1.
(bkz: yunan mitolojisi) (bkz: vulcan) zeus ile hera’nın oğlu, kendisi demirciler tanrısı olarak geçmektedir ayrıca roma mitolojisiyle bağıntılıdır.
iki ayağının topal kalmasının sebebi homeros'un ilyada'sında iki şekilde açıklanır
birinciye göre babası zeus, hera ile kavga ederken hephaistos annesinin tarafını tutmuş, buna kızan zeus oğlunu lemnos adasına fırlatmış ve hephaistos bu yüzden sakat kalmıştır.
--! spoiler !--
iki kulplu tası kaldırıp verdi anasına, dedi ki:
“aldırma anacığım, sık dişini, bağrına taş bas,
seni çok severim, görmek istemem dayak yediğini.
tepem atsa bile koşamam yardımına;
ne yapayım, olymposluya karşı gelmek çok zor.
bir gün sana yardım etmek istedimdi hani,
yakalıydı beni bacağımdan,
attıydı tanrısal eşikten aşağı,
yuvarlandım gittiydim tam bir gün.
düştüydüm lemnos adası’na, batan günle,
birazcık canım kalmıştı, ha çıktı ha çıkacak.
sintiler yerden kaldırdılardı orda beni.”
--! spoiler !--
ikinci efsaneye göre hephaistos sakat doğmuş, bu durumdan utanan annesi onu olympos'tan aşağı fırlatmış ve hephaistos'u nereidler ve thetis büyütmüştür. hephaistos'la hera hiçbir zaman birbirlerini sevmemişlerdir. yunan mitolojisinde ise hera, hephaistos'u kendi başına oluşturmuş ve doğurmuştur. fakat bebeği ayaklarını topal kendisinin çirkin olduğunu görünce ve bütün tanrılar onla alay edince, hephaistos'u olimpos dağı'ndan atmıştır.
--! spoiler !--
çok ünlü topal karşılık verdi, dedi ki:
“çok güçlü, çok saygılı bir tanrıçadır içerdeki,
uzaktan düşüp acılar çektiğim gün o kurtardı beni,
köpek gözlü anamın yüzünden olmuştu bu,
topal olduğumdan beni saklamak istiyordu,
eurynome ile thetis kucak açmasalardı bana
çok daha büyük acılar çekecektim yüreğimde,
eurynome, kızıdır okeanos ırmağı’nın,
akar bu ırmak, yusyuvarlak, döne döne.
onların yanında kaldım tam dokuz yıl,
oyuk bir mağara içinde hayli iş yaptım,
kopçalar yaptım, yuvarlak bilezikler, küpeler, gerdanlıklar,
çevremizde okeanos alabildiğine akıyordu
uğuldaya uğuldaya, köpüre köpüre,
ne bir tanrı biliyordu beni, ne ölümlü bir insan,
bir thetis biliyordu, bir de eurynome,
işte onlar kurtardı beni ordan.
güzel örgülü thetis şimdi gelmiş bizim eve,
kurtulmalık ödemeliyim, bu benim ona borcum.
sen çek ona güzel bir konukluk şöleni,
ben de yerleştireyim tekmil araçlarımı, körüklerimi.’’
--! spoiler !--
tanrıların arasında en çirkin olan olmasına rağmen, hem onlar hem de insanlar arasında en sevilen tanrıdır. olimpos'taki görkemli saraylar onun elinden çıkmıştır. tanrılar ve kahramanlar için en güzel silahları yapmıştır. eros'un okları ve yayları, afrodit'in ünlü göz kamaştırıcı kemeri, dionysos'un eşi ariadne'nin tacı, truva kralı laomedon'un büyülü üzüm bağı,ares ve afrodit'in kızı yasak aşkından olan harmonia'ya düğün hediyesi olarak yaptığı lanetli gerdanlık, zeus'un emriyle insanları cezalandırmak için gönderilen ilk kadın pandora da onun eseridir.
