1.
ulan geçen gün musluk suyu tadı geldi diye açılmamış damacanaları iade etmiştik suyu da değiştirdik adamlar meğer kuyu suyundan dolduruyolarmış allahın belaları..
devamını gör...
2.
ucuzluğu ve her yerde bulunurluğu sayesinde her gün tükettiğim su markası. hatta markete girince özellikle hamidiye su var mı diye bakıyorum önce, yoksa ona göre başka marka alıyorum. çünkü hem ucuz, hem de ekrem başkana katkımız olsun.*
devamını gör...
3.
türkiye'de damla sudan sonra içtiğim en kötü sudur. ibb kaynağı olduğu için akp döneminde türk havayolları sadece bu suyu kullanırdı. tabiii türk havayollarının ırzına geçildiği dönem itibariyle. * ekrem imamoğlu belediye başkanı seçilince allahtan değiştirdiler. şu an yine saçma bir su veriyorlar fakat daha içilebilir.
devamını gör...
4.
sabah 8.30 dersine yetişmek için metroya vardığımda; susadığımı anlayıp çantamda suyumun olmadığını fark ettiğimde, metronun gelmesine üç dakika kala iki buçuk lirayla aldığım, susuzluğumu gideren su markası.
devamını gör...
5.
hamidiye ve seğmenler suyu içtiğinizde gerçekten n suyun tadı varmış diyorsunuz
devamını gör...
6.
bu başlığa denk geleceğimi hiç düşünmemiştim. ><
arıtma suyuna alışan ben için mutluluk kaynağıydı. hayatımda duymadığım markalardan sular gelmişti. ve hazır oldukları tadlarından çok bariz geliyordu. içemiyordum bu yüzden.
bu marka ve 2 marka daha keşfettim tadı neredeyse tam arıtma suyu. o ilaçlı ya da böyle plastiğimsi ağır tadı gelmiyor. kış ve ilkbahar başlarında bu çok güzeldi. sonra yaza doğru tadı öbürlerine benzemeye başladı. sanırım ele gelene kadar baya güneşte bekletiliyorlar diye tadları değişiyor diye düşündüm(almaya giderken etrafa diziliydi çünkü). yani güzel su olsa bile koşullar sağlanamadığında kötüleşebiliyor.
güneşte bırakmayın, plastik içi olmasının zararıyla birlikte plastik içinde olan zehirli maddeler suya işliyor. ve cidden o tadı veriyorlar.
yaşadığım o mutluluk herkesi sarınca bana bir süre "hamidiye" olarak seslenmişlerdi. "koş kız senin su geldi." o su artık benim olmuştu.(:
hiçbir şekilde hazır su içmiyordum. çarşıya giderken, iş yerlerinde vs. hep benle alıyordum biterlerse susuz kalırdım ya da en fazla birkaç yudum. bunda bir alışma sürecine girmeliyim ama nasıl bilmiyorum...
arıtma suyuna alışan ben için mutluluk kaynağıydı. hayatımda duymadığım markalardan sular gelmişti. ve hazır oldukları tadlarından çok bariz geliyordu. içemiyordum bu yüzden.
bu marka ve 2 marka daha keşfettim tadı neredeyse tam arıtma suyu. o ilaçlı ya da böyle plastiğimsi ağır tadı gelmiyor. kış ve ilkbahar başlarında bu çok güzeldi. sonra yaza doğru tadı öbürlerine benzemeye başladı. sanırım ele gelene kadar baya güneşte bekletiliyorlar diye tadları değişiyor diye düşündüm(almaya giderken etrafa diziliydi çünkü). yani güzel su olsa bile koşullar sağlanamadığında kötüleşebiliyor.
güneşte bırakmayın, plastik içi olmasının zararıyla birlikte plastik içinde olan zehirli maddeler suya işliyor. ve cidden o tadı veriyorlar.
yaşadığım o mutluluk herkesi sarınca bana bir süre "hamidiye" olarak seslenmişlerdi. "koş kız senin su geldi." o su artık benim olmuştu.(:
hiçbir şekilde hazır su içmiyordum. çarşıya giderken, iş yerlerinde vs. hep benle alıyordum biterlerse susuz kalırdım ya da en fazla birkaç yudum. bunda bir alışma sürecine girmeliyim ama nasıl bilmiyorum...
devamını gör...
7.
şişelenmiş ambalajlı su markası olarak bilinen ama istanbul'da belli başlı tarihi çeşmelerden gürül gürül akan sulara da verilen isim.
devamını gör...