iç anadolu insanının ekmeği çok sevmesi
başlık "unutanlarıunutanunutulan1" tarafından 15.12.2022 19:16 tarihinde açılmıştır.
1.
bana tuhaf gelendir. ben yemekte bile pek ekmek yemem ama adamlar sabah akşam ellerinde ekmekle geziyor. sorunca doymuyoruz falan diyorlar. enteresan. bunlara din kitap de sadece altindaki donunu bile alırsın *.
devamını gör...
2.
#2342160 ekmek sevmekle dediğiniz şeyin ne alakası var? kimse kimseye altındaki donu ekmek seviyor, fazla karbonhidrat tüketiyor diye vermez. ha başka şeyden verir, o da bizi alâkadar etmez.
devamını gör...
3.
ekmek arası ekmek bile yerim. bu kimseyi alakadar etmez. fırından yeni çıkmış sıcacık ekmeğin verdiği mutluluğa da donumu bile veririm.
devamını gör...
4.
açlıktan dolayı gelişen bir "sevgidir".
gıda, besin dendiğinde, gün içinde insanın en fazla alması gereken maddeler karbohidratlardır. sonra sırasıyla protein ve yağ gelir, ama karbohidratlar hücrelerin ana besin kaynağı olduğundan ve parçalara ayrıldığında ortaya çıkan enerji ile insanın temel yaşam ihtiyacı olan enerjinin alımı gerçekleşiyor.
ama bu o demek değildir ki, insanlar sadece karbohidratlarla beslenmelidir. yani şöyle söyleyim, insanın zaten besinle aldığı protein ve yağlar kendileri de parçalanarak karbohidratlara dönüşür. ama kısa yoldan ve ucuz olarak direk karbohidrat alıyoruz biz. o yüzden yemek bittikten sonra eğer ekmek yemediysek "ben hiç doymadım ki, bir kab daha" dediğimiz oluyor.
uzun süre boyunca nerdeyse cumhuriyyetten önceki uzun yıllar(sen 100 de, ben 150 diyim), ve sonrasında insanların açlık sınırının bir az üstünde yaşamasıyla doğal olarak ekmek de karbohidrat alımı için ana besin olarak sofraya yerleşmiştir.
"seviyorum" demekle olmuyor yani kardeşim, sen daha düzgün, sağlıklı ve besleyici gıda tüketemediğin için somon ekmeğe uzun yıllar muhtaç bırakılmışsın. aslında genel olarak yöre mutfaklarına baktığımızda ve başka milletlerle karşılaştırıldığında, anadolu mutfağı ile(atıyorum) fransız mutfağının yaygın yemekleri arasındaki yağ-protein-karbohidrat dengesinin ne kadar farkettiğini anlayacaksınızdır.
o yüzden bol-bol et yeyin, çünkü karbohidratlardan farklı olarak protein parçalanarak enerji üretmekle kalmaz, aynı zamanda yağ ve karbohidratlara da reaksiyon geçirerek dönüşe bilir *
gıda, besin dendiğinde, gün içinde insanın en fazla alması gereken maddeler karbohidratlardır. sonra sırasıyla protein ve yağ gelir, ama karbohidratlar hücrelerin ana besin kaynağı olduğundan ve parçalara ayrıldığında ortaya çıkan enerji ile insanın temel yaşam ihtiyacı olan enerjinin alımı gerçekleşiyor.
ama bu o demek değildir ki, insanlar sadece karbohidratlarla beslenmelidir. yani şöyle söyleyim, insanın zaten besinle aldığı protein ve yağlar kendileri de parçalanarak karbohidratlara dönüşür. ama kısa yoldan ve ucuz olarak direk karbohidrat alıyoruz biz. o yüzden yemek bittikten sonra eğer ekmek yemediysek "ben hiç doymadım ki, bir kab daha" dediğimiz oluyor.
uzun süre boyunca nerdeyse cumhuriyyetten önceki uzun yıllar(sen 100 de, ben 150 diyim), ve sonrasında insanların açlık sınırının bir az üstünde yaşamasıyla doğal olarak ekmek de karbohidrat alımı için ana besin olarak sofraya yerleşmiştir.
"seviyorum" demekle olmuyor yani kardeşim, sen daha düzgün, sağlıklı ve besleyici gıda tüketemediğin için somon ekmeğe uzun yıllar muhtaç bırakılmışsın. aslında genel olarak yöre mutfaklarına baktığımızda ve başka milletlerle karşılaştırıldığında, anadolu mutfağı ile(atıyorum) fransız mutfağının yaygın yemekleri arasındaki yağ-protein-karbohidrat dengesinin ne kadar farkettiğini anlayacaksınızdır.
o yüzden bol-bol et yeyin, çünkü karbohidratlardan farklı olarak protein parçalanarak enerji üretmekle kalmaz, aynı zamanda yağ ve karbohidratlara da reaksiyon geçirerek dönüşe bilir *
devamını gör...