hephaistos ve afrodit
nasıl şekillendiği belli olmasa da afrodit, ateşin ve zanaatkarların tanrısı hephaistos’la evlenir. ancak güzel tanrıça, savaş tanrısı ares ile hephaistos’un yatağında gizlice sevişerek onu aldatır. bu acı haberi duyan hephaistos demir ocağına gidip, bir düzenek hazırlar ve bunu yataklarına yerleştirir. hephaistos sonrasında evinden lemnos’a doğru yola çıkar. hephaistos’un gittiğini gören ares ise hemen afrodit’in yanına gider. afrodit ve ares sevişmek için yatağa uzandıklarında birden düzenek üzerlerine kapanır. uğraşsalar da düzeneğin içinden kurtulamazlar. hephaistos diğer tanrıları toplayarak ikiliyi rezil eder ve adalet ister. poseidon hephaistos'u ikna ederek ares'e zina cezasını ödetir. sonrasında hephaistos, afrodit'i iade edip başlık parasını geri ister.
--ilgili görseller--
--ilgili görseller--
--kaynakça--
kaynak 1
kaynak 1.2
--kaynakça--
not : uykusuzkahve'ye selam olsun :) umarım keyifle okur.
iki ayağının topal kalmasının sebebi homeros'un ilyada'sında iki şekilde açıklanır
birinciye göre babası zeus, hera ile kavga ederken hephaistos annesinin tarafını tutmuş, buna kızan zeus oğlunu lemnos adasına fırlatmış ve hephaistos bu yüzden sakat kalmıştır.
--! spoiler !--
iki kulplu tası kaldırıp verdi anasına, dedi ki:
“aldırma anacığım, sık dişini, bağrına taş bas,
seni çok severim, görmek istemem dayak yediğini.
tepem atsa bile koşamam yardımına;
ne yapayım, olymposluya karşı gelmek çok zor.
bir gün sana yardım etmek istedimdi hani,
yakalıydı beni bacağımdan,
attıydı tanrısal eşikten aşağı,
yuvarlandım gittiydim tam bir gün.
düştüydüm lemnos adası’na, batan günle,
birazcık canım kalmıştı, ha çıktı ha çıkacak.
sintiler yerden kaldırdılardı orda beni.”
--! spoiler !--
ikinci efsaneye göre hephaistos sakat doğmuş, bu durumdan utanan annesi onu olympos'tan aşağı fırlatmış ve hephaistos'u nereidler ve thetis büyütmüştür. hephaistos'la hera hiçbir zaman birbirlerini sevmemişlerdir. yunan mitolojisinde ise hera, hephaistos'u kendi başına oluşturmuş ve doğurmuştur. fakat bebeği ayaklarını topal kendisinin çirkin olduğunu görünce ve bütün tanrılar onla alay edince, hephaistos'u olimpos dağı'ndan atmıştır.
--! spoiler !--
çok ünlü topal karşılık verdi, dedi ki:
“çok güçlü, çok saygılı bir tanrıçadır içerdeki,
uzaktan düşüp acılar çektiğim gün o kurtardı beni,
köpek gözlü anamın yüzünden olmuştu bu,
topal olduğumdan beni saklamak istiyordu,
eurynome ile thetis kucak açmasalardı bana
çok daha büyük acılar çekecektim yüreğimde,
eurynome, kızıdır okeanos ırmağı’nın,
akar bu ırmak, yusyuvarlak, döne döne.
onların yanında kaldım tam dokuz yıl,
oyuk bir mağara içinde hayli iş yaptım,
kopçalar yaptım, yuvarlak bilezikler, küpeler, gerdanlıklar,
çevremizde okeanos alabildiğine akıyordu
uğuldaya uğuldaya, köpüre köpüre,
ne bir tanrı biliyordu beni, ne ölümlü bir insan,
bir thetis biliyordu, bir de eurynome,
işte onlar kurtardı beni ordan.
güzel örgülü thetis şimdi gelmiş bizim eve,
kurtulmalık ödemeliyim, bu benim ona borcum.
sen çek ona güzel bir konukluk şöleni,
ben de yerleştireyim tekmil araçlarımı, körüklerimi.’’
