halit ergenç ve rıza kocaoğlu'nun tanıkken sanık olması

ey gezi, sen nelere kadir mişsin dedirten bir durum. peki korku bir işe yarar mı.? tarih yaramadığını defalarca gösterdi.
kitleler eninde sonunda sahip oldukları gücün etki ve büyüklüğünü anlarlar çünkü. ve işin ilginç tarafı, onları buna korku sahipleri zorlarlar..

ne desem bilemedim. iyice saçmalaya başladılar artık.

(bkz: yalnızca türkiye de karşılaşılan hukuk garabetleri)

çaktırmadan kralı zor duruma düşürmeye çalışan soytarılar mı acaba?

bu kadın sizi organize mi etti diyorlar, adam hayır tek başıma hareket ettim diyor, yalan diyorlar. yeşilçam'da kadir inanır'ın seviyorum de sahnesi gibi. nerden anladınız yalan olduğunu. hukukta işler hissiyatla mı yürüyor. bir konuşma kaydı falan vardır elinde, çıkartır gösterirsin organize olduklarını en azından. varsayımla, bana samimi gelmediyle iş mi olur.

köşe yazısında fetoya şiir yazanlar, her bulduğu kameraya hoca övücülüğü yapanlar, kamu malını peşkeş çekenler yargılanmıyor ama bireysel eylemlerin bedeli bitmiyor.

istediklerini tanıkta ederler, sanıkta ederler sistemimiz bu şekilde çalışıyor bu kadar. istedikleri zaman, istedikleri davaları, istedikleri kişiler ile seçip seçip kullanırlar.

olay gezi falan değil. olay içinde bulunduğumuz ekonomik ve diğer sıkıntılar yüzünden sokağa çıkabilecek halka gözdağı.

"olur da sokağa çıkarsanız, yıllar geçse bile sizi bulur, yakanıza bir şekilde yapışırız. oturun evinizde, sokağa çıkmayın." deniyor.

hepimiz de bunu anlıyoruz, hiç de kıvırmayalım.

arkadaş adamda ne kin, ne nefret duygusu var! yıllar geçse unutmuyor. illaki alacak intikamını.

ya bizim tarafımızda olacaksın ya da yok olacaksın işte uygulama tamamen bu şekilde

bizi seçmeyin! adlı çalışma. abi daha ne yapabilir bu adamlar.. seçilmemek için allah var ellerinden geleni yapıyorlar. ama toplum vazgeçmiyor.

bu ne hukuksuzluktur dedirten olay.
ben bir türlü "yeni yapılanma çalışması" olduğu fikrinden çıkamıyorum.
10 yıl öncesine göre bambaşka bir ülke olduk, değişim de devam ediyor negatif yönde.