garsonun uzun süre masaya gelip sipariş sormaması

bu konuda hosgörü limitim beş dakikayı geçmez. o garson bu masaya gelecek. ben şahsen seslenmek zorunda falan değilim. kalkıp giderim yoksa bak. adamı hasta etmeyin. tanım: beceriksiz garson ve işletme uygulaması. batın!

el kol hareketi yapmaktan heder olursun.

bazı mekanlarda yeterli sayıda garson olmasına rağmen bakıyorum hepsi bir yerde goygoy yapıyor. tabi ki soluklanmak hakları ancak en azından bir tanesi gözlemci olsa bir ihtiyacı olan var mı baksa fena olmaz. bazen 20 metre ileriye bakar mısınız diye bağırmak zorunda kalıyorsunuz ya da buraya baksın diye dakikalarca bekliyorsunuz.
ben burada işletme sahibinde hata görürüm. çalışanı tembihlemeli bu konuda.

bugün dersimiz türkçe çocuklar. (bkz: garsonun uzun süre masaya gelmeyip, sipariş sormaması)

cahil,görmemiş köylü beyanı.
garsonlara saygı duyarım her zaman,bu başlığın sahibi teşkoların yüzünden dişlerini sıkıyorlar çalışırken. hayır birisi bunlardan birini döve döve öldürecek, boş yere hapse giricek.

tüm üniversite hayatım barlarda çalışmakla geçti. şimdilerde barmenliği sosyal hayatımdan ötürü bazı bazı zamanlarda yapıyorum.

masaya bakmıyor, ilgi alaka yok, küllük ağzına kadar dolu, sipariş geç geliyor vs vs

hepsinin tek bir sebebi var.

çünkü hödüksünüz. ve o ormanın aslanı bizleriz.

gram umrumuzda olmuyordu. çok ağlayan çıkarsa hesap ödetip uğurluyorduk.

çok süzme tip var. sepetlemece.

aranan biriyseniz swat operasyon yapmak için sivilleri uzaklaştırmıştır derdim ama burası amerika değil.

izmir karaburun'da garsonlar, esnaflar el salladığınızı görseler de gelmeyebilirler, cevap vermeyebilirler. (istisnası var tabii ama bu durumu en çok burada yaşadım).

böyle bir şeyi nerede yaşarsam yaşayayım, kalkar giderim oradan. google'da mekana olumsuz yorumu dayar döşerim.

bunu birkaç kez bazı cafelerde yaşadım. hatta bir seferinde bilerek sipariş vermedik arkadaşla oturduk muhabbetimizi ettik ve kalkarken hesap için yönelen çalışana "gelmediniz ki hesap ödeyelim." deyip mekânı terk ettik.

insanı mekanı terk etmeye iter.

insanlar da sanıyor ki bir mekana oturulduğunda tüm yaşamsal fonksiyonlarınızı bir köşeye bırakıp sadece sipariş vermek yeterli. çalıştığım çoğu yerde üstün gözlem yeteneklerim sonucunda şunu fark ettim ki siz el kaldırmasanız bile gözlerinizle verdiğiniz mesajları algılamam zor olmuyor. ancak ilk kez girdiğiniz bir mekanda size hoş geldin diyen garsonun sıfatına bile bakmaya tenezzül etmeyip sessiz sedasız bir yere geçtiğinizde, direkt olarak hafızada kalıcılığınız bitiyor. oysaki hoş bulduk şeklinde bir karşılık verseniz ve masanıza oturduğunuz andan itibaren iletişimin tüm ögelerini kullanmaya istekli olsanız, zaten garson da size hizmet etmeye istekli olur. öyle dut yemiş bülbül gibi oturup sipariş alınmasını beklerseniz, daha çok beklersiniz.

edit: anlama kıtlığı olanlar için açıklama yapayım. ortalama 30-40 masanın bulunduğu ve küçük sayılamayacak bir işletmede çalıştığım için gönül rahatlığıyla yazabiliyorum. garsonun bakması gereken tek masa siz değilsiniz, 2 kişinin servis bölümünde çalıştığını düşünecek olursak da her masaya yetişmemiz mümkün değil. çoğu müşteri qr kodun ne olduğundan bihaber. bekliyorlar ki normal menü getirelim. normal menü çoğu işletmede 1 senedir yok zaten. olanlar da maliyetten kısmak için yeni menü bastırmıyorlar. her şey dijital yani. ben tabii ki garson olarak salonun organizasyonunu ve hakimiyetini sağlamak durumundayım ancak öyle müşteriler var ki yeni mi geldi yoksa hep orada mıydı anlamak mümkün değil. pis masaya oturanlar mı dersin (yeni kalkmış masa ve müşteri sormadan laps diye oturuyor.), pis diye üstten bakıp 'siler misin bu masayı, pis bu' diye bir de azar işitiyorum. uşağınız vardı sizin burada. görgü kuralları diye bir şey var. garsonun bildiği kadar keşke siz de müşteri olarak bilseniz bazı şeyleri.

