galatasaray beşiktaş derbi analizi

derbinin kazananı olmadı.
galatasaray ve beşiktaş yenişemedi ama bazen bir maç, tabeladan çok daha fazlasını anlatır. beşiktaş geçen yıl inönü’de galatasaray’ı devirmişti; bu kez aynı hikâyeyi rams park’ta yazmak istedi.
klasik söylemdir; derbilerin favorisi olmaz. çünkü bu maçlarda güç değil, zihin oynar.çünkü futbol sadece güç değil akıl oyunudur aynı zamanda.
beşiktaş, ilk yarıda oyunu aklıyla oynadı.
alan savunması kusursuzdu,
12. dakikada abraham, fırsatçılığı göstererek topu ağlara gönderdi.
beşiktaş ilk yarıda öyle etkiliydi ki, emirhan ve toure’nin kafa vuruşlarında uğurcan’ın devleşen elleri golleri önledi.
özellikle rafa silva, orkun ve cerny’nin ofansif dokunuşları, galatasaray savunmasına zor anlar yaşattı.

ama futbolun en büyük özelliği birden fazla senaryo olabilmesi..
35. dakikada sanchez’in gördüğü kırmızı kart, sadece dengeleri değil, maçın ruhunu da değiştirdi. galatasaray bir kişi eksik kaldı ama eksildikçe büyüdü.

çünkü ikinci yarı sahaya başka bir takım çıktı.
on kişiyle değil, on yürekle oynayan bir galatasaray.
ön alan baskısıyla beşiktaş’ı kendi yarı sahasına hapsetti.
55. dakikada defansın hatasından topu kapan ilkay, fırsatı affetmedi: 1-1.
bu gol, beşiktaş’ın geri çekilmesine kesilen faturaydı
gecenin kader anı 72’de rafa silva mutlak bir golü kaçırmasıydı..
sonrası tam anlamıyla bir irade düellosuydu.
beşiktaş’ın aklı, galatasaray’ın yüreğiyle çarpıştı. her iki taraf da galibiyeti istedi ama zaman izin vermedi.
belki de hakem düdüğü değil, futbolun adalet terazisi bitirdi maçı: berabere.
bazı beraberlikler vardır ki, yenilgiden çok daha onurludur.
liverpool yorgunluğuna, yenik duruma düşmesine ve bir kişi eksik kalmasına rağmen, ikinci yarıdaki yüreğiyle ezeli rakibine boyun eğmedi.

derbiler böyledir direnenler asla kaybetmez.
hayatta böyle değil midir?
galatasaray yenilmedi.
çünkü bazen futbol, yalnızca kazanmak değildir;
bir direniştir.
nazım'ın dediği gibi.
"mesele esir düşmek değil, teslim olmamak asıl mesele"

detaya gerek yok bir tarafın kalecisi kritik kurtarışlarla puanı aldı, öteki tarafın kalecisi baskı altındaki adama pas vererek 1 puanı rakibe hediye etti.

sergenden daha cesur hamleler beklerdim, mesela bilal veya abraham dan birini çıkarıp kanata cengiz'i atabilirdi. nitekim girdikten sonra da oldukça etkili oldu. cerny çıkmamalıydı golün başlangıcında ve davinsonun atılmasında başrol oyuncusuydu.

sonuç itibariyle gs dezavantajlı durumda beraberlik kurtardı bizim için ise kaybedilen 2 puandan fazlası oldu.

gerçek şu ki bizim takım fizik olarak çok düşük, yorgun gs ye bile üstünlük kuramadılar. ole kondisyon antremanı yerine balığa götürmüş topçuları herhalde.

son sözüm de rafa silvaya, olm atacaksın onu ya aynı top on kere gelse gol yaparsın ama dün olmadı.

hakeme hiç girmeye gerek yok, ne yaptiğini kendisi bile bilmiyor gibiydi.

normal şartlarda derbi deplasmanından 1 puan çok kötü değil ama dün normal şartlar yoktu. kazanmalıydık, yazık oldu.

seyahat nedeniyle izleyemediğim bir derbi oldu. nedendir bilmem beraberlikle sonuçlanacak tatsız bir maç olacağını düşünmüştüm. beraberlikle sonuçlanmış, ancak iki tarafta üç puanı kaçırdığını söylediğine göre, sanırım oynamışlar da.. hakem hatalarından da sözediliyor.. henüz ayrıntıları izleyemedim. üç büyüklerin hepsi bir şekilde memnun. fb galip gelirse haftanın şansı onda sayılır.