hayat elliden sonra başlar

hayat elliden sonra başlar der amerikalılar... o yaşa kadar insanlar çoluk çocuğunu büyütür, işini gücünü yoluna koyar, sonrasında artık zaman onlara kalır. yapmak istediklerini gerçekleştirirler, yıllardır gitmek istedikleri o üniversiteye giderler, öğrenmek istedikleri konularda kurslar alırlar, yaşamak istedikleri hayatı yaşarlar. yani hiçbir zaman hiçbir şey için geç değildir.
ben de kırk yaşında olduğum için her ne kadar bazen bazı konularda geç kaldığımı düşünsem de aslında, çok sabırsız biri olduğumu fark ettim. ama rahat, sakin ve telaşsız hareket etmeye başlayınca anladım ki hayat, bize ne sunarsa sunsun, eldeki malzemeye biraz dua, biraz gayret, biraz cesaret, biraz da inanç ekleyerek yapamayacağımız bir şey yoktur.

ilginç bakış açısı.

bir şeylere geç kalmış insanları avutmaya yönelik oluşturulmuş saçma cümle.

mücadele daha döl yatağında başlar, hayatta doğduğunuzda başlar.

yapmak istediğinizi yapın, öncelik sizsiniz.

başlar ama muhtemelen diğer tarafta.*

türkiye'de o yaşa şayet gelirsen dişin de kesmez, çükün de kalkmaz. çünkü mevcut despot koşullar seni tümüyle anafor gibi içine alır. bunlara istinaden emeklilik, yaş itibariyle insanı kuvvetle muhtemel berzah aleminde yakalar. senelerdir devlete ödediğin primler, itinayla diyanete aktarılır. ve senin paranla aylarca, uçkur üzerine konuşur kılıksız ve sapık vaizler. velev ki ömrün yetti ve yaşadın, o zaman halin daha da bok! asgari ücretin yarısı bile etmeyen cüzi maaşınla, dökülmüş olan dişlerinin kovuğuna yetecek miktarda lokmalarla kapatırsın günü. hayat, aslında her yaşta güzeldir. bertrand russell bile 60'ından sonra yaşama sevinciyle doldu. fakat bizim coğrafyada en azından şu sıralar namümkün bu durum. ana rahmindeki çocuk bile borçlu bir şekilde dünyaya gözlerini açıyor.
" ey devlet, beni de ötekileştir! çünkü ötelenen, merkeze göre menzile daha yakındır. ey devlet, beni de başkalaştır! çünkü başkalaşan, sana benzemeyi bırakmıştır. ey devlet, beni de yabancılaştır! çünkü yabancılaşan, neden sevilmediğini anlayacak kadar düşünmeye başlamıştır. ey devlet, beni de farklılaştır! çünkü farklılaşan, rasyonel evrimin yolcusudur. ey devlet, beni de dışla! çünkü dışlanan, içerden çıkmış ve yeni şeylerle karşılaşmanın heyecanına kapılmıştır" demişti iskender.

hayata başlamama 27 yıl varsa şu an neredeyim?

kırkında başlıyor. bakış açısı tamamen değişiyor bu yaşta. ne gençsin ne yaşlı. daha olgun daha mantıklı ve zamanın daha değerli olduğunu anladığın yaş. bu anlama ile hayatı daha da verimli geçirmeye başlıyor insan. şahsen ben öyle oldum.