futbol oyunlarında ezeli rakibi seçip bilerek batırmak
başlık "echabrenef7091" tarafından 07.03.2023 17:22 tarihinde açılmıştır.
1.
işten güçten cayma noktasına geldiğim boş zamanlarımda çoğu kez yaptığım aktivite. ben nu mecrada daha önce birkaç kere belirttiğim üzere fenerbahçeliyim. futbol menajerlik tarzı oyunlarda bazen anadolu'nun atıl kalmış, ücra memleketlerindeki takımları alıyorum. bingölspor, edirnespor, kütahyaspor, ığdır fk, ısparta davrazspor, 68 aksaray belediyespor gibi takımları alıp süper lig'e kadar çıkarıp o şehirleri üst liglerde temsil etmiş oluyorum böylece. bazen cânım takımım fenerbahçe'yi alıp yıldızlarla doldurup önüme geleni yene yene şampiyon olma amacındayım. işte bazen de yukarıda yazdığım gibi ezeli rakiplerimden birini - tercihen trabzon ya da galatasaray çünkü beşiktaş'ı biraz seviyorum yine - alıp bütün yıldızları satıp yerine kazma kazma oyuncular alıp takımı batırıyorum. acayip zevkli oluyor.
mesela alıyorum galatasaray'ı. oyunun adı da cm 17. tabii o dönemde galatasaray'da bir dünya yıldız var. sneijder mi dersin, o dönemler tek başına şampiyonluk kazandıran muslera mı dersin, orta sahada tek yeten melo mu dersin, serbest vuruşta topun başına geçince maçkolik'ten gol bildirimi gelen selçuk inan mı dersin, şeytan taşlar gibi topa vuran acımasız podolski mi dersin, daha kimler kimler. ulan sat sat bitmiyor ne geniş kadroysa.* sürekli satıp saçma sapan oyuncular alıyorum. aldığım oyuncular yetenek açısından 100 üzerinden 20-25 arası, genelde pakistan, endonezya, birleşik arap emirlikleri gibi futbol fakiri ülkelerde yokluktan veya torpilden futbolcu olmuş, topu görse bomba sanıp karakola götürecek seviyede adamlar. sözlükten 11 kişi toplasak muhtemelen bayağı farklı yeneriz yani.*
abi nerede böyle dandik oyuncu varsa mevkisine dikkat etmeksizin alıyorum. zaten sanki mevkisine dikkat etsem ne olacak ki? 20-25 arası yeteneğe sahip forvetten bahsediyoruz. canına yandığım forvette adriano gibi oynayacaktı da defansa koyunca mı kötü performans verecek? benim futbolcu hâlim bile zaten daha iyi oynar yani. her neyse, ne varsa alıyorum akşam pazarından mal alırcasına. forvet çıkıyor, gönderiyorum ön liberoya. defansı sağ kanada, on numarayı kaleye falan derken çorba gibi saçma bir kadro çıkıyor meydana. taktiği de hiç pres yapma, defansif oyna şeklinde yapınca maç başı 7-8, bazen 10'a kadar varacak raddede gol yiyor takımım. tabii satamadığım bazı oyuncular da oluyor semih kaya, koray günter, sinan gümüş tarzı ama onları da yedek bıraktığım için hiç sorun olmuyor.*
ligin ilk yarısına kadar geliyorum, takım zaten 0 puanla küme düşme hattında oluyor ve kurtulması nâmümkün.