içinde fırtınalar kopmak

güzel ve çok sevdiğim bir ebru gündeş şarkısını hatırlatan deyim: (bkz: