hayvanlarla anlaşmak

az çok vakit geçirildikten sonra her türlü hayvanın dilinden anlamaktır. iletişim kurabiliyor olmak çok yüksek seviyede haz veriyor.

geçenlerde köpeklerimden bahsetmiştim. editleyince iliştirebilirim o entry'i.



kediler kuyruklarıyla dertlerini anlatıyorlarmış. miyav uzunluğu ve bakışı da var tabi. az önce cama bakarak miyavlıyor. yani diyor ki: "kafana s*çmamı istemiyorsan camı aç, almıyim gençliğini elinden."

insana kendini disney prensesi gibi hissettiren durumdur. 4 yıl önce 5 aylıkken sahiplendiğim kızımla şuan hiçbir problem olmadan anlaşabilecek duruma geldik. miyav diyişinden ne dediğini anlayabiliyorum. o da belli başlı kelimeleri ve komutları algılayabiliyor. eğer evcil hayvanınızla aranızda bir sevgi bağı varsa bu iletişimin gelişmesi hiç de zor olmuyor zaten.

sokak hayvanlarına bakıyorum yıllardır. herbirinin bambaşka karakteri var. bambaşka talepleri, bambaşka sevgi gösterileri...
kediler nanemolla tipler, tribin 50 tonu diyeyim siz anlayın. seviyorlarsa seni evden alır eve bırakırlar. bu şekilde 5 kedi ile onlar etrafımda kortej gibi gezerek beslemelerimi yapıp onlarla apartmanın kapısında vedalaşıyorum.
köpekler hepten enteresan, kedileri taklit ediyorlar. sırtüstü yatıp göbeğini gösterince sevdiğimi bilip kendilerini sevdirmeye çalışanlar da var. yagmurda kedilerle sarılıp, balkon altına sığınıp uyurken bastığım da...
eğer biliyorlarsa yemek hergün aynı saatte gelecek o zaman asla hırçın olmuyorlar. yan yana kedi köpek besleyebiliyorum o zaman.
yeni gelen kedi veya köpek bu duruma alışana kadar hır gür çıkarır. onlarda güven insandan daha fazla anlam ifade eder.
isimlerini bilirler, eğer tepki vermiyorlarsa sizi o an umursamıyorlardır.*
evdeki kedilerimden en yamanı zeka küpü bir kızım var. kapı, pencere, çekmece ve musluk açabiliyor. actigi çekmeceye diğer kedimi sokup kapattığını gözlerimle görmüşlüğüm var.bir şey anlatmak istiyorsa( pencereden baktır, mama ver, odanın kapısı niye kilitli aç kilidi vb.) onu mutlaka anlatır. uyurken üstümden belli bir hızla bıkmadan tur atar. uyumadan önce kapıyı kilitliyorum umulmadık bir şey yapmasin diye...*

anlaşamamak anormal olmalı. bir insan hayvanla niye anlaşamaz? neden bazı hayvanlardan hoşlanmaz? hayvancağız ne yaptı lan sana hıyar. hıyar ne yaptı lan. neyse hayvanları sevin.

hayvanlar birbirleriyle iletişimde telepati kullanmıyorlar sonuçta. hayvanlar için iletişimde beden dili ve hormonal kokular etkilidir.
kedi, köpek dahil olmak üzere pek çok hayvan insanların beden dilinden, hormonlarından ve sürekli yapılan aktivitelerden insanların ne demek istediğini anlayabilmekte.
hayvanların insanların beden dilini anlamakta uzmanlığının yanı sıra bir zahmet hayvanların beden dilini anlayacak kadar hassasiyet ve ilgi göstermektir.
hayvan beden dili hakkında kendini azıcık eğitmeyen insanların hayvan sahibi olmamasına inanırım. pek çok insan köpeklerin beden dilini anlamadıkları için ısırılmakta, insanların cahilliğinin cezasını hayvanlar çekmekte. yine pek çok insan kedilerini kedilerin hoşlanmadıkları şekilde zorla sevmekte, kedinin stres sinyalleri vermekte olduğunu farketmemekte. ardından benim kedim psikopat hiç bir şey yokken saldırıyor ya da durduk yerde koşuyor diye yorumlar yapmaktadır.
hayvan sahibi herkesin o hayvanın beden dilini öğrenmesi önemlidir.

yolda kedi köpek görünce önce bir seslenirim pist, gel bakayım. eger yaklaşırsa severim. yok gözlerini dikip ters ters bakarsa iyi günler der geçerim. max iletişimim budur. ama sürü halinde köpek görürsem tirsarim. o ayrı.