--! spoiler !--
tanrıların arasında en çirkin olan olmasına rağmen, hem onlar hem de insanlar arasında en sevilen tanrıdır. olimpos'taki görkemli saraylar onun elinden çıkmıştır. tanrılar ve kahramanlar için en güzel silahları yapmıştır. eros'un okları ve yayları, afrodit'in ünlü göz kamaştırıcı kemeri, dionysos'un eşi ariadne'nin tacı, truva kralı laomedon'un büyülü üzüm bağı,ares ve afrodit'in kızı yasak aşkından olan harmonia'ya düğün hediyesi olarak yaptığı lanetli gerdanlık, zeus'un emriyle insanları cezalandırmak için gönderilen ilk kadın pandora da onun eseridir.
hephaistos ve afrodit
nasıl şekillendiği belli olmasa da afrodit, ateşin ve zanaatkarların tanrısı hephaistos’la evlenir. ancak güzel tanrıça, savaş tanrısı ares ile hephaistos’un yatağında gizlice sevişerek onu aldatır. bu acı haberi duyan hephaistos demir ocağına gidip, bir düzenek hazırlar ve bunu yataklarına yerleştirir. hephaistos sonrasında evinden lemnos’a doğru yola çıkar. hephaistos’un gittiğini gören ares ise hemen afrodit’in yanına gider. afrodit ve ares sevişmek için yatağa uzandıklarında birden düzenek üzerlerine kapanır. uğraşsalar da düzeneğin içinden kurtulamazlar. hephaistos diğer tanrıları toplayarak ikiliyi rezil eder ve adalet ister. poseidon hephaistos'u ikna ederek ares'e zina cezasını ödetir. sonrasında hephaistos, afrodit'i iade edip başlık parasını geri ister.
--ilgili görseller--
--ilgili görseller--
--kaynakça--
kaynak 1
kaynak 1.2
--kaynakça--
not : uykusuzkahve'ye selam olsun :) umarım keyifle okur.
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
goca gappe hera'nın oğludur. zeus bir kadına ihtiyaç duymadan athena'yı doğurmuştur. bunu kıskanan hera da bir erkeğe ihtiyaç duymadan doğurmak istemiş ve gariban hephaistos'u doğurmuştur. ama hephaistos çok çirkindir. bu duruma öfkelenen hera, oğlunu olympos'tan aşağı atar. dünyaya düşen tanrının ayakları da kırılır ve topal kalır. akhilleus'un annesi thetis bulur onu. sonra tanrıyı bir mağaraya gizler. kahramanımız orada demircilik sanatını öğrenir.
goca gappe'den intikam almak için ona altından bir taht yapar. ama tahtta sadece hephaistos'un çözebileceği görünmez zincirler vardır. hera hediyeyi memnuniyetle kabul eder, oturur oturmaz da tahta yapışır kalır. tanrılar ne kadar yalvarsalar da hephaistos, annesini çözmek istemez. olaya dionysos müdahil olur. tanrıyı sarhoş edip olympos'a getirir. hephaistos ancak bir şartla annesini serbest bırakacaktır. en güzel tanrıçayla evlenmek. çirkin tanrımız afrodit'le evlenir. ama güzeller güzeli afrodit rahat durmaz. savaşçı ares ile işi pişirir. sabah akşam sevişirler, zina ederler. bu iki aşığın seviştiğini güneş görür ve durumu hephaistos'a anlatır. aslında hephaistos karısını çok sever, bunu ona yakıştıramaz ama ne olur ne olmaz diye yataklarına örümcek ağı kadar hafif lakin demirden daha güçlü bir ağ gerer. "hanım ben bi ocağa kadar gidiyorum, geç geleceğim." der. afrodit de hemen aşığı ares'i yatağına alır. halbuki o gün işe gitmeyecektir hephaistos. karısını kandırmıştır. hemen eve dönüp ikisini yatakta basar. afrodit'le ares yerin dibine girmişlerdir utançtan. dahası hephaistos bütün tanrıları da çağırmıştır karısının rezilliğini görmeleri için. tanrılar bu iğrenç manzara karşısında utanırlar. poseidon aşıkları serbest bırakmasını ister. zinanın cezalandırılacağını düşünen hephaistos aşıkları serbest bırakır ama aşıklar ceza almaz. sinirlenen hephaistos insanları yaratır.
işte böyle garip bir tanrıdır hephaistos. yeraltındaki atölyelerinde kendi yarattığı, metalden işçiler çalışır. yunancada "angarya" manasına gelen robot'tur bu işçilerin adları.
