1.
gök tengri / tengricilik
araplaştırılmadan yani islamiyet öncesi, eski atalarımın türklerin dini "gök tengri"cilik
"bu inancın kökenleri hun türkleri’ne kadar dayanmaktadır. öyle ki bu inanca göre, herşeyi görüp gözeten, bilip işleyen ve mekânı gökler olarak tanımlanan bir tanrı olduğuna inanılmış ve türk hakanları’nın da bu tanrı tarafından yetkilendirildiği düşünülmüştür. türk tarihi’nde kut anlayışı denilen bu inanç, bir anlamda “tanrı’nın onadığı” anlamına gelmektedir.
göktanrı inancında tabiatla iç içe yaşayan türkler, tabiattaki bazı şeylere de kutsiyet atfetmişler ancak bunları tanrı olarak nitelememişlerdir. örneğin güneş figürü, türk kültürü’nde çok önemli olsa da, bahar dönemi kutsal bir havayla geçirilse de bozkurt figürü tanrısallığı çağrıştırsa da bunlar birer puta dönüştürülmemiş, sadece gök tanrı tarafından türklere gönderilen nimetler olarak görülmüştür.
eski türkler’de kutsallık “ıduk” kavramıyla ifade edilmiş ve özellikle birer tabiat unsuru olan sular ve dağlar ıduk sayılmıştır. öyle ki her boyun bir kutsal dağı olmuş ve bu dağ adeta tanrı’nın bu boya hediyesi gibi görülüp bu boy için ıduk olarak kabul edilmiştir.
eski türkler, tanrı tarafından gönderilen dişi kurdun soyundan türediklerine (bozkurt efsanesi) inanmışlardır ki, bu da bir nevi mitolojik ıduk sayılır.
tengriciliğin inanç esasları:
tek tanrı inancına dayalı bu inanç sisteminde insanların dünyadaki yaşamlarına göre ahirette yer tutacaklarına inanılmış, tanrı adına kurbanlar (daha çok atlar) kesilmiş, haşre olan inançtan ötürü ölüler eşyalarıyla birlikte gömülmüş ve ölen kişilerin ruhları rahatsız edilmesin diye adeta mezarların üzerine titrenilmiştir. öyle ki attila’nın sırf bazı türkler’in mezarları margus papazları tarafından açıldığı için çıktığı bir sefer bile vardır.
orhun abideleri’nde rastlanan tengri lafzı, köktürkler’den önce de sonra da kullanılmıştır. öyle ki büyük hun hakanı mete han bile tanrıkut ismini kullanarak, bir anlamda göktanrı tarafından yetkilendirildiğini belirtmek istemiştir.
gök tanrı inancında ahiret, cennet ve cehennem :
bu inanca göre ruh (tin) ölümsüzdür. ölenlerin iyilerinin uçmak'a (cennet kavramının karşılığı) gideceğine inanılırken, kötülerin tamu'ya (cehennem kavramının karşılığı) yedi kat yerin dibine gideceği dile getirilmiş ve tabiata saygılı olunduğu ve töreye uyulduğu sürece tanrı’nın kendilerinden razı olacağına inanılmıştır."
araplaştırılmadan yani islamiyet öncesi, eski atalarımın türklerin dini "gök tengri"cilik
"bu inancın kökenleri hun türkleri’ne kadar dayanmaktadır. öyle ki bu inanca göre, herşeyi görüp gözeten, bilip işleyen ve mekânı gökler olarak tanımlanan bir tanrı olduğuna inanılmış ve türk hakanları’nın da bu tanrı tarafından yetkilendirildiği düşünülmüştür. türk tarihi’nde kut anlayışı denilen bu inanç, bir anlamda “tanrı’nın onadığı” anlamına gelmektedir.
