her şeyin bir şeyini bir şeyin her şeyini bileceksin

her şey hakkında fikir sahibi olmak, bir şeyin de uzmanı olmak.

tek bir şeye odaklanmamak kötü. her şeyden azar azar bil tabi ama bir şey de her şeyi gerçekten bilmen lazım. hayatının devamında en çok işine yarayacak şey o olacak. bir abi vardı herkesin her işine karısırdı. tıbbi bir cihaz için mühendis gelmişti ona bile akıl vermişti. o da ona demişti ki valla sende de he b.k tan elli gram var.

(bkz: "ya bilimi adam gibi öğreneceksin... ya da bilimin içerisinden gelenlere saygı göstereceksin.")
- prof. dr. celal şengör

(bkz: yay burcu)
biraz da (bkz: koç burcu)

her şey ayrı yazılır bak nasıl başlık tertemiz.

bir branşta uzmanlaşmak için bir şeyin herseyini bilmek gerektiği su götürmez bir gerçektir..... ancak herşeyin bir şeyini bilenler genelde herbokolog lardır... herşeyin bir şeyini bileyim derken yani netice de ülke de ömür yaş ortalaması 60, bu süreyi herşeyin bir şeyini öğrenmek için harcarsan, korkarım ki bir şeyin herseyini bilmeye çok ta vaktin kalmaz... ama azrail ile ilgili can almaya geldiğini bil tabii...

her şey için bir şeyler söyleyebilmek adına bir şeyler biliyor olmak gerekiyor ki bir şeyler hakkında her şeyi biliyorsan bazen de kör olabilirsin ama olmaya da bilirsin ki konu hakkında hiçbir şey bilmediğimin göstergesi bir şey ve her şey kelimelerini içeren tanımımı ben çok sevdim.

her şeyin bir şeyini bilmek her şeyin bir şeyi hakkında konuşmaya neden olmayacaksa doğru.
bir şeyin her şeyini bilmekse olması gereken bir şey.

bu şey gibi mi ki her şeyin her şeyini bil, her şeyin aslında hiçbir şey olmadığını belli etme.

(bkz: bilgeliğe giden yol)

bu şey değil mi ya little little into the middle :)

kim bu başlığı açan yazar!?
derhal onu bana getirin..
çünkü başlığı beğendim,sakin. ahahah.

kendimle ilgili bildiğim tek şey her şeyi bilmediğimdir.
bu yüzden kendimle ilgili her şeyi biliyorum.
kısacası sana gelip ben cahil değilim desem yer misin ?
ye bence. hoş bir söylemdi ahahah.

genelde yönetici kademesine verilen eğitimlerde çok tavsiyesi verilir bunun. amaç ise her şeyden az da olsa bilgin yoksa işçi takımı seni parmağında oynatır. zaten çoğunlukla tepeden gelme insanı sevmez işçiler. senin birşeyden çakmadığını düşünürse de saygı göstermez. saygı göstermezse işlerde sorunlar çıkar.

işçilerden bazıları bazen olmuyor der geçer işine gelmeyince. nasıl olmuyor lan deyip o işten bir tane numune yapıp her anlamda eline vermezsen seni takmaz o işçi.

bazı işçiler "ben uretim yapıyorum da ha bu müdür ne s..m yiyor da maaş alıyor?" cahilliği taşır çünkü. bu yüzden sana kıldır. kıl kıl davranır. senin yaptığın müsyeri portföyü genişletme, imalatta maliyeti azaltma, marketing çalışmaları, mevcut müşterilerin memnuniyetinin sağlanması, şirket içi aksaklıkların giderilmesi gibi çalışmalardan bihaberdir çoğunlukla.

elbette işçinin de ürettiği bir değer var fakat çoğu işçi cahildir. hatta müdür de bir işçidir fakat işçilerin büyük bir yüzdesi "ben olmasam şirket batar" kafası yaşar. bu yüzden kaliteli bir yönetici orta düzey bir işyerinde bazı şeyleri bilmelidir ekstradan. buna da gerek kalmaması için her makinanın kötü senaryolarda operatörünü temin edebilmelidir. bu makineyi birkaç kişiye öğretmek olabilir, gerektiğinde dışardan adam tutabilmek olabilir hatta müďürün kendisi bile bir süre o operatörlüğü yapabilir.

bunun olmadığı iş yerlerinde toplu bir işten ayrılmada en kötü senaryo gerçekleşir ve lojistikten, ürün kalitesine kadar işler aksar. elbette durum kısa bir sürede toparlanabilir fakat piyasada bir kere adın dandik firmaya çıkarsa yeni iş alımında zorluklar yaşanır.

yeri gelmişken birçok işçi "dünyayı ben mi kurtaracağım" kafası yaşarken bir müdür "hepimiz ekmek yiyoruz bu kurumdan" diye düşünür maalesef. maalesef diyorum çünkü türkiye pek de ahlaklı insanlara sahip bir ülke değil.

hayatımda en çok uygulamak istediğim sözlerden biridir. hemen hemen çoğu konuda en azından temel bir fikrim vardır ama henüz bir şeyin her şeyini bilmiyorum. mümkün mü onu da bilmiyorum.

böylece hiçbir şey olmasa da bir şeyler öğrenebileceksin..!