her şeyin bir işaret olduğunu düşünen insan

günlük hayatında karşılaştığı basit durumları dahi "aman tanrım bu bir işaret" şeklinde yorumlayarak buna göre karar vermeye meyilli insandır. atıyorum bir yöne giderken ayağı takılır ve artık o yön yanlış bir yöndür diğer yöne ilerler. zira tanrı ona mesajını yollayıp uyarıda bulunmuştur. meşazını aldım kardeşim diğer yöne gidiyorum. (diğer yönde öldü)

hayal aleminde yaşayıp hayatını aksatan bazen de iyi olabilecek ilginç fırsat yakalayan insan demektir

galiba ben. ama nasıl bir işaret? mesela mö. kalma bir flörtü okulda görmüşüm. bir kaç ay sonra da ortak bir arkadaşımız karşıma çıkmış. (bkz: out of nowhere) derim alla alla bu bir işaret olabilir mi?

hayatın işleyişinde yerine oturmayan şeyler her zaman vardır. içgüdülerimizdir aslında bunlar. mesela tam evden cıkarken gözünüze ilişen o alakasız eşyaya gün içinde mutlaka ihtiyaç duyarsın. bunu hepimizin bir şekilde yaşdığına inanırım.

işaret yoktur. işaret dediğiniz bizim atalardan getirdiğimiz, bilinç altından bildiğimiz hayatta kalma güdülerimizdir. o yola girmeye ayağın varmazsa, bedenin taşa takılır, girmek yada girmemek sana kalır. aslında yapacagımız yalnışlarda da içinde birşey seni hep uyarır, uyup uymamak da sana kalır. böylece bu güdüleri nesneleştirp işaret diye sınıflandırabilir insan. oysa evrenin sana işaret vermekten daha kadim işleri vardır.

bazı bilgilerin genetik aktarımı kaçınılmazdır. genetik aktarım olmasa bilinç altımızın bedenimize hükmettiği gerçeğini yadsıyamayız.

buna dair pek çok yazı, görüş, makale yayınlandı. hatta birileri bunu kendine “aile kodlaması çözümü” “aile sıralımı” gibi isimlerle iş haline bile getirdi.

algınız ne kadar açıksa bu güdüler daha güçlü ortaya çıkar. hele birazda üstüne okb eklenirse belki rahatsız edici bir hal alır. ama gereklidir bence. buna saflık olarak bakamam.

neyse işte efendim, yaşadığım onca deneyimden sonra şahsen ben içimden gelmiyorsa zorlamamayı öğrendim. sizde zorlamayın. ayagınız takıldıgında o yola girmemeniz gerektiğine inanıyorsanız ve makul geliyorsa sizde girmeyin. sizin yola girmemeniz başkasına dert oluyorsa da bunun onun meselesi oldugunu öğrenin.