türkçe adı: sıcak süt
deborah levy'nin 2016 tarihli romanından uyarlanan ve yönetmenlik koltuğunda rebecca lenkiewicz'in oturduğu 2025 birleşik krallık yapımı film, bir anne ile sofia adlı kızının ispanya kıyılarındaki şifa yolculuğunu konu alır. bu yolculukta anne ile kızının arasındaki gerginlikler ortaya çıkmaya başlarken sofia ise yeni tanıştığı ingrid'in özgür ruhlu oluşundan etkilenir.
deborah levy'nin 2016 tarihli romanından uyarlanan ve yönetmenlik koltuğunda rebecca lenkiewicz'in oturduğu 2025 birleşik krallık yapımı film, bir anne ile sofia adlı kızının ispanya kıyılarındaki şifa yolculuğunu konu alır. bu yolculukta anne ile kızının arasındaki gerginlikler ortaya çıkmaya başlarken sofia ise yeni tanıştığı ingrid'in özgür ruhlu oluşundan etkilenir.
yönetmen:
rebecca lenkiewicz
oyuncular:
emma mackey
fiona shaw
patsy ferran
yann gael
vangelis mourikis
vincent perez
vicky krieps
rebecca lenkiewicz
oyuncular:
emma mackey
fiona shaw
patsy ferran
yann gael
vangelis mourikis
vincent perez
vicky krieps
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "milkşeyh" tarafından 04.09.2025 09:00 tarihinde açılmıştır.
1.
rebecca lenkiewicz tarafından yazılıp yönetilen 2025 yapımı bir dram filmi.
deborah levy'nin aynı isimli romanından uyarlanmıştır.
film ispanya'ya tedavi umuduyla giden ve yıllardır kendi annesine ebeveynlik yapmak zorunda kalan sofia'nın yaşadıklarına değiniyor.
aslında anne rose de, sofia da toksik karakterlermiş gibi gözükse de ikisi de hayata karşı öfke dolu olmalarının sinirini gün sonunda birbirlerinden çıkartıyorlar.
sofia'nın aşık olmasının kendi hayatını daha fazla karmaşıklaştırmasıyla tüm bu sorunların içinden kaçışını izliyoruz aslında.
yine büyük umutlarla başlayıp beklediğimi bulamadığım filmlerden biri oldu.
son yarım saati, hatta 20 dakikası dışında geçen sahnelerden keyif alamadım, beklediğim duygusal derinliği hissedemedim.
metaforik anlamda güzel şeyler barındırsa da *sofia'nın saçma sapan aşk hayatından çok annesiyle olan bağlarını görmek isterdim sanırım.
bir de annesi her ne kadar manipülasyoncu, duygu mastürbasyonu yapan biri gibi gözükse de kendisinin yaşadıkları filmde tam olarak gösterilmediği için bu konuda emin olamıyorum. filmde sadece kadının psikolojik olarak yürüyemediği gösteriliyor fakat bunu detaylarına inmiyor, aslında bu yüzden beğenemedim sanırım. eğer ingrid ile olan aşk hayatındansa annesinin geçmişine inilseydi daha çok beğenebilirdim, ki yaşadıkları aşk falan da değil, saçma sapan bir şey. neyyse
yine de öyle çok kötü de değildi, şans verilebilir fakat benim gibi büyük umutlarla başlamayın yeter.
deborah levy'nin aynı isimli romanından uyarlanmıştır.
film ispanya'ya tedavi umuduyla giden ve yıllardır kendi annesine ebeveynlik yapmak zorunda kalan sofia'nın yaşadıklarına değiniyor.
aslında anne rose de, sofia da toksik karakterlermiş gibi gözükse de ikisi de hayata karşı öfke dolu olmalarının sinirini gün sonunda birbirlerinden çıkartıyorlar.
sofia'nın aşık olmasının kendi hayatını daha fazla karmaşıklaştırmasıyla tüm bu sorunların içinden kaçışını izliyoruz aslında.
yine büyük umutlarla başlayıp beklediğimi bulamadığım filmlerden biri oldu.
son yarım saati, hatta 20 dakikası dışında geçen sahnelerden keyif alamadım, beklediğim duygusal derinliği hissedemedim.
metaforik anlamda güzel şeyler barındırsa da *sofia'nın saçma sapan aşk hayatından çok annesiyle olan bağlarını görmek isterdim sanırım.
bir de annesi her ne kadar manipülasyoncu, duygu mastürbasyonu yapan biri gibi gözükse de kendisinin yaşadıkları filmde tam olarak gösterilmediği için bu konuda emin olamıyorum. filmde sadece kadının psikolojik olarak yürüyemediği gösteriliyor fakat bunu detaylarına inmiyor, aslında bu yüzden beğenemedim sanırım. eğer ingrid ile olan aşk hayatındansa annesinin geçmişine inilseydi daha çok beğenebilirdim, ki yaşadıkları aşk falan da değil, saçma sapan bir şey. neyyse
yine de öyle çok kötü de değildi, şans verilebilir fakat benim gibi büyük umutlarla başlamayın yeter.
devamını gör...