goca gappe'den intikam almak için ona altından bir taht yapar. ama tahtta sadece hephaistos'un çözebileceği görünmez zincirler vardır. hera hediyeyi memnuniyetle kabul eder, oturur oturmaz da tahta yapışır kalır. tanrılar ne kadar yalvarsalar da hephaistos, annesini çözmek istemez. olaya dionysos müdahil olur. tanrıyı sarhoş edip olympos'a getirir. hephaistos ancak bir şartla annesini serbest bırakacaktır. en güzel tanrıçayla evlenmek. çirkin tanrımız afrodit'le evlenir. ama güzeller güzeli afrodit rahat durmaz. savaşçı ares ile işi pişirir. sabah akşam sevişirler, zina ederler. bu iki aşığın seviştiğini güneş görür ve durumu hephaistos'a anlatır. aslında hephaistos karısını çok sever, bunu ona yakıştıramaz ama ne olur ne olmaz diye yataklarına örümcek ağı kadar hafif lakin demirden daha güçlü bir ağ gerer. "hanım ben bi ocağa kadar gidiyorum, geç geleceğim." der. afrodit de hemen aşığı ares'i yatağına alır. halbuki o gün işe gitmeyecektir hephaistos. karısını kandırmıştır. hemen eve dönüp ikisini yatakta basar. afrodit'le ares yerin dibine girmişlerdir utançtan. dahası hephaistos bütün tanrıları da çağırmıştır karısının rezilliğini görmeleri için. tanrılar bu iğrenç manzara karşısında utanırlar. poseidon aşıkları serbest bırakmasını ister. zinanın cezalandırılacağını düşünen hephaistos aşıkları serbest bırakır ama aşıklar ceza almaz. sinirlenen hephaistos insanları yaratır.
işte böyle garip bir tanrıdır hephaistos. yeraltındaki atölyelerinde kendi yarattığı, metalden işçiler çalışır. yunancada "angarya" manasına gelen robot'tur bu işçilerin adları.
devamını gör...
4.
sanatın ve işçiliğin üstünlüğünü simgeleyen tanrı. yunan tanrıları hep güzel, gösterişli seksi olurlar. hephaistos hariç kendisi topal ve çirkindir. o her türlü madeni eritip olağanüstü güzellikte eserler yapan demirci tanrıdır.
devamını gör...
5.
aphrodite’in kocası. ateşin, demirciliğin, zanaatçılığın ve metal işçiliğinin tanrısı.
iki farklı kanı vardır, birincisi doğuştan sakat ve çirkin olduğu bu yüzden de doğar doğmaz cennetten kovulduğudur. ikincisi ise zeus ve hera'nın yaşadığı bir anlaşmazlıkta hera'nın yanında olduğu için bu duruma sinirlenen zeus hephaistos'u olimpos dağı'ndan aşağı atar ve hephaistos 9 gün boyunca düşer, bir adaya çakılır, bu düşüş onu sakat bırakır.
muhteşem bir zanaatkardır ve yanardağlar atölyeleri olarak kabul görür.
iki farklı kanı vardır, birincisi doğuştan sakat ve çirkin olduğu bu yüzden de doğar doğmaz cennetten kovulduğudur. ikincisi ise zeus ve hera'nın yaşadığı bir anlaşmazlıkta hera'nın yanında olduğu için bu duruma sinirlenen zeus hephaistos'u olimpos dağı'ndan aşağı atar ve hephaistos 9 gün boyunca düşer, bir adaya çakılır, bu düşüş onu sakat bırakır.
muhteşem bir zanaatkardır ve yanardağlar atölyeleri olarak kabul görür.
devamını gör...
6.
roma mitolojisinde volcanus gibi bir adla anılan ya zeus ile hera'nın oğlu ya da hera'nın kendi başına yarattığı oğludur. annesi hera tarafından bir gün olimpos'tan aşağı atılmış bu yüzden yanlış anımsamıyorsan aksak kalmış ve zamanla demircilik ve kuyumculukta ustalaşmıştır. bu yeteneğini kullanarak yaptığı bir çeşit tuzak olan tahtı annesine yollamış ve annesinin tahta bağlanmasını sağlamıştır. kendimi ikna etmek icin gelenleri püskürtmüş ancak en son gelen dionisos onu sarhoş edip ikna etmiş ayrıca olimpos'a geri dönme hakkı kazanmıştır.
devamını gör...
7.
demirci kral
devamını gör...