hayat sevince güzel

1971 yapımlı türk filmi.
senaryosu ayşecik'in babası hamdi değirmencioğlu'na ait. yönetmen ise temel gürsu

köylü bir genç kızın şehirdeki modern teyzesinin yanına göçmesi ile olaylar gelişiyor. teyzesi onu başta pis, pasaklı, köylü ve sevmediği kardeşinin bir parçası olarak görse de sonradan yumuşuyor. çünkü ayşe herkese iyilik yapıyor, herkese bir ders veriyor. bunu gören teyzesi biraz eriyor. ayşe bu sürede aşık oluyor. sonra ise hastalanıyor. ağaçtan düşüyor diye anımsıyorum, yürüyemiyor ve yatağa mahkum oluyor. ancak ona yardım etmek istiyorlar, teyzesi, herkes ve teyzesinin sevdiği doktor adam metin serezli...

film hakkında fikrimi belirtmem gerekirse dönemin koşullarına rağmen ellerinden geleni yapmışlar, oyunculuklar çok iyi, konusu dokunaklı, insana ders verir nitelikte, insanın bütün zorlukların üstesinden ancak severek geleceğini muştuluyor.

hayatın ancak sevmekle ve sevilmekle yaşanmaya değer olduğunu, gerçek sevgiyi, aşkı, fedâkâr olmayı, akrabalık bağlarını, yoksulluğa rağmen mutlu olmayı, başta fakir olan ayşecik'in sınıfsal dışlanmaya mâruz kalsa da sonradan zengin olunca değer görmesini, asıl değerin para olmadığını, para olsa da değişmeyerek anlatıyor.

severse ve sevilirse hayat güzeldir, hayatı sadece iyilik, sevgi kurtarabilir mesajı da filmin bir diğer öğretilerinden diye düşünüyorum.




filmin müziğini ise selmi andak yapmıştır.

bir temel gürsu filmidir.

filmin senaryosunu hamdi değirmencioğlu yazmıştır. filmde zeynep değirmencioğlu, semra sar, metin serezli, ömercik, münir özkul, suna pekuysal, nedret güvenç, fatma belgen, ihsan yüce, mualla sürer ve necdet yakın rol almıştır.

filmin senaryosunu hamdi değirmencioğlu'nun yazdığını söyledim ama film aslında herkesin çok iyi bildiği bir klasik olan ve benim okuduğum ilk kitaplardan polyanna'dan uyarlamadır. ancak elbette bu filmin herhangi bir yerinde belirtilmemiştir.

filmde köy yerinden kalkıp zengin teyzesinin yanına gelen bir kızın hikayesini izliyoruz. bu zengin teyze aşk acısı yüzünde biraz huysuzdur. bir tatil beldesinde geçen hikayede köylü kızı önce yaşıtları tarafından küçük görülür.

ama zaman içinde, teyzesini utandırmamak için köklü bir değişim geçirir. kılığı kıyafeti ve konuşması değişir. ama içindeki o köylü saflığı hep durur, ki ben böyle bir şeyin varlığına inanmıyorum.

herkese yardım eder. geldiği kasabayı resmen cennete çevirir. insanlar o kadar mutludur ki toplanıp dans ederler. ta ki bu iyi yürekli genç kızın başına bir felaket gelene kadar.

izlemekten keyif aldığım bir filmdir aslında ama bu kadar fazla didaktik oluşu ve münir özkul'un feci karadeniz ağzı beni çok rahatsız eder.