triplere bak ahahaahahah dut yemiş bülbül gibi geçip bir yere oturunca hoş bulduk filan demeyince sipariş almaya gelinmiyormuşmuş. bu memlekette hizmet sektörü leş leeeşşşşşşş anlayış bu işte kalıcılık kazanmakmışmış. yav he he alt tarafı bir bardak kahve içip yol alıcam ne kalıcılığı kardeşim? ben de garsonluk yaptım ama hoşgeldin dediğim her insandan hoş bulduk diye cevap alma derdinde olmadım hiç. püfff

genellikle asgari ücretle hayata tutunmaya çalışan emekçi garsonun suçunun olmadığı durumdur. asıl sorun; işletme yönetiminden bir haber olan, çalışanların iliğini sömürerek daha çok para kazanacağını düşünen şark kurnazı işletme yöneticileri yada sahiplerinden kaynaklanmaktadır. bir daha gitmeyerek çözümünü bulacağınız bu sorunu garsona yıkmak tek kelime ile acziyettir.

"acaba bizi unuttu mu" sorularına zerk edecek olaydır.

insanın sabrını zorlayan olaylardandır. pek çok sebepten yaşanabilir. bazen kasten yapılır, kastın kime neye olduğu bilinmediğinden insan üzerine alınıyor hareketi.

müşteri seçmeyen kapitalist curcuna ile şirket beğenmeyen - gayriihtiyari - kapitalist müşteri curcunası arasında kalmış garsonlar. kime ve neye sallasan hedef ile hiç ilgisi olmayan bir yerlere saplanacak..

eğer kimse gelip sormuyorsa, ben gidip 'e bi allahın kulu neden gelmiyor' diye sorarım. öyle oturup farkedilmeyi beklemem. sanırım bazı garsonlar görmezden gelerek daha az efor sarfetmek istiyorlar. onları anlıyorum, sıkılmış olmalılar, yorulmuş olmalılar. ancak hizmet sektöründe çalışan çoğu insan sizinle aynı durumda, onlar da sıkıldı ve yoruldu. ve yine de işlerini iyi yapiyorlar.

ülkedeki müşteri profili o kadar çöp ki her şeyi ayaklarına bekliyorlar. tamam garson gelmek zorunda ama eğer gelmediyse sen git kasaya sıkıntını anlat sorun çözülür. sonuçta az çok iş yapan bir mekanda garsonlar sürekli ayakta oluyor sağa sola gidiyorlar unutmaları ya da dalgın olmaları normal. burada atıp tutanlar kaç kere garsonluk yaptı acaba. 30 kere parça parça sipariş isteyen tiplerle karşılaşırsanız garsonları çok iyi anlarsınız.

öncelikle garson sandıklarınızın garson olduğundan emin olun. bahsi geçenler frak giymiş piyanistler veya smokinli kimseler olabilir. eğer mekanın self-servis olmadığından ve garson sandıklarınızın garson olduğundan eminseniz...

dikkatlerinden kaçmış olabilirsiniz, boşuna beklemeyin.
çözüm için aşağıdaki adımları izleyin:

-öncelikle garsonların nelerle meşgul olduğunu kısa süre gözlemleyin. bu size hem mekanın sipariş mekanizması hem de siparişinizin neden henüz alınmadığı konusunda fikir verecektir.

-ilk adımda edindiğiniz çıkarım neticesinde siparişinizin alınacağını ancak henüz sıranızın gelmediğini düşünüyorsanız bekleyin.

-garsonların dikkatinden kaçtığınızı düşünüyorsanız ortam uygunsa "pardon, bu masaya bakar mısınız ?" şeklinde seslenin. ortam bu seslenmeye müsait değilse kalkın ve garsonların yanına gidin, mutfağa yönelin veyahut henüz serüveninizin başındayken paltonuzu, şapkanızı emanet ettiğiniz görevliye danışın, emin olun siparişiniz alınacaktır.

bağdat caddesinde yeni açılan bir mekana yağmurlu bir günde gitmiştim. mekan kalabalıktı. yaklaşık 10 dk menü bile gelmeyince usulca kalkıp terkettim. karşıda remzi kafe var. sakin sakin oturup kişimi yedim çayımı içtim. bildiğin yerden şaşmamak lazım.

ya mekan aşırı kalabalıktır size gerek yok yeterince kazandık muamelesidir ya da arkadaş garsonluğu sadece getir götürden ibaret görüyordur satış yapmak gibi bir maksadı yoktur.