günümüz türkiye’sinde reklamın önemi
başlık "lucifer" tarafından 18.12.2020 12:22 tarihinde açılmıştır.
1.
genel içeriklerinde, x şirketinin ürününün y şirketinden daha güzel olduğunu savunsalar da, aslında o kategorideki ürünlerin satın alınma sürecini hızlandırmak için tasarlanmış görsel ilüzyonlardır.
reklamların yalanı, nadiren ürünün kalitesizliği şeklinde ortaya çıkar. her reklamın içinde olan tek yalan, anlatılan saniyelik hazzı insanlara sunamayacağı gerçeğinden başka bir şey değildir.
öküzbaş firmasının ürettiği otomobillerin koltuklarında ısıtma vardır. camları yağmur sensörlüdür. virajı dönerken "dur hacım yavaş" diyen uyarı sistemi bile vardır ve cidden de avrupa'da yılın otomobilidir.
ibişoğulları inşaat gerçekten de, avm dolu, havuzlu, çocuklar için parklardan geçilmeyen bir konut sitesi inşaa etmiştir. üstelik merkeze yakındır.
gel gör ki hiçbirimiz, öküzbaş firmasının ürettiği otomobilden bir adet aldığımızda, reklamlarda izlediğimiz 1.90 boyunda bond çantası ile plazasından çıkmış ve kendisini arabaya attığında şöyle hafif, şöyle yandan yandan gülümseme patlatan o yakışıklı ötesi adamın aldığı hazzın çeyreğini bile almayız. onun --hangi otoban olduğunu hala anlayamadığımız-- o geniş ve boş yolda harika bir müzik eşliğinde giderkenki huzurunu anımsadığımızda, tv ekranında kurduğumuz hayallere şaşar kalırız.
muhtemelen bir yokuşta, o harika arabamızın içindeyken korna yeriz arkadan. yürüsene derler. trafik tıkanır. yolda canımız sıkılmasın diye koltuk ısıtmasını açarak, "bari totom ısınsın o kadar para saydım" diye deneme yaparız.
ibişoğulları inşaatın nefis evlerinden aldığımızda ise, şehre o kadar da yakın olmadığını farkederiz. reklamdaki çift gibi ılık havuzda doya doya yüzecek zamanımız olmaz taksitleri ödemek için. hı tabi, müteahit de binbir özür diler sizin bloğun yalıtımında bir problem olduğu için.
piliç reklamlarında, sadece piliç yediği için oynayıp şarkı söyleyen embesil ailelerden bahsetmiyorum bile. piliç harika olabilir ama o mutluluğu asla elde edemeyiz.
394882397. bedava dakikası olan öğrenci, kız arkadaşını aradığında sabaha kadar kavga eder. sabaha karşı kız bunu terkeder.
oysa reklamdaki öğrenci ne güzeldi. beraber pizza söylüyorlardı yüzde 20 indirimli.
tüm bunlar olur ve yine de algılarımıza yeniliriz.
tadılan bir mutluluğu, birisine ikinci kez satamazsın.
bu yüzden reklamcılar gelişmek zorundadır, ürün gelişmek zorundadır. aynı insan, aynı hayal kırıklığını yaşaması yüksek ihtimal olsa bile, o tırt algısına tekrar yenilir ve gider yine alır.
onu aldığı zaman, "diğerlerinden" farklı hissedeceği ihtimali işlenmiştir kafasına 30 saniye içinde.
reklamların yalanı, nadiren ürünün kalitesizliği şeklinde ortaya çıkar. her reklamın içinde olan tek yalan, anlatılan saniyelik hazzı insanlara sunamayacağı gerçeğinden başka bir şey değildir.
öküzbaş firmasının ürettiği otomobillerin koltuklarında ısıtma vardır. camları yağmur sensörlüdür. virajı dönerken "dur hacım yavaş" diyen uyarı sistemi bile vardır ve cidden de avrupa'da yılın otomobilidir.
ibişoğulları inşaat gerçekten de, avm dolu, havuzlu, çocuklar için parklardan geçilmeyen bir konut sitesi inşaa etmiştir. üstelik merkeze yakındır.
gel gör ki hiçbirimiz, öküzbaş firmasının ürettiği otomobilden bir adet aldığımızda, reklamlarda izlediğimiz 1.90 boyunda bond çantası ile plazasından çıkmış ve kendisini arabaya attığında şöyle hafif, şöyle yandan yandan gülümseme patlatan o yakışıklı ötesi adamın aldığı hazzın çeyreğini bile almayız. onun --hangi otoban olduğunu hala anlayamadığımız-- o geniş ve boş yolda harika bir müzik eşliğinde giderkenki huzurunu anımsadığımızda, tv ekranında kurduğumuz hayallere şaşar kalırız.
muhtemelen bir yokuşta, o harika arabamızın içindeyken korna yeriz arkadan. yürüsene derler. trafik tıkanır. yolda canımız sıkılmasın diye koltuk ısıtmasını açarak, "bari totom ısınsın o kadar para saydım" diye deneme yaparız.
ibişoğulları inşaatın nefis evlerinden aldığımızda ise, şehre o kadar da yakın olmadığını farkederiz. reklamdaki çift gibi ılık havuzda doya doya yüzecek zamanımız olmaz taksitleri ödemek için. hı tabi, müteahit de binbir özür diler sizin bloğun yalıtımında bir problem olduğu için.
piliç reklamlarında, sadece piliç yediği için oynayıp şarkı söyleyen embesil ailelerden bahsetmiyorum bile. piliç harika olabilir ama o mutluluğu asla elde edemeyiz.
394882397. bedava dakikası olan öğrenci, kız arkadaşını aradığında sabaha kadar kavga eder. sabaha karşı kız bunu terkeder.
oysa reklamdaki öğrenci ne güzeldi. beraber pizza söylüyorlardı yüzde 20 indirimli.
tüm bunlar olur ve yine de algılarımıza yeniliriz.
tadılan bir mutluluğu, birisine ikinci kez satamazsın.
bu yüzden reklamcılar gelişmek zorundadır, ürün gelişmek zorundadır. aynı insan, aynı hayal kırıklığını yaşaması yüksek ihtimal olsa bile, o tırt algısına tekrar yenilir ve gider yine alır.
onu aldığı zaman, "diğerlerinden" farklı hissedeceği ihtimali işlenmiştir kafasına 30 saniye içinde.
devamını gör...