yönetmenlerinin paul wegener ile carl boese olduğu, gustav meyrink'in dışavurumcu romanından uyarlanan, 1920 yılında çıkan alman sessiz korku filmidir. filmde; bir haham, kilden yapılmış dev bir yaratık olan golem'i yaratıp sonra dirilterek gizemli olayların yaşanmasına neden olacaktır. acaba hahamın bu planı, prag'daki yahudileri kurtarmak için yeterli olacak mıdır?
yönetmenler:
paul wegener
carl boese
oyuncular:
paul wegener
fritz feld
ernst deutsch
albert steinrück
lyda salmonova
paul wegener
carl boese
oyuncular:
paul wegener
fritz feld
ernst deutsch
albert steinrück
lyda salmonova
*photoplay ödülleri (1921) - ayın en iyi filmleri (eylül)
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 26.09.2022 19:36 tarihinde açılmıştır.
1.
alman sinemasının sonraki dönemdeki dünya sinemasını etkilediği bir film daha. o dönemde izleyenler ya dehşete düşmüştür ya da hayran kalmıştır bence buna. ben bu çağda izlediğimde bile beğendim. yani 10 üzerinden 7 veya 8 verebilirim. öncü bir film ve bugün izlense bile etkiliyor.
devamını gör...
2.
paul wegener ve carl boese'in yönettiği, başrollerinde paul wegener, albert steinrück, lyda salmonova gibi yıldızların bulunduğu, des kabinet dr. caligari'den sonra izlediğim en iyi restorasyonu geçirmiş, 1920 yılında weimar cumhuriyeti'nde vizyona girmiş, avusturyalı yazar gustav meyrink'in golem kitabının bir kısmının müthiş bir alman dışavurumcu sinema uyarlaması...
üstte de belirttiğim üzere, filmin restorasyon kısmı müthiş, yer yer kusursuza yakın... bazı sahneler beni benden almaya da yetti açıkçası, paul wegener'in izlediğim üçüncü filmiydi bu ve üç filmiyle de beni mest etti adam, o dönem için inanılmaz yenilik taşıyan sahneler var, oyunculuklar da hiç göze batmamış, aksine ambiyansa ve öyküye uygun şekilde tiyatral hareketler ile izleyiciyi alıp götürmüş...
gelin sizlere senaryosundan da kısaca bahsedeyim, spoiler yok bu arada... kabalistik büyüler ile uğraşan bir haham var, bu hahamın en büyük isteği golem isminde, kendi yonttuğu taştan bir hizmetçi yaratmak... o sıralarda da yahudi mahallelerine o dönemin imparatorluğu gıcık oluyor ve diyor ki, "24 saat içerisinde burayı boşaltacaksınız..." haham da bir an önce bu golemi yaratıp imparatora hediye ederek mahalleyi kurtarma derdine düşüyor... üstte bahsettiğim üzere, golem kitabının bir kısmının uyarlaması dedim, normalde golem kısmının yaratılışına öyküde tanıklık etmiyor idik, bu senaryoda da nasıl yaratıldığını anlatıyor...
hazır öyküden bahsetmişken biraz daha açmak istiyorum, bu öykü can yayınları tarafından yayımlanan bir öyküydü, ithaki karanlık kütüphane içeriklerine bunun romanlaştırılmış bir versiyonunu ekleme kararı aldı, çeviriye de şimdi ismini vermek istemiyorum yoksa söveceğim, twitter'da "entel çeviriler yapıyorm .s" kafasında olan, henüz büyümediğini düşündüğüm bir arkadaşa yaptırmak istedi, istemez olaydı... ben binlerce kitap okumuş bir insan olarak böylesine kötü bir çeviriye rastlamamıştım... o kadar kötü, o kadar rezalet ve zorlama bir çeviri olmuş ki, kitap anlam bütünlüğünü tamamiyle yitirmiş, "ulan ne okuyoruz biz?" diyecek hale getirmiş okuyucuyu, kaldı ki şadan karadeniz'in korkunç çevirilerine bile aşina olan bir insanım, beni bile sarstı bu çeviri... çeviren arkadaş sırf entel çeviri yapmak?! için neredeyse gibi mis gibi bir kelimeyi kullanmak yerine "handiyse." falan denemiş, birçok kelimeyi de böyle çok az bilinen ve kulak tırmalayan alternatifler ile doldurmuş...
çeviri her insanın işi değil ya, ithaki gibi güzel bir yayınevinin de böyle insanlarla çalışması çok üzücü... yazık günah mis gibi esere.
üstte de belirttiğim üzere, filmin restorasyon kısmı müthiş, yer yer kusursuza yakın... bazı sahneler beni benden almaya da yetti açıkçası, paul wegener'in izlediğim üçüncü filmiydi bu ve üç filmiyle de beni mest etti adam, o dönem için inanılmaz yenilik taşıyan sahneler var, oyunculuklar da hiç göze batmamış, aksine ambiyansa ve öyküye uygun şekilde tiyatral hareketler ile izleyiciyi alıp götürmüş...
gelin sizlere senaryosundan da kısaca bahsedeyim, spoiler yok bu arada... kabalistik büyüler ile uğraşan bir haham var, bu hahamın en büyük isteği golem isminde, kendi yonttuğu taştan bir hizmetçi yaratmak... o sıralarda da yahudi mahallelerine o dönemin imparatorluğu gıcık oluyor ve diyor ki, "24 saat içerisinde burayı boşaltacaksınız..." haham da bir an önce bu golemi yaratıp imparatora hediye ederek mahalleyi kurtarma derdine düşüyor... üstte bahsettiğim üzere, golem kitabının bir kısmının uyarlaması dedim, normalde golem kısmının yaratılışına öyküde tanıklık etmiyor idik, bu senaryoda da nasıl yaratıldığını anlatıyor...
hazır öyküden bahsetmişken biraz daha açmak istiyorum, bu öykü can yayınları tarafından yayımlanan bir öyküydü, ithaki karanlık kütüphane içeriklerine bunun romanlaştırılmış bir versiyonunu ekleme kararı aldı, çeviriye de şimdi ismini vermek istemiyorum yoksa söveceğim, twitter'da "entel çeviriler yapıyorm .s" kafasında olan, henüz büyümediğini düşündüğüm bir arkadaşa yaptırmak istedi, istemez olaydı... ben binlerce kitap okumuş bir insan olarak böylesine kötü bir çeviriye rastlamamıştım... o kadar kötü, o kadar rezalet ve zorlama bir çeviri olmuş ki, kitap anlam bütünlüğünü tamamiyle yitirmiş, "ulan ne okuyoruz biz?" diyecek hale getirmiş okuyucuyu, kaldı ki şadan karadeniz'in korkunç çevirilerine bile aşina olan bir insanım, beni bile sarstı bu çeviri... çeviren arkadaş sırf entel çeviri yapmak?! için neredeyse gibi mis gibi bir kelimeyi kullanmak yerine "handiyse." falan denemiş, birçok kelimeyi de böyle çok az bilinen ve kulak tırmalayan alternatifler ile doldurmuş...
çeviri her insanın işi değil ya, ithaki gibi güzel bir yayınevinin de böyle insanlarla çalışması çok üzücü... yazık günah mis gibi esere.
devamını gör...