1.
'kendinden olanı öldürme stratejisi': israil'in hannibal protokolü nedir?'kaçıranı da kaçırılanı da öldür' veya 'kendinden olanı öldürme' stratejisi olarak da bilinen israil'in hannibal protokolü, bir askerin kaçırılması durumunda 'maksimum güç kullanılmasını' öngörüyor.
bir yandan, kamuoyunda 'ateşkes' çağrıları yükselirken israil'de bir araya gelen rehinelerin aileleri de tel aviv yönetimine baskı uyguluyor. esirlerin ailelerin çağrıları sürerken, hamas'ın 7 ekim saldırısının ardından israilli sivil ve askeri ölümlerden israil ordusunun sorumlu olduğu iddia ediliyor.
'ölü bir askerin rehin alınan bir askerden daha iyi olduğu' anlayışını oluşturan 'hannibal protokolü' de yeniden gündemde. peki, israil’in 1986 yılından beri uyguladığı hannibal protokolü nedir?
1986 yılında israil ordusundan komutanlar, israil piyade tugayı olan givati tugayı'ndan üç askerin lübnan hizbullahı tarafından tarafından yakalanmasının ardından 'hannibal protokolü'nün taslağını hazırladı. taslak metinde, şu ifadeler yer alıyordu: “bir kaçırma sırasında asıl görev, askerlerimize zarar vermek ya da onları yaralamak pahasına da olsa onları kaçıranların elinden kurtarmaktır. kaçıranları durdurmaya ve yere yatmaya zorlamak için hafif silahlarla ateş açmak aracı ya da kaçıranları durmazsa, bu askerlerimiz vurmak anlamına gelse bile kaçıranlar tek atışla vurulmalılar. aracı durdurmak ve kaçmasına izin vermemek için her türlü çaba gösterilmeli.”
'kaçıranı da kaçırılanı da öldür' veya 'kendinden olanı öldürme' stratejisi olarak da bilinen hannibal protolü'nün isminin kökeni ise tartışmalı. bazı kaynaklar, ismin mö 181'de romalılara esir düşmek yerine kendini zehirlemeyi seçtiği ileri sürülen kartacalı general hannibal barca'dan geldiğini söylüyor.
israil'in 2016'da askıya aldığına inanılan direktif, haareetz'in aktardığına göre ise şöyle tanımlanıyor: “hannibal protokolü’nün amacı, ölü bir askerin rehin alınan bir askerden daha iyi olduğu temelinde ordunun bir askerin kaçırılmasını önlemek için gerekli her türlü eylemi yapmasına izin vermek olarak özetlenebilir.”
geçtiğimiz günlerde filistin dışişleri bakanlığı, bir israil savaş helikopterinin 7 ekim'de israil içlerine sızan hamaslılara ateş açarken sivilleri de vurduğunun ortaya çıkmasına ilişkin açıklamada bulunmuştu. açıklamada, şu ifadeler kullanılmıştı:
"israil basınına göre, polisin yaptığı soruşturma sonucu, bir israil helikopterinin, 7 ekim'de gazze sınırındaki israil kentlerine sızan hamaslılarla birlikte bölgede düzenlenen bir festivale katılan sivillere de ateş açtığı ortaya çıktı. bu demek oluyor ki, israil polisinin ve ordusunun herkesi öldürmesine olanak tanıyan hannibal protokolü devreye sokulmuş ve yerleşim birimlerinin olduğu bölgede büyük bir yıkım gerçekleştirilmiştir."
israil başbakanı binyamin netanyahu ise, söz konusu açıklamanın 'kabul edilemez' olduğunu söylemişti. netanyahu'nın yorumunun ardından, bakanlık açıklaması silinmişti.
israil merkezli haareetz gazetesinin haberinde, polis tarafından yapılan soruşturmada, bir israil helikopterinin, 7 ekim'de israil içine sızan hamaslılarla birlikte bölgede düzenlenen müzik festivaline katılan sivillere de ateş açtığı belirtilmişti. festivalde 364 kişinin öldürüldüğü ifade edilmişti.
bir yandan, kamuoyunda 'ateşkes' çağrıları yükselirken israil'de bir araya gelen rehinelerin aileleri de tel aviv yönetimine baskı uyguluyor. esirlerin ailelerin çağrıları sürerken, hamas'ın 7 ekim saldırısının ardından israilli sivil ve askeri ölümlerden israil ordusunun sorumlu olduğu iddia ediliyor.
