yazar: ömer yenici
yayım yılı: 2020
ömer yenici'nin yayıncılık hayatı ile ilgili başından geçenleri anlattığı eseridir.
yayım yılı: 2020
ömer yenici'nin yayıncılık hayatı ile ilgili başından geçenleri anlattığı eseridir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 29.11.2024 12:54 tarihinde açılmıştır.
1.
bir ömer yenici kitabıdır.
yine mi lanet olası epsilon!
ömer yenici epsilon yayın grubunun sahibi imiş. bu gruba bağlı olan nemesis kitaplığı ve okuyanus yayınları da var. epsilon yayınları ve nemesis kitaplığını zaten okumuyorum ama artık okuyanus yayınlarını da okumamayı ciddi ciddi düşünüyorum.
o kadar çok kitap okudum ki bu zamana kadar sayısından hiç emin değilim. ama sizi temin ederim ki bu zamana kadar okuduğum en kötü beş on kitaptan biriydi.
okuduğum en kötü kitaplardan biri olan bu kitap üç bölümden oluşuyor. aslında yayınevi sahibi olan bu adam kendisine yapılan yoğun baskıya dayanamayıp yazmış bu kitabı. tabii ki buna inanabiliriz. ama biz aklı başında insanlar olduğumuz için bunun böyle olmadığını kitabı okurken anlıyoruz zaten.
kitabı oluşturan ilk bölüm ömer yenici'nin ansiklopedi satıcılığından yayınevi sahibi olmaya giden başarı yolculuğu. batıp çıkışları. ama ömer yenici öyle iyi bir insan ki başına ne gelse iyi niyetinden gelmiş. herkese, istisnasız herkese, iiy niyetli ve adaletli davranmış. başka da bir hatası yokmuş. ancak bir yerde sahip olduğu her şeye haciz geldiğini söyledikten birkaç sayfa sonra bütün birikimi ile ondan araba satın alan bir adama bilmeden(!) hacizli araç sattığını söylemesi ilginç. üzülmüş ama bunu yaptığı içim. yazık, kıyamam.
ikinci bölüm yine başarı öyküsü. türk edebiyatını ihya ettiğinden bahsediyor iyi kalpli abimiz. ne yapmış peki? wattpad'e üye olup orda bulduğu gençlerle anlaşma yapmış ve büyük başarı kazanmış. tanıma başladığım cümleyi de diğer yayınevleri söylermiş meğer. türk edebiyatı değişiyormuş. bu çocukların yolunu açmalıymışız. yeni edebiyat buymuş. sağ olsun abimiz. edebiyatı kurtardı.
üçüncü bölüm ise eğer bu iki bölümün saçmalığı size yeterli gelmeyecekse okumanız gereken bir bölüm. yani saçmalığın daniskası. bu bölümde ömer yenici kendi hayat hikayesini anlatmak istemiş. eski zamanlarda ne kadar namuslu bir devrimci olduğunu, sonra yanıldığını yine namuslu bir şekilde nasıl anladığını, namuslu namuslu turgut özal'ı ne kadar beğendiğini, yine aynı namus anlayışı ile kıbrıs çıkarmasının ne kadar gereksiz olduğunu anlatmış. tuhaf adam vesselam.
bu tanımı yazmadan önce bu abinin kim olduğuna bir bakayım dedim. covid 19 salgını esnasında ne kadar namuslu, iyi niyetli ve adaletli bir patron olduğunu kanıtlamış meğer abimiz.
okuduğum en kötü, en kötü niyetli, en namussuz kitaplardan biriydi. yayınevi sahibi olmanın verdiği güçle kendine yeni bir geçmiş inşa etmeye çalışan bir adamın hikayesi.
ben okudum, siz okumayın.
yine mi lanet olası epsilon!
ömer yenici epsilon yayın grubunun sahibi imiş. bu gruba bağlı olan nemesis kitaplığı ve okuyanus yayınları da var. epsilon yayınları ve nemesis kitaplığını zaten okumuyorum ama artık okuyanus yayınlarını da okumamayı ciddi ciddi düşünüyorum.
o kadar çok kitap okudum ki bu zamana kadar sayısından hiç emin değilim. ama sizi temin ederim ki bu zamana kadar okuduğum en kötü beş on kitaptan biriydi.
okuduğum en kötü kitaplardan biri olan bu kitap üç bölümden oluşuyor. aslında yayınevi sahibi olan bu adam kendisine yapılan yoğun baskıya dayanamayıp yazmış bu kitabı. tabii ki buna inanabiliriz. ama biz aklı başında insanlar olduğumuz için bunun böyle olmadığını kitabı okurken anlıyoruz zaten.
kitabı oluşturan ilk bölüm ömer yenici'nin ansiklopedi satıcılığından yayınevi sahibi olmaya giden başarı yolculuğu. batıp çıkışları. ama ömer yenici öyle iyi bir insan ki başına ne gelse iyi niyetinden gelmiş. herkese, istisnasız herkese, iiy niyetli ve adaletli davranmış. başka da bir hatası yokmuş. ancak bir yerde sahip olduğu her şeye haciz geldiğini söyledikten birkaç sayfa sonra bütün birikimi ile ondan araba satın alan bir adama bilmeden(!) hacizli araç sattığını söylemesi ilginç. üzülmüş ama bunu yaptığı içim. yazık, kıyamam.
ikinci bölüm yine başarı öyküsü. türk edebiyatını ihya ettiğinden bahsediyor iyi kalpli abimiz. ne yapmış peki? wattpad'e üye olup orda bulduğu gençlerle anlaşma yapmış ve büyük başarı kazanmış. tanıma başladığım cümleyi de diğer yayınevleri söylermiş meğer. türk edebiyatı değişiyormuş. bu çocukların yolunu açmalıymışız. yeni edebiyat buymuş. sağ olsun abimiz. edebiyatı kurtardı.
üçüncü bölüm ise eğer bu iki bölümün saçmalığı size yeterli gelmeyecekse okumanız gereken bir bölüm. yani saçmalığın daniskası. bu bölümde ömer yenici kendi hayat hikayesini anlatmak istemiş. eski zamanlarda ne kadar namuslu bir devrimci olduğunu, sonra yanıldığını yine namuslu bir şekilde nasıl anladığını, namuslu namuslu turgut özal'ı ne kadar beğendiğini, yine aynı namus anlayışı ile kıbrıs çıkarmasının ne kadar gereksiz olduğunu anlatmış. tuhaf adam vesselam.
bu tanımı yazmadan önce bu abinin kim olduğuna bir bakayım dedim. covid 19 salgını esnasında ne kadar namuslu, iyi niyetli ve adaletli bir patron olduğunu kanıtlamış meğer abimiz.
okuduğum en kötü, en kötü niyetli, en namussuz kitaplardan biriydi. yayınevi sahibi olmanın verdiği güçle kendine yeni bir geçmiş inşa etmeye çalışan bir adamın hikayesi.
ben okudum, siz okumayın.
devamını gör...
"gazoz kapaklarının peşinde" ile benzer başlıklar
gazoz ağacı
15
gazoz
22