hocanın dersi tek bir kişinin gözlerine bakarak anlatması

ilkokuldan beri dikkatimi çeken durumdur. bütün öğrencilerine ders verir ama dersi içlerinden birine bakarak anlatır. tıpkı tiyatrocuların tek bir oyuncu için oynaması gibi.

en sevdiği öğrencisi kimse ona bakarak anlatırlar genelde.

eğitim öğretimin kalitesizliği ile doğru orantılıdır.

hoca erkekse gözlerine bakılan kişi kadınsa üstelik de 20 den fazla yaş farkı varsa sinirimi bozan durumdur. daha çok sinirimi bozansa gözleri bir bacaktan bir dudağa, bir memeden öbür memeye atlayarak ders anlatan modelidir ki en tehlikeli modeldir. bazen erkek üniversite hocalarının belli bir yaştan sonra kısırlaştırılması gerektiğini düşündürten sahnelerdir.

tabii tüm bunlardan bana ne, orası ayrı mevzu. keşke seksin tabu olmadığı bir ülkede olsaydık da her şey daha sağlıklı olsaydı.

hocanın gözlerine bakarak anlattığı o kişi siz iseniz biraz rahatsız eder fakat aynı zamanda hocaya çok yakın bir konumda iseniz daha çok rahatsız edici bir durumdur . başka yere baksanız ayrı bir sıkıntı, bakmaya devam etseniz ayrı bir sıkıntı.

kendisine olan aşkımı körükleyen hareket.

üniversite yıllarındayken vardı böyle bir hocam. iyiydi aramız. bir arkadaş "bazen hocayla sen konuşurken düşünüyorum da sizden çok iyi dost olurdu. ikinizi konuşurken dinlemek çok zevkli." demişti. öyle de uyumluyduk işte. ne yazık ki evliydi.

ah be!

duvara bakarak anlatmasından iyidir. inatla gözünün içine bakarsınız ama asla dikkatini dağıtmaz. hipnotize olmuş gibi kitlenir kalır. kaşıntı tutuyordu beni böyle durumlarda cidden çok garip.