sporting horse race!

katılmadığım başlık.

futbol izlemek cahillik değil fanatik olmak cahillik. keyifli tarafları çok fazla var ama bütüne baktığımızda tam bir gerizekalılık.

ben desteklediğim herhangi bir futbol kulübü kaybettiğinde gereğinden fazla üzülüyorsam gereğinden fazla seviniyorsam bu normal bir insan hareketi değildir.

ha fanatik olmadan futbol izlemek çok büyük zevk, geçmişe dönseydim fanatik olmayı istemezdim, türkiye’deki futbol ikliminden uzak durmak için elimden geleni yapardım. her sene kendime söz verip bu beladan kurtulamıyorum maalesef büyük cahilim.

allah bize ingiltere, norveç, hollanda gibi ülkelerde keyifle maç izlemeyi nasip etmedi. bu ülkede ana avrat söverek mert hakan takip ediyoruz.

milli hobimiz. tek bu kaldı onu bari yaftalamayın. milletin deşarj yolu bu.(bkz: swh)

realite falan değildir cahillik hiç değildir. futbol spor dalları arasında en popüler, en heyecanlı, kitleleri en iyi etkileyen ve ekonomik olarak en büyük oyundur. ekonomik büyüklüğünün birtakım kuralların yok sayılmasına ve taraftarların fanatikleşmesine sebep olması elbette en kötü özelliğidir ama takip edene, izleyene cahil demek büyük cahilliktir. futbol neticede bir spor dalıdır ve eğlenmek, zevk almak için oynanır. sporun amacı budur.

he bu arada futbol spor dalları arasında en sağlam zeka gerektiren oyunlardan biridir. yüzeysel olarak bakıldığında güç, fizik, kondisyon odaklı bir spor dalı olarak görülebilir ama zeka ve akıl olmadan futbol oynanamaz. her şeyden önce futbol bir taktik strateji geliştirme oyunudur.

futbol izlemeye cahillik diyemem ama holiganizm net bir şekilde zeka geriliğidir.

dedi ve instagram'da kahve fotoğrafı paylaşmaya devam ett modern insan.

futbol izlemek cahillik değil ama futboldan zerre anlamayanların futbolun tam merkezine dalmaları futbolumuzu bitirdi. ülkede takım tutmak, futboldan hâlâ gerçekten futbol beklemek cahillik saflık oldu sanki. ülkemize özgü bir durum yani. dünyada hâlâ güzel futbol oynanıyor, insanlar rakip takım taraftarlarıyla iç içe aynı tribünde maç izleyebiliyor.

bizde hiçbir vasfı olmayan, televizyonda ona buna sallayıp algı yapıp bu sayede para kazanan yorumcular var. onlardan farksız konuşmayan, hayatında hiç top oynamamış, sırf zengin iş adamı diye futbolun başına geçen yöneticiler var. zaten bu yüzden bu ülkeden bir guardiola çıkmaz, xabi alonso çıkmaz, wenger çıkmaz. biri üst üste birkaç maç kazansa başkası çıkar ona bize oynadıkları gibi oynamıyorlar der adamı yerler. biz kimseyi takdir etmeyiz.

en kolayı da yorumculuk. çık televizyona atıyorum de ki bir duyum aldım şu herif maçı doğruyacak, hakemi bilmemkim istemiş bu maça özellikle. nasılsa ne dersen de sorumluluğu yok, varsayım de duyum de at ortaya bir kehanet git evine. haftaya gel geçen hafta laf attığın takıma şirin görünmek için onun ezeli rakibine laf at, bu kez de o tarafın taraftar desteğini arkana al. ne güzel düzen. o yüzden 20 senedir televizyonda bitmiş maçı yorumlayarak servetine servet katan, sözde futbolu çok iyi bilen ama bir türlü takım çalıştıracak cesareti olmayan, elini taşın altına koyamayan "şeytan"lar var. sürekli hakemlere sallayan eski hakemlerin hakemlik günlerini de biliyoruz mesela.

düzen böyle.

futbolu bilmem ama süper lig izlemek çok büyük yoklukta olmayı gerektirir. premier lig veya serie a izlemek daha iyi.

bu başlığı açmanın cahillik olması

staddan çıktıktan sonra hala fitbol konuşuluyorsa abeem, ortada fitbolla bastırılan bir eksiklik, bir eziklik vardır. evet.

yok hayatım ne futbolu. ne öyle barbar gibi 22 kişi bir topun peşinde!

tüm dünyada kadın erkek çocuk ayrımı olmadan herkes izliyor. cahiller mi bilemem ama insanın keyif aldığı bir şeyi bulup bunu da en ucuz yolla sürdürebiliyor olması bence günümüzde bir akıllılık örneği.

ben mesela caitlin clark ı takip ettim yıllardır, sonra wnba e gitti hala takipteyim, maçları ertesi gün izlemekten usandım. sevdiğim şeyi çile çekmeden sürdüremez hale geldim. bunun gibi daha bir sürü ülkemizde pek kitlesi olmayan sporu takip ediyorum. bence en büyük cahillik benim yaptığımdır.

bunların yerine beşiktaşımın maçlarını takip etsem diyorum bazen ama durduk yere tekrar kanser olmak istemiyorum.

---! alıntı !---

hadi as bayrakları
geri geldi türk malı

---! alıntı !---

insanların kişisel olarak haz aldığı eylemlere cehalet atfetmek, cehaletin daniskasıdır.