hormonların etkisi altındayken verilen sözler

liseye giden ergenlerin birbirine verdiği sözlerdir, seni sonsuza kadar seveceğim seni asla unutmayacağım senden başkası olmayacak bir tek sen türünden sözlerdir, bunlar bir dereceye kadar normaldir ama artık ergenlikten çıkmış 20'sini geçmiş bireylerin hala bu ergenlikten kalma hormonların etkisi altında verilmiş sözlere inanıyor ya da kullanıyor olmasıdır, çünkü hepimiz biliyoruz ki hiçbir şey sonsuza kadar sürmeyecek ancak bir şey başka şeye dönüşerek devam edecektir sevgi ayrılığa sevgi arkadaşla sevgi nefrete sevgi umursamazlığa ya da sevgi anlaşmaya evrilecektir olgun bir insan bunun bilincinde olmalıdır

"mutluyken söz verme. üzgünken cevap verme, öfkeliyken karar verme." söz-müzik: dedem

mutluyken ve öfkeliyken insan en savunmasız anlarını yaşayabilir. o yüzden ağızdan çıkacak her söz önem arz eder. dikkat edilmeli.

babam sağolsun sabah kovardı. akşam aynı sofraya otururduk. bu bana, "biri öfkeliyken söylediği sözleri pek ciddiye alma." prensibini kazandırdı.

dönüşü yok arşa yükselmiş hormonun sözlerinden....
ne sözler verildi ne sözler....
birlikte sınava hazırlanıp ayni uniye gitmeler mi dersin seni hiç birakmayacağımlar mı?.

bana da karılar söz verip verip hiç tutmuyor ha. ben tutmasam mastor top olmuş sözünü tutmuyor derler. vermeyeceğiniz sözü tutmayın mıydı lan tam tersi, kardeşim, nereden benim ciğerim hani bana selçuk'ta ciğer ısmarlıyordu birileri.

gideyim de küvete çitos doldurayım atlayayım içine yiye yiye öleyim boğulayim. artık yeter.

(bkz: evlilik teklifi)

söylenen sözler ve yapılan eylemler kadar kötü olamaz.

ben şahsen inanmamayı tercih ediyorum. aaa ciddi miydin falan diye şaşırırım artık daha iyi gibi sanki. zaten içi boş olduğu gözüktükçe kimi nereye koyacağımız da belli oluyor.

ulan her boka da bi karikatür buluyoruz iyi mi?