hayata son sözü tıp mı söylemeli sorunsalı
başlık "meteoroloji" tarafından 10.12.2020 14:54 tarihinde açılmıştır.
1.
son yıllarda hastanelerde gördüğümdür.
yaşlı hastalar çoğunlukla
alzheimer, demans, kanser..v.s gibi tanı almışlar. birçoğu bir deri, bir kemik.ya yoğun bakıma ya da palyatif denilen sadece ağrısının kesildiği servislere alınır. bomboş bakışlar, etrafı tanımak yok, yeme yok, içme yok, tüp ile beslenme yapılıyor. yaşamı zorla burunlarına sokmak gibi.şahsen ben tıbbın keyfi böyle istiyor diye yaşamak istemem.eskiden insanlar kendi yataklarında çoluk çocuk, eşi dostuyla helalleşip bu dünyadan göçerlerdi. çağımızın unuttuğu "insanın ölümlü bir varlık oldugu". ne dersiniz?
yaşlı hastalar çoğunlukla
alzheimer, demans, kanser..v.s gibi tanı almışlar. birçoğu bir deri, bir kemik.ya yoğun bakıma ya da palyatif denilen sadece ağrısının kesildiği servislere alınır. bomboş bakışlar, etrafı tanımak yok, yeme yok, içme yok, tüp ile beslenme yapılıyor. yaşamı zorla burunlarına sokmak gibi.şahsen ben tıbbın keyfi böyle istiyor diye yaşamak istemem.eskiden insanlar kendi yataklarında çoluk çocuk, eşi dostuyla helalleşip bu dünyadan göçerlerdi. çağımızın unuttuğu "insanın ölümlü bir varlık oldugu". ne dersiniz?
devamını gör...
2.
eskimolarda yaşlılar artık balık getiremediğinde vahşi hayvanlara yem olmak için çıkıp dışarıda otururmuş. bizde bu düzeyde bir survival modu olmadığı için gittiği yere kadar gitmeli bence. kişi vasiyet düzenler, kendi sonunu yazar fişimi çekin der o ayrı.
devamını gör...
3.
bildigim kadariyla alzhemier hastaliginin tibben bir tedavisi yok ama genetik muhendisligi tarafindan hastaligin nedenleri saptanmis durumda ve genetikteki dizilimlere mudahale edilerek hastalik onlenecek gibi. kanser olayin baska bir boyutu.dunya genelinde en sık rastalanan hastaliklarin basinda, hastalik kadar tedavisi ve akabinde gorulen yan etkileri de zorlayici.ozellikle kemoterapi insanin bunyesini darma duman eden bir tedavi turu. annanem mide kanseriydi, kanserden dolayi degil kemoterapiyi kaldiramamasindan oturu kaybettik.cokta yasli degildi 65 yasindaydi, kanserden baska bir rahatsizligi da yoktu,bagisikligi kuvvetli olmasina ragmen dayanamadi. simdi bu yonden bakildigi zaman tedaviler evet gercekten zarar veriyor fakat oteki turlu de kurtulma imkani yok. genellikle tedavi reddedilgi zaman kanser butun bedeni sariyor ve saglam insani bile bir kac ay icerisinde yataklara dusurebiliyor.kisacasi tedaviler surunduruyor ama omru uzatiyor, hastaligi yenmeye olanak sunuyor.oteki ihtimalden bakacak olursak hic sansin yok. bence bu konuda tibba guvenmemiz gerekir.
devamını gör...
4.
kimse zorla tedavi edilmiyor. emin ol devletler tedavi etmek yerine aman ölsünler demeyi çok istiyorlardır çünkü çok çok pahalı bu işler.
devamını gör...
5.
belki…
hayat da zaten sonsuz ihtimaller arasında geçip giden bir şey.
hayat da zaten sonsuz ihtimaller arasında geçip giden bir şey.
devamını gör...
6.
bir güzel başlık daha.
devamını gör...
7.
en azından tercihen birinci derece yakınlarınızı da ikna edebilirseniz "döndürülmek istemiyorum" iznini içeren bir kağıt ile - yine de yaşadığınız hastalıkla ilgili durum değişmekle beraber - kuş gibi gidebiliyorsunuz. kısacası fişinizi çektirmeyi isteyebilirsiniz. lakin etik kurallar bunu özellikle yaşlılarda türlü sebeplerden dolayı* birinci derece yakınları tarafından defalarca geri getirilmeye mecbur bırakabiliyor.
defalarca şahit olduğum mevzulardan birisidir. sırf emekli maaşını ve bakım yardımlarını bir süre daha artık alamayacağı için acilin kırmızı alanından sorumlu kaç hekim dost dövülmüş ve hatta öldürülmüştür.
bu ülkenin bit yavruluğundan tiksindiğimi daha önce söylemiştim.
defalarca şahit olduğum mevzulardan birisidir. sırf emekli maaşını ve bakım yardımlarını bir süre daha artık alamayacağı için acilin kırmızı alanından sorumlu kaç hekim dost dövülmüş ve hatta öldürülmüştür.
bu ülkenin bit yavruluğundan tiksindiğimi daha önce söylemiştim.
devamını gör...
8.
hayir, ben. evet.
devamını gör...
9.
bu sorunun tek bir cevabı yoktur. bu soru, tıbbın sınırları, bireysel tercihler, etik değerler ve toplumsal normlar arasında bir denge kurmayı gerektirir. tıp, yaşamı uzatma ve acıyı hafifletme konusunda önemli bir rol oynar, ancak yaşamın anlamı ve ölüm karşısında alınacak kararlar, bireyin kendi değerleri ve tercihleri doğrultusunda şekillenmelidir. bu nedenle, hayata son sözü söyleme hakkı, tıptan ziyade bireyin kendisine ve sevdiklerine ait olmalıdır
devamını gör...