1.
sosyal statünün ve biat kültürünün yerleşik olduğu coğrafyalarda imkansıza yakındır.
zengin ile varlıklı arasındaki uçurum farkı gibidir.
"bir gün bayburt’a senfoni orkestrası gelir. tüm bayburt halkı bu konseri izlemek için davetlidir. konseri merak eden bayburtlular salonu hınca hınç doldurur. konser sonunda bir gazeteci, bayburtlu bir vatandaşa senfoni konserini nasıl bulduğunu sorar. bayburtlu cevap verir: (bayburt bayburt olalı böyle zulüm görmedi)"...
zengin ile varlıklı arasındaki uçurum farkı gibidir.
"bir gün bayburt’a senfoni orkestrası gelir. tüm bayburt halkı bu konseri izlemek için davetlidir. konseri merak eden bayburtlular salonu hınca hınç doldurur. konser sonunda bir gazeteci, bayburtlu bir vatandaşa senfoni konserini nasıl bulduğunu sorar. bayburtlu cevap verir: (bayburt bayburt olalı böyle zulüm görmedi)"...
devamını gör...
2.
bireyin önceden öğrendiği şeyleri
kendi kültürü kendi alışkanlığı haline getirmesi anlamına gelen aristotales'in eserlerinde geçen kelime.
kendi kültürü kendi alışkanlığı haline getirmesi anlamına gelen aristotales'in eserlerinde geçen kelime.
devamını gör...
3.
bilimsel açıdan olmasa da habitat-us kelimeleri şeklinde düşünülmesi kabaca doğru olan söz öbeğidir. yani yaşam-çevre aklı.
bu kavram hâlâ günceldir. kabaca şunu anlatır : içselletirmeyi. çocuklar üzerinden anlatmak belki eksik olacak ancak anlatımı kolaylaştıracka: çocuk çevreden ve çevresindekileri gözlemler/öykünür ve içselleştirir. dolayısıyla üstün dökmen'in sıkça vurguladığı "kız çocuğuna bebek verirseniz evliliğe yatkın olur" veya "erkek çocuğuna silah-araba verirseniz silaha ve/veya arabaya eğilimi" artar argümanları da "kitap oku demeyin, evde kitap okuyun. kitap okuma saatleriniz olsun" sözleri. aslında bu kavrama dayanan örneklemler ve doğru tespitlerdir.
daha da iyi bir örnek vereyim siz çocuğunuzu bale-piyano vb. kursunu yollarsınız ancak bunlarda başarılı olma ihtimali, eğilimi görece düşük olur, istisnalar hariç.. sebebi ise evde bunlarla ilgili eylem, sohbet vb. yapmıyorsanız bale izlemiyor-izletmiyor veya piyano sevmiyorsanız-dinlemiyorsanız-çalmıyorsanız o çocuğun o alana eğilimi de verdiği önem-dikkatte düşecektir. sonra ya "alevi çocuk nasıl 6 yaşında saz çalıyor?" dersiniz. o çocuk saz içinde saz ortamında büyüyor dolayısıyla kısa zamanda ortalama ya da ortalama üstüne çıkabiliyor.
diğer örnekte şu, evde bağrışma olursa çocukta bağırır: ama size ama başkasına ama sonrasında. evde fiziksel şiddet varsa o çocukta fiziksel şiddete eğilimli olur. bu sadece aile de mi? hayır. büyük ağırlık aile olsa da dayı/hal vd. eve giren çıkan akrabalardan, akranlarına kadar bir çok olgu içerisinde çocuk yetişir. yetişme sürecinde öykünme, imrenme, örnek alma vb. devam eder. çocuk ileri yaşlarında bunun izlerini farkında olmasa bile taşır. özellikle kriz durumlarında bu durum daha da net ortaya çıkar. kötü bir örnek olacak ancak tanımadığınız birine durduk yerine tokat attığınızda durduk yere, verdiği tepki genelde ailesi hakkında size detaylı bilgi verir. tabi gidip milleti tokatlamayın ancak beklenmeyen ve elde veri olmayan anlık kriz, öğrenilmiş/maruz kalınmış tepkiyi refleks olarak yansıtır. sessiz bir evde-çevrede büyümüş insanlar genelde "neden vurdun?", küfürlü ortamda büyüyen "napıyorsun *mk", fiziksel şiddet görmüş/maruz kalmış tokatla vb. karşılık verir. elbette istisnaları vardır ancak bu teorem %80-90 doğrudur. ^^
vakit bulduğumda hollywood effect ve siyaset üzerine de detaylandırırım ancak şu kadarını bilseniz yeter: aslı erdoğan/erdoğan bizden biri tespiti bu açıdan doğru.
