güzel kadınlara bakıp bakıp tanrı var demek

gül bahçesinin güzelliğinin büyüsünde kaybolarak tanrıya inanmaktır ve bu bence birazcık abazan imanı olarak nitelendirilebilir.
çok büyük bir değer taşımaz...
etkilendiğimiz ve hayran kaldığımız şeylerle olan alışverişimiz, onların mahiyeti, taşıdığı değer bizim imanımızın değerini de belirleyeceği için görünürde güzel olan bir çok kadından ayrı ayrı etkilenmekle iman yolunda ilerleyişimizi pek ileriye götüremeyiz..
olduğumuz yerde öylece kalırız. ve bu bizi güçlü bir imana ulaştırmaz.

atıyorum, sevdiğiniz, peşinden gittiğiniz kadınlar aslında sıradan, zayıf düşünceli, özel olmayan kadınlarsa o halde beğenilerinize dayalı imanınızın kalitesi de sizin kaliteniz kadardır. bu da aptalın imanıdır.

esas olan tek bir kadının güzelliğinin büyüsüne kapılarak tanrıya iman etmektir. hiç şüphe yok. lakin yetersiz.. bu gibi beylik bir laf özünde hiçbir şey anlatmıyor.
biz sevilmeye değer olanı, göklerden gelen ve göklere yükselecek olan bir kadını sevmedikçe gerçek bir imandan bahsedemeyiz.
'güçlü bir iman için güçlü bağlara ihtiyaç vardır.'
ah dostlarım cumartesi günü vaazımız bitmiştir.