1.
padişahın el yazısıyla fermanını denir.
devamını gör...
2.
tanzimat fermanı'nın bir diğer ismi de gülhane hatt-ı hümayunu'dur
devamını gör...
3.
osmanlı padişahlarının bizzat yazdıkları fermanlardır. padişahlar çok ilginç ve bazen çok komik gelebilecek şeyler yazmışlardır. örnek olarak sultan ibrahim, ramazan ayında mumbar hariç yemeklere pek gerek olmadığını, yani fazla yapılmamasını söylemiştir. cariyelere geçen yıl olduğu gibi yahni, kebap, pilav ve pelte verilmesinin yeterli olduğunu söylemiştir. bir de ahmed'in gönderdiği eski hüccetin yenisinin olup-olmadığını sormuştur. ilgili yazısı şöyledir(modern türkçe ile, fakat anladığım kadarıyla yazdım):
ramazan geldi deyip de hem bana hem başkalarına mumbardan başka şeyleri çoğaltmayın. yalnız mumbardan çok olsun. allah'a hamd olsun sahurda cariyelere geçen yıl olduğu gibi kebap, yahni, pilav, paluze yeter. ahmed'in bu gönderdiği eski hüccetin yenisi var mı, biliyor musun? yani bundan başka bir hüccet var mı?
yine sultan ibrahim, sofayı boyayan boyacıların işlerini doğru-düzgün yapmadıklarını ve kontrol edilmeleri gerektiğini şu yazısında söylemiştir:
şu sofayı boyayan boyacılara bakar mısın? hiç boyamıyorlar, çocuklardır, oynuyorlar, hızlı-hızlı yapmazlar, sen de hiç her tarafa bakmak istediğini söylemiyorsun.
yine sultan ibrahim lalaya (çocukların bakımını üstlenen kimse) ihtiyaç duyduğuna ve yanına gelen muhammed ile hüseyin adlı kişilerin sahipsiz bırakılmalarına karşı üzüntüsünü dile getirdi. o yazısı şöyle:
paşa, bir lala lazım. de ki bu konuda ferman ettik, bir tek lalayı ben ne yapayım? dünden beri muhammed, hüseyin nerde uyurlar kim bilir. bir kişi de yer gösterdi mi? hayır. köpek gibi geziyorlar, onlardan başka birisinin açıkta kaldığını sen gördün mü? allah için terzi süleyman geçen gün evine almış yatırmış. ben böyle şeylere nasıl tahammül edeyim ki, iki oğlan benim daireme sığmaz. ne haltedersen et, allah hakkınızdan gelsin.
ramazan geldi deyip de hem bana hem başkalarına mumbardan başka şeyleri çoğaltmayın. yalnız mumbardan çok olsun. allah'a hamd olsun sahurda cariyelere geçen yıl olduğu gibi kebap, yahni, pilav, paluze yeter. ahmed'in bu gönderdiği eski hüccetin yenisi var mı, biliyor musun? yani bundan başka bir hüccet var mı?
yine sultan ibrahim, sofayı boyayan boyacıların işlerini doğru-düzgün yapmadıklarını ve kontrol edilmeleri gerektiğini şu yazısında söylemiştir:
şu sofayı boyayan boyacılara bakar mısın? hiç boyamıyorlar, çocuklardır, oynuyorlar, hızlı-hızlı yapmazlar, sen de hiç her tarafa bakmak istediğini söylemiyorsun.
yine sultan ibrahim lalaya (çocukların bakımını üstlenen kimse) ihtiyaç duyduğuna ve yanına gelen muhammed ile hüseyin adlı kişilerin sahipsiz bırakılmalarına karşı üzüntüsünü dile getirdi. o yazısı şöyle:
paşa, bir lala lazım. de ki bu konuda ferman ettik, bir tek lalayı ben ne yapayım? dünden beri muhammed, hüseyin nerde uyurlar kim bilir. bir kişi de yer gösterdi mi? hayır. köpek gibi geziyorlar, onlardan başka birisinin açıkta kaldığını sen gördün mü? allah için terzi süleyman geçen gün evine almış yatırmış. ben böyle şeylere nasıl tahammül edeyim ki, iki oğlan benim daireme sığmaz. ne haltedersen et, allah hakkınızdan gelsin.
devamını gör...