evde netflix/tv izleyip, "tableti bırak" demeniz anlamsız ve saçma ya da elinde telefonla evde gezip ,"telefonu bırak!" demenizde.. dil kursuna yollayıp evde dili konuşmayıp ya da size anlatmasını izin vermemenizde mümkünse de sizinde o dil için çalışmamanız, oldukça anlamsız. en iyi ihtimal görece uzun ve/veya potansiyelinin altında öğrenecek demektir. en kötü ihtimal ise öğrenemeyecek demektir.
bu kavram hâlâ günceldir. kabaca şunu anlatır : içselletirmeyi. çocuklar üzerinden anlatmak belki eksik olacak ancak anlatımı kolaylaştıracka: çocuk çevreden ve çevresindekileri gözlemler/öykünür ve içselleştirir. dolayısıyla üstün dökmen'in sıkça vurguladığı "kız çocuğuna bebek verirseniz evliliğe yatkın olur" veya "erkek çocuğuna silah-araba verirseniz silaha ve/veya arabaya eğilimi" artar argümanları da "kitap oku demeyin, evde kitap okuyun. kitap okuma saatleriniz olsun" sözleri. aslında bu kavrama dayanan örneklemler ve doğru tespitlerdir.
daha da iyi bir örnek vereyim siz çocuğunuzu bale-piyano vb. kursunu yollarsınız ancak bunlarda başarılı olma ihtimali, eğilimi görece düşük olur, istisnalar hariç.. sebebi ise evde bunlarla ilgili eylem, sohbet vb. yapmıyorsanız bale izlemiyor-izletmiyor veya piyano sevmiyorsanız-dinlemiyorsanız-çalmıyorsanız o çocuğun o alana eğilimi de verdiği önem-dikkatte düşecektir. sonra ya "alevi çocuk nasıl 6 yaşında saz çalıyor?" dersiniz. o çocuk saz içinde saz ortamında büyüyor dolayısıyla kısa zamanda ortalama ya da ortalama üstüne çıkabiliyor.
diğer örnekte şu, evde bağrışma olursa çocukta bağırır: ama size ama başkasına ama sonrasında. evde fiziksel şiddet varsa o çocukta fiziksel şiddete eğilimli olur. bu sadece aile de mi? hayır. büyük ağırlık aile olsa da dayı/hal vd. eve giren çıkan akrabalardan, akranlarına kadar bir çok olgu içerisinde çocuk yetişir. yetişme sürecinde öykünme, imrenme, örnek alma vb. devam eder. çocuk ileri yaşlarında bunun izlerini farkında olmasa bile taşır. özellikle kriz durumlarında bu durum daha da net ortaya çıkar. kötü bir örnek olacak ancak tanımadığınız birine durduk yerine tokat attığınızda durduk yere, verdiği tepki genelde ailesi hakkında size detaylı bilgi verir. tabi gidip milleti tokatlamayın ancak beklenmeyen ve elde veri olmayan anlık kriz, öğrenilmiş/maruz kalınmış tepkiyi refleks olarak yansıtır. sessiz bir evde-çevrede büyümüş insanlar genelde "neden vurdun?", küfürlü ortamda büyüyen "napıyorsun *mk", fiziksel şiddet görmüş/maruz kalmış tokatla vb. karşılık verir. elbette istisnaları vardır ancak bu teorem %80-90 doğrudur. ^^
vakit bulduğumda hollywood effect ve siyaset üzerine de detaylandırırım ancak şu kadarını bilseniz yeter: aslı erdoğan/erdoğan bizden biri tespiti bu açıdan doğru.
evde netflix/tv izleyip, "tableti bırak" demeniz anlamsız ve saçma ya da elinde telefonla evde gezip ,"telefonu bırak!" demenizde.. dil kursuna yollayıp evde dili konuşmayıp ya da size anlatmasını izin vermemenizde mümkünse de sizinde o dil için çalışmamanız, oldukça anlamsız. en iyi ihtimal görece uzun ve/veya potansiyelinin altında öğrenecek demektir. en kötü ihtimal ise öğrenemeyecek demektir.
devamını gör...