hayatta ticarete konu olan tek şeyin aslında zaman olması

her şey için geçerli olan durumdur. çalışıp zamanımızı veriyoruz, karşılığında ödeme yapılıyor. karşıya daha hızlı geçeyim diyoruz avrasyayı kullanıyoruz, daha çok para veriyoruz.

alış veriş yapıyoruz, yaptıklarımızla, yediklerimizle bu dünyadaki zamanımızı arttırıyoruz, yemezsek ölürüz. kıyafet alıyoruz, basite indirgersek, almazsak soğukta faranjit geçirir bağışıklık sistemimizi göçertir, dünya zamanımızdan çalarız. araba alıyoruz, toplu taşımadan daha hızlı ve konforlu bir şekilde gidiyoruz gitmek istenen yere.

her şey bir şekilde zamana bağlanıyor doğrudan ya da dolaylı ve kısıtlı olan bir şey sonunda zaman. zaman alıyoruz, zaman satıyoruz.

in time (zamana karşı) filmini izlersen senin bu çıkış noktanın gayet iyi bir şekilde işlenmiş olduğunu göreceksin. tavsiye ederim gayet başarılı bir filmdir.