gelecekteki sevgiliye mektup

keske benim gozlerimden kendini gorebilseydin... o zaman bu kadar kirmaya kiyamazdin beni. ben bambaska seyler hayal etmistim senle ilgili. tek mumkunu sen olan, butun yonleri sana donen seyler. benim ayni tramvalari degil tekrar yasamaya, hatirlamaya bile ihtiyacim yok. seni sevgiyle ugurluyorum. ben hicbir sevgiden borclu cikmadim. cok uzun sure sadik sadik yalniz seni bekledim. gelmedin.

hicbir paralel evrende kavusamiyoruz biz..
kafan net, icin rahat olsun...

sen şimdi uzak diyarların geçici yolcususun, belki yol üstünde bir kulübe aramaktasın. haberin yok dirliği bulacağın evin şehirlerarası otobüs güzergahlarından uzak olduğundan.
sen şimdi o en sevdiğin çorbacıda şoförlerin sigara dumanıyla uzakları izlemektesin. beni ise duman tıkar, yanaşamam. yine de ortak bir yönümüz bulunmakta: uzaklara hasretiz.
bizim uzağa değil birbirimize özlemimiz.

kalk corba yap kari. fena aciktim. kurabiyeden caydan falan hazir et. sonra gec odana, ben cik diyene kadar da cikma. hadi, gozum gormesin seni

büyük ihtimal 1-2 hafta takılıcaz ve bitecek. 1-2 haftayı iyi değelendirelim.

şimdi canım minnoş fıstık insan olan bir dost paylaştı. nasıl duygulandım. 12 sene olmuş. yıllar su olmuş akmış.
tüm şappilere kapak olsun bu *. karışmayın arkadaşım troll bireylere. adamlar don-meme yaza yaza mutlu oluyor demek ki. don trollün benzinidir, çorap trollün köftesidir. "sil o yazdığını" demeyin adamlara. zaten amca olmuşlar artık. bu yaştan sonra çorap benim neyime evladım? pencereye bağlıyorum ince çorap veren olursa. pimapenin kulpu gevşemiş, ona düğüm atıyorum. geçmiş bizden güzel yavrularım. martılarla konuşuyorum, alaska belgeselleri izliyor, portakal yiyorum. içimdeki dantel özlemini sadece kelimelerle atabilirim. bırakınız bari mazi yapalım. zıpçık gibi günlerimizi analım. bırakınız yazsınlar, bırakınız coşsunlar.

gelme!

hayatında kimse seni benim gibi sevmiş sevişmiş olmayacak, bunu sen de bildiğin halde gideceksin, o yüzden gelme, n’olursun gelme!

heyoo
gelirken iki ekmek getir, acıkırım ben.