1.
kük kürke olarak da adlandırılan mitolojik figür. kendisini ''deli dumrul''un mitoloji şubesi olarak da görebilirsiniz . köprü başlarını keser. lakin paragöz değildir. onun derdi daha başkadır. adı anılsın ister. bir şekilde isminin zikredilmesinden haz alır. bu yönüyle biraz narsist bir yaratık olduğundan bahsedebiliriz. ha narkissos kadar olayı abartmıyor. daha küçük şeylerle şımartıyor kendisini. şimdi diyelim ki, bir köprü başına vardınız. karşıya geçeceksiniz, ortada gişeler ya da deli dumrul yok. kendinizi rahatlamış hissediyorsunuz. işte bu gaflet haline düşmemek gerek zira gök görke her köprü başını tutabilecek kadar donanımlı bir yaratık. siz görmeseniz de o orada ve şu şekilde adını zikretmeniz gerekiyor; ''köprü başında gök görke, bundan kim korkar gök gürlüyor, yer titriyor.'' sonrasında yolunuza güven içerisinde ve huzurla devam edebiliyorsunuz. adını duyunca hergelenin içinin yağları eriyor. e haklı tabi hem göğü gürletip, hem de yeri inletiyor. ''yeri göğü inletmek'' tabiri belki de gök görke çıkışlıdır kim bilir? buna dair net bir bilgiye sahip değilim lakin bana mantıklı gelmiyor değil zira dede korkut hikayelerinde de farklı tatar figürlerine yer verilmiş. belki köprü ve ''deli dumrul'' esinlenmesinin kaynağıdır. bilemiyorum tabi. vardır muhakkak bir bağ. *
neyse efendim bu sözlerden sonra kerata ilik gibi olduğu için size zarar vermeyi aklının ucundan bile geçirmiyor. var git işine diyor ve köprüden geçmenize izin veriyor. bir de ''kalay erteç'' var. bazı metinlerde bahsedildiğine göre ''gök görke'' ile aynı yaratık olduğuna inanılıyor. bazı metinlerde ise farklı bir figür olarak gösteriliyor. * gece bastırınca köprü altında oyun oynayan çocukları koruyor ve çocukların bulundukları otağların ya da evlerin tepesinde bekleyerek, içeri girmeye çalışan kötü iyeleri uzaklaştırıyor.
aslında şu aralar ''kalay erteç''e o kadar ihtiyacımız var ki anlatamam. zira biz çocuklarımızı koruyamıyoruz. çocuklarını koruyamayan bir toplumdan kimseye hayır gelmez! geleceğimizi yok ediyoruz kendi ellerimizle ve ne yazık ki bunu içselleştiriyoruz. işin daha acı olan kısmı bunu görmezden gelenlerin olması. içlerinde o kadar öfke birikmiş ki, çocukları bile biz/siz diye ayırmaya cüret edebiliyorlar. çocuktan bahsediyoruz oysa. çocuk! işte hal ve ahval böyleyken gelsin ''gök görke'' ve yeri göğü inletsin istiyorum. çocukları korusun ve kollasın zira bu kirli zihinlere karşı kelimeler kifayetsiz kalıyor. umut ederim ki, kendi pislikleri içerisinde boğulsunlar.
neyse efendim biraz şımarık olsa dahi güzel bir kardeşimizdir gök görke * en azından çocukları korumayı biliyor! bu da her şeye bedel...
neyse efendim bu sözlerden sonra kerata ilik gibi olduğu için size zarar vermeyi aklının ucundan bile geçirmiyor. var git işine diyor ve köprüden geçmenize izin veriyor. bir de ''kalay erteç'' var. bazı metinlerde bahsedildiğine göre ''gök görke'' ile aynı yaratık olduğuna inanılıyor. bazı metinlerde ise farklı bir figür olarak gösteriliyor. * gece bastırınca köprü altında oyun oynayan çocukları koruyor ve çocukların bulundukları otağların ya da evlerin tepesinde bekleyerek, içeri girmeye çalışan kötü iyeleri uzaklaştırıyor.
aslında şu aralar ''kalay erteç''e o kadar ihtiyacımız var ki anlatamam. zira biz çocuklarımızı koruyamıyoruz. çocuklarını koruyamayan bir toplumdan kimseye hayır gelmez! geleceğimizi yok ediyoruz kendi ellerimizle ve ne yazık ki bunu içselleştiriyoruz. işin daha acı olan kısmı bunu görmezden gelenlerin olması. içlerinde o kadar öfke birikmiş ki, çocukları bile biz/siz diye ayırmaya cüret edebiliyorlar. çocuktan bahsediyoruz oysa. çocuk! işte hal ve ahval böyleyken gelsin ''gök görke'' ve yeri göğü inletsin istiyorum. çocukları korusun ve kollasın zira bu kirli zihinlere karşı kelimeler kifayetsiz kalıyor. umut ederim ki, kendi pislikleri içerisinde boğulsunlar.
neyse efendim biraz şımarık olsa dahi güzel bir kardeşimizdir gök görke * en azından çocukları korumayı biliyor! bu da her şeye bedel...
devamını gör...