göktanrı inancında tabiatla iç içe yaşayan türkler, tabiattaki bazı şeylere de kutsiyet atfetmişler ancak bunları tanrı olarak nitelememişlerdir. örneğin güneş figürü, türk kültürü’nde çok önemli olsa da, bahar dönemi kutsal bir havayla geçirilse de bozkurt figürü tanrısallığı çağrıştırsa da bunlar birer puta dönüştürülmemiş, sadece gök tanrı tarafından türklere gönderilen nimetler olarak görülmüştür.
eski türkler’de kutsallık “ıduk” kavramıyla ifade edilmiş ve özellikle birer tabiat unsuru olan sular ve dağlar ıduk sayılmıştır. öyle ki her boyun bir kutsal dağı olmuş ve bu dağ adeta tanrı’nın bu boya hediyesi gibi görülüp bu boy için ıduk olarak kabul edilmiştir.
eski türkler, tanrı tarafından gönderilen dişi kurdun soyundan türediklerine (bozkurt efsanesi) inanmışlardır ki, bu da bir nevi mitolojik ıduk sayılır.
tengriciliğin inanç esasları:
tek tanrı inancına dayalı bu inanç sisteminde insanların dünyadaki yaşamlarına göre ahirette yer tutacaklarına inanılmış, tanrı adına kurbanlar (daha çok atlar) kesilmiş, haşre olan inançtan ötürü ölüler eşyalarıyla birlikte gömülmüş ve ölen kişilerin ruhları rahatsız edilmesin diye adeta mezarların üzerine titrenilmiştir. öyle ki attila’nın sırf bazı türkler’in mezarları margus papazları tarafından açıldığı için çıktığı bir sefer bile vardır.
orhun abideleri’nde rastlanan tengri lafzı, köktürkler’den önce de sonra da kullanılmıştır. öyle ki büyük hun hakanı mete han bile tanrıkut ismini kullanarak, bir anlamda göktanrı tarafından yetkilendirildiğini belirtmek istemiştir.
gök tanrı inancında ahiret, cennet ve cehennem :
bu inanca göre ruh (tin) ölümsüzdür. ölenlerin iyilerinin uçmak'a (cennet kavramının karşılığı) gideceğine inanılırken, kötülerin tamu'ya (cehennem kavramının karşılığı) yedi kat yerin dibine gideceği dile getirilmiş ve tabiata saygılı olunduğu ve töreye uyulduğu sürece tanrı’nın kendilerinden razı olacağına inanılmıştır."
devamını gör...
2.
gökyüzünde, türklerin de tarihlerinde olduğu gibi kutsal varlıklar barınıyor ve bu nedenle de kutsiyet atfedilmişti. bu sebeple orta asya türk'ünün en ulu inanışı, gök tengri ( gök tanrı) olmuştur. yıldırım, şimşek, yağmur, kar, rüzgar, fırtına, güneş vb. hep gökteydi ve onların korkutucu gücü inançlarını belirledi.
devamını gör...
3.
tanımam etmem ama edebiyatı çok güzel. oturup bir çay içmek isterdim kendisiyle.
devamını gör...
4.
tengricilik, türk'ün asıl ve öz dinidir ve arab'ın katlanılmaz dini islam gibi değildir.
ilgili link: dinvemitoloji.com/2019/06/t...
tengri'nin temsili bir resmi
tengri'nin imzası ve damgası
tengri'nin sembolleri
tengriciliğin runik yazılı sembolü ve altay mitolojisinde önemli bir yeri olan bozkurt
tengriciliğin göktürk alfabesiyle yazılı olan resmi sembolü
tengri'nin sembollerinden birisi olan şaman hilali
ilgili link: dinvemitoloji.com/2019/06/t...






devamını gör...
5.
hocam buraya koyduğunuz fotoğrafların çok bir şey ifade ettiğini ya da bir şeyleri değiştirebileceğini zannetmiyorum. ama açıklama doğru, tarihin eski sayfalarında, kılıçtan geçirilerek türklere zorla kabul ettirilmiş bir din islam. şu an isteyen istediği dine ait görebilir kendini, ama ben göktanrı inancının hala buralarda bir yerlerde olmasını isterdim.
devamını gör...