* ama şimdi ben menajer olarak bir takımı küme düşürürsem benim de sözleşmem feshediliyor ve oyun bitiyor. ben de bu saatten sonra kalkıp da takımın muhteşem bir şahlanış yaşayıp kümede kalma ihtimali yok diye başka takıma gidiyorum. sonra galatasaray da lig sonunda biraz toparlayıp 3-4 puan toplasa da küme düşmekten kurtulamıyor ve dağılıyor. gerçek hayatta çok acıklı görünse de oyunlarda çok komik abi bu olay :) galatasaray'ı beşiktaş'ı hayatında kaç kere ptt 1.lig'de royal hastanesi bandırmaspor deplasmanında göreceksin ki? bence gayet kaliteli ve eğlenceli zaman geçirir bunu yapan. oyun bağımlısı varsa yapsın bence bunu. ya da tuttuğu takımı seçip tüm kadronun gücünü 109 yapsın falan. böyle fantastik yöntemler hayatımıza neşe ve keyif katar. evet bir yazının daha sonuna geldik; neşeli, keyifli ve fantastik günler dilerim herkese :)
mesela alıyorum galatasaray'ı. oyunun adı da cm 17. tabii o dönemde galatasaray'da bir dünya yıldız var. sneijder mi dersin, o dönemler tek başına şampiyonluk kazandıran muslera mı dersin, orta sahada tek yeten melo mu dersin, serbest vuruşta topun başına geçince maçkolik'ten gol bildirimi gelen selçuk inan mı dersin, şeytan taşlar gibi topa vuran acımasız podolski mi dersin, daha kimler kimler. ulan sat sat bitmiyor ne geniş kadroysa.* sürekli satıp saçma sapan oyuncular alıyorum. aldığım oyuncular yetenek açısından 100 üzerinden 20-25 arası, genelde pakistan, endonezya, birleşik arap emirlikleri gibi futbol fakiri ülkelerde yokluktan veya torpilden futbolcu olmuş, topu görse bomba sanıp karakola götürecek seviyede adamlar. sözlükten 11 kişi toplasak muhtemelen bayağı farklı yeneriz yani.*
abi nerede böyle dandik oyuncu varsa mevkisine dikkat etmeksizin alıyorum. zaten sanki mevkisine dikkat etsem ne olacak ki? 20-25 arası yeteneğe sahip forvetten bahsediyoruz. canına yandığım forvette adriano gibi oynayacaktı da defansa koyunca mı kötü performans verecek? benim futbolcu hâlim bile zaten daha iyi oynar yani. her neyse, ne varsa alıyorum akşam pazarından mal alırcasına. forvet çıkıyor, gönderiyorum ön liberoya. defansı sağ kanada, on numarayı kaleye falan derken çorba gibi saçma bir kadro çıkıyor meydana. taktiği de hiç pres yapma, defansif oyna şeklinde yapınca maç başı 7-8, bazen 10'a kadar varacak raddede gol yiyor takımım. tabii satamadığım bazı oyuncular da oluyor semih kaya, koray günter, sinan gümüş tarzı ama onları da yedek bıraktığım için hiç sorun olmuyor.*
ligin ilk yarısına kadar geliyorum, takım zaten 0 puanla küme düşme hattında oluyor ve kurtulması nâmümkün.* ama şimdi ben menajer olarak bir takımı küme düşürürsem benim de sözleşmem feshediliyor ve oyun bitiyor. ben de bu saatten sonra kalkıp da takımın muhteşem bir şahlanış yaşayıp kümede kalma ihtimali yok diye başka takıma gidiyorum. sonra galatasaray da lig sonunda biraz toparlayıp 3-4 puan toplasa da küme düşmekten kurtulamıyor ve dağılıyor. gerçek hayatta çok acıklı görünse de oyunlarda çok komik abi bu olay :) galatasaray'ı beşiktaş'ı hayatında kaç kere ptt 1.lig'de royal hastanesi bandırmaspor deplasmanında göreceksin ki? bence gayet kaliteli ve eğlenceli zaman geçirir bunu yapan. oyun bağımlısı varsa yapsın bence bunu. ya da tuttuğu takımı seçip tüm kadronun gücünü 109 yapsın falan. böyle fantastik yöntemler hayatımıza neşe ve keyif katar. evet bir yazının daha sonuna geldik; neşeli, keyifli ve fantastik günler dilerim herkese :)
devamını gör...