'ölü bir askerin rehin alınan bir askerden daha iyi olduğu' anlayışını oluşturan 'hannibal protokolü' de yeniden gündemde. peki, israil’in 1986 yılından beri uyguladığı hannibal protokolü nedir?
1986 yılında israil ordusundan komutanlar, israil piyade tugayı olan givati tugayı'ndan üç askerin lübnan hizbullahı tarafından tarafından yakalanmasının ardından 'hannibal protokolü'nün taslağını hazırladı. taslak metinde, şu ifadeler yer alıyordu: “bir kaçırma sırasında asıl görev, askerlerimize zarar vermek ya da onları yaralamak pahasına da olsa onları kaçıranların elinden kurtarmaktır. kaçıranları durdurmaya ve yere yatmaya zorlamak için hafif silahlarla ateş açmak aracı ya da kaçıranları durmazsa, bu askerlerimiz vurmak anlamına gelse bile kaçıranlar tek atışla vurulmalılar. aracı durdurmak ve kaçmasına izin vermemek için her türlü çaba gösterilmeli.”
'kaçıranı da kaçırılanı da öldür' veya 'kendinden olanı öldürme' stratejisi olarak da bilinen hannibal protolü'nün isminin kökeni ise tartışmalı. bazı kaynaklar, ismin mö 181'de romalılara esir düşmek yerine kendini zehirlemeyi seçtiği ileri sürülen kartacalı general hannibal barca'dan geldiğini söylüyor.
israil'in 2016'da askıya aldığına inanılan direktif, haareetz'in aktardığına göre ise şöyle tanımlanıyor: “hannibal protokolü’nün amacı, ölü bir askerin rehin alınan bir askerden daha iyi olduğu temelinde ordunun bir askerin kaçırılmasını önlemek için gerekli her türlü eylemi yapmasına izin vermek olarak özetlenebilir.”
geçtiğimiz günlerde filistin dışişleri bakanlığı, bir israil savaş helikopterinin 7 ekim'de israil içlerine sızan hamaslılara ateş açarken sivilleri de vurduğunun ortaya çıkmasına ilişkin açıklamada bulunmuştu. açıklamada, şu ifadeler kullanılmıştı:
"israil basınına göre, polisin yaptığı soruşturma sonucu, bir israil helikopterinin, 7 ekim'de gazze sınırındaki israil kentlerine sızan hamaslılarla birlikte bölgede düzenlenen bir festivale katılan sivillere de ateş açtığı ortaya çıktı. bu demek oluyor ki, israil polisinin ve ordusunun herkesi öldürmesine olanak tanıyan hannibal protokolü devreye sokulmuş ve yerleşim birimlerinin olduğu bölgede büyük bir yıkım gerçekleştirilmiştir."
israil başbakanı binyamin netanyahu ise, söz konusu açıklamanın 'kabul edilemez' olduğunu söylemişti. netanyahu'nın yorumunun ardından, bakanlık açıklaması silinmişti.
israil merkezli haareetz gazetesinin haberinde, polis tarafından yapılan soruşturmada, bir israil helikopterinin, 7 ekim'de israil içine sızan hamaslılarla birlikte bölgede düzenlenen müzik festivaline katılan sivillere de ateş açtığı belirtilmişti. festivalde 364 kişinin öldürüldüğü ifade edilmişti.
devamını gör...