hıncal uluç

köşe yazılarında ara ara yazdığı tebessüm başlıklı yazılarla okuyucusunu güldürdüğüne inanmadığım bir kişi.

örnek vermek gerekirse:
- 30 mart 2019 tarihli bir köşe yazısında şu ifadeleri kullanmış: “descartes, barda oturuyordu. barmen, ‘bir içki daha almayı düşünür müsünüz’ diye sordu. ‘düşünmem’ dedi descartes ve anında yok oldu! [biraz entel oldu bu şakamız. açıklayalım. ‘düşünüyorum o halde varım’ diyen filozof kimdir?]
- 16 eylül 2014 tarihli muhtemelen tepkiler üzerine kaldırttığı bir köşe yazısında şu ifadeleri kullanmış: “iş adamı, uzak doğu'ya gitmişti. her zamanki madamını aradı ve hoş bir gece geçirmek istediğini söyledi. gelen konuk, otel odasının loş ışığında soyunup yatağa girmişti ki, bizimki kızın hayli genç olduğunu fark edip sordu: ‘kaç yaşındasın sen?’ genç kız, ‘13’ deyince adam yataktan fırlayıp pantolonuna davrandı. ‘hayrola’ dedi genç kız. ‘batıl itikatların mı var?’”