açılamadığın kişinin sana başkasını anlatması

başkası derken hani sevdiği kişiden bahsediyorum başlığı toparlayamadım.

türk filmi sahnesi gibi ya düşünsen sen eriyorsun bitiyorsun o yatıp omuzuna ayşeyi, ahmeti anlatıyor ( ulan ayşe ahmet deyince anlatan biseksüel gibi göründü! olsun be biseksüeller de sever) sen için yanayana dinliyorsun hatta isyana gelip açılmak istiyorsun ama o kadar güzel anlatıyor ki sözünü kesmek istemiyorsun.

açılamadığın her denizin seni yutacağını zannedersin ki burada o deniz seni boğmuş. geçmiş olsun efendim.

bir kuyu bulup üstüne toprak örtmen lazım.

"bu saatten sonra bacımsın" diyerek gözlerinden akan yaşı siler, yoluna bakarsın. *

serbest piyasa dalgalı kur. bayılıyorsunuz kendinize acımaya, kendinizi acındırmaya. başka herif/karı mı yok ülkede? biricik mi herkes? o kadar aşk dizileri izliyorsunuz öğrenemediniz mi hala erkekleri/kadınları kendinize bağlamayı. bütün tv sektörü yılalrdır size çalışıyor ne aptalsınız ya. hala birini kendinize bağlamayı öğrenemediyseniz akp'ye bakın. adam "yol yabdı" bütün yollar onun "kucağına" çıkıyor.

olabilir napak önümüzdeki maçlara bakarız.

bu saatten sonra onemseyecegim konu değildir dinler dinler giderim bu kadar basit.

gün 1 - baştan aşağı kaynar sular dökülür.
gün 2- kabullenilemez, gerçekliğin dışında yaşıyormuşsun gibidir.
gün 3- kabul edersin durumu ve bir boşluğa düşersin, hissizleşirsin.
gün 4- eskiye dönüş.

bende süreç bu şekilde işler.

benimde uzun zaman açılamadığım birisi vardı. birgün topladım cesaretimi tam açılacağım, başladı reisde reis. reisde kimse artık. dedim ayrı dünyalardayız.

sonra da anlattığı kişiyle mutlu mesut olması gözlerinin önünde diye devam eder bu hikaye boşuna demiyoruz seviyorsanız gidin konuşun diye. risk yoksa elde var sıfır.

hayat cesurlari sever sözünü çok severim.
sen de öyle trene bakar gibi bakarsın iyi seyirler*