yazar : ahmet büke
yayım yılı : 2016
yazarın insan kendine de iyi gelir adlı öykü kitabının devamı niteliğindeki eserdir. yazarın sosyal ayrıntılar ansiklopedisi isimli köşesinde yayımlamış olduğu haftalık öykülerini bir araya getirdiği kitaptır.
yayım yılı : 2016
yazarın insan kendine de iyi gelir adlı öykü kitabının devamı niteliğindeki eserdir. yazarın sosyal ayrıntılar ansiklopedisi isimli köşesinde yayımlamış olduğu haftalık öykülerini bir araya getirdiği kitaptır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 03.12.2022 10:49 tarihinde açılmıştır.
1.
bir ahmet büke kitabıdır.
sosyal ayrıntılar ansiklopedisinin ikinci bölümü olan bu kitaptaki öyküler insan kendine de iyi gelir kitabında bıraktığımız yerden devam ediyor. aynı samimiyet, aynı beklenmezlik, aynı suça meyil, aynı mahalle hayatı.
anlatıcımız yine bildiğimiz gibi. dedesi ve ninesi ve arap hatçam teyze ve bakkal nihat ve mahalleye musallat olan binbir musibete karşı verilen ve franz kafka'dan alıntılanmış gibi duran başlamadan kaybedilmiş bir savaş.
anlatıcımızın dedesi ve ninesi ölünce bir sarsılmıştık hafiften ama onlar anıları ile hala öykülere girip çıkıyorlar. onlar öykülere girip çıkarken anlatıcımız da çok vasıfsız olduğu için bir sürü işe girip çıkarken bir yandan arap hatçam teyzenin kişisel tarihinin tuhaflıklar silsilesinden de kendi hesabına birkaç avantaj elde etmekten de geri durmuyor.
bu hikayeleri çok seviyorum. öyle aman aman vurucu hikayeler değil ama zaten her hikaye yüce konuları işlemek zorunda da değil. okurken bütün öyküler akıl gidiyor. ve büyük bir keyif alıyorum bu öykülerin gözlerimin önünde akmasından.
boş gezenin boş kalfalarının boş gibi görünen ama çok şey anlatan öyküleri.
sosyal ayrıntılar ansiklopedisinin ikinci bölümü olan bu kitaptaki öyküler insan kendine de iyi gelir kitabında bıraktığımız yerden devam ediyor. aynı samimiyet, aynı beklenmezlik, aynı suça meyil, aynı mahalle hayatı.
anlatıcımız yine bildiğimiz gibi. dedesi ve ninesi ve arap hatçam teyze ve bakkal nihat ve mahalleye musallat olan binbir musibete karşı verilen ve franz kafka'dan alıntılanmış gibi duran başlamadan kaybedilmiş bir savaş.
anlatıcımızın dedesi ve ninesi ölünce bir sarsılmıştık hafiften ama onlar anıları ile hala öykülere girip çıkıyorlar. onlar öykülere girip çıkarken anlatıcımız da çok vasıfsız olduğu için bir sürü işe girip çıkarken bir yandan arap hatçam teyzenin kişisel tarihinin tuhaflıklar silsilesinden de kendi hesabına birkaç avantaj elde etmekten de geri durmuyor.
bu hikayeleri çok seviyorum. öyle aman aman vurucu hikayeler değil ama zaten her hikaye yüce konuları işlemek zorunda da değil. okurken bütün öyküler akıl gidiyor. ve büyük bir keyif alıyorum bu öykülerin gözlerimin önünde akmasından.
boş gezenin boş kalfalarının boş gibi görünen ama çok şey anlatan öyküleri.
devamını gör...