hastanelerin çöplük gibi olması

türkiye'deki hemen her yer gibi hastanelerin de çöplüğü andıran bir kirlilikte olması necip türk milletinin necipliği konusunda düşünmeye sevk ediyor insanı. medeniyetin en önemli ayrıntılarından biri olan etrafın temizliği konusunun türkiye'de tamamen ihmal edildiğini her yerde gözlemlemek mümkün. beni en çok rahatsız eden ve bu toplumdan maalesef bir cacık olmayacağı çıkarımına mecbur bırakan hususlardan biri insanların çöpleriyle olan ilişkilerini gözlemlemektir. birkaç gün önce hastaneye gittim aşı olmak için ve hastanenin canına okuduklarını hayretle gördüm. her taraf çöp içinde. her taraf poşetlerle, pet şişe ve bardaklarla, çekirdek kabuklarıyla ve tabii ki maskelerle doluydu. mide bulandırıcı bir vaziyet. üniversitelerin hâlinden daha kötüydü diyebilirim. mâlum, türkiye'nin "eğitimli" gençleri ve edward said'e göre "potansiyel entelektüelleri" kampüslere âdeta sıçmaktadır. medeniyeti yol ve bina yapmakla eşdeğer gören bir zihniyetin yansıması var karış karış memleletin her yerinde.

"yiğidi öldür hakkını yeme" demiş atalar. yaşım itibarı ile 2000 öncesi hastaneleri iyi bilirim. yoğun bakım ünitesinin önünde sanayi tipi küllük olduğunu hatırlıyorum yaw. binanın içinin kesif bir sidik ve formaldehit kokusu ile kaplı olduğunu hatırlıyorum.recep akdağ
emeği geçmiş biridir.