1.
jonathan stroud'un yazmış olduğu bartimaeus üçlemesinin ikinci kitabıdır. semerkant tılsımı'ndan sonra hikayenin devamını hem çok merak ediyordum hem de çekincelerim vardı. ilk kitabı çok büyük bir keyifle okumuş olmama rağmen devam kitabında aynı kafayı yakalar mıyım diye merak ediyordum. çünkü devam hikayesi yazmak her zaman risklidir. özellikle ilk kitapta iyi bir başarı yakalandıktan sonra ikinci ve üçüncü kitapların da en az ilki kadar iyi olması beklenir. işte bu çizgiyi koruyabilmek herkesin kolay kolay başarabileceği bir durum değildir. ancak sevgili jonathan (umarım bir gün tanışırım) belli ki hiç böyle endişeler taşımadan büyük bir özgüvenle golem gözü'nü yazmış. üstelik olay örgüsü haliyle genişlerken ve hikayeye yepyeni karakterler katılırken hepsini bir arada büyük bir ustalıkla işlemiş. tabii ki bu kitap da nathaniel (john mandrake), cin bartimaeus ve kitty jones etrafında şekillenerek ilerlemiş. üstelik bu defa olayları ve hayata bakışı kitty'nin de gözünden okuma ve görme şansımız oldu. dolayısıyla ilk defa halktan birisinin büyü ve büyücüleri ne şekilde görüp değerlendirdiğini, ayrıca büyücü olmayanların ayrıcalıktan yoksun olarak nasıl hayata tutunmaya çalıştığına yakından şahit olduk.
semerkant tılsımı'nda daha ilk sayfadan itibaren hikayeye hızlı bir giriş yapılmış ve adrenalin tüm kitap boyunca azalmadan devam etmişti. golem gözü'nde ise yazar vitesi yavaş yavaş artırarak ilerlemiş bu defa. ama bunu bir eleştiri olarak almayın. çünkü olay örgüsü iyice genişleyip iş sadece nathaniel ve bartimaeus ikilisinden çıktığı için yazarın altını doldurması gereken bölümler olmuş doğal olarak. ama sakın kitap sıkıcı bir şekilde başlıyor diye düşünmeyin. yalnızca ilk başlarda adrenalin dozu biraz az. ama sonra istikrarlı bir şekilde artarken tabii ki heyecan hiç eksik olmuyor.
kitapta hikaye açısından neler olup bittiğini yüzeysel de olsa yazmayı pek tercih etmiyorum. okuyacak olanların hevesini kaçırmak istemem. ancak son ana kadar bitmeyen süprizlerle karşılaşacağınızı söyleyebilirim. ayrıca yine çok eğlenceli bir yazım dili kullanılmış. bazı yerlerde sesli kahlaha atmaktan kendimi alamadım. okumanızı şiddetle tavsiye ederim efem.
semerkant tılsımı'nda daha ilk sayfadan itibaren hikayeye hızlı bir giriş yapılmış ve adrenalin tüm kitap boyunca azalmadan devam etmişti. golem gözü'nde ise yazar vitesi yavaş yavaş artırarak ilerlemiş bu defa. ama bunu bir eleştiri olarak almayın. çünkü olay örgüsü iyice genişleyip iş sadece nathaniel ve bartimaeus ikilisinden çıktığı için yazarın altını doldurması gereken bölümler olmuş doğal olarak. ama sakın kitap sıkıcı bir şekilde başlıyor diye düşünmeyin. yalnızca ilk başlarda adrenalin dozu biraz az. ama sonra istikrarlı bir şekilde artarken tabii ki heyecan hiç eksik olmuyor.
kitapta hikaye açısından neler olup bittiğini yüzeysel de olsa yazmayı pek tercih etmiyorum. okuyacak olanların hevesini kaçırmak istemem. ancak son ana kadar bitmeyen süprizlerle karşılaşacağınızı söyleyebilirim. ayrıca yine çok eğlenceli bir yazım dili kullanılmış. bazı yerlerde sesli kahlaha atmaktan kendimi alamadım. okumanızı şiddetle tavsiye ederim efem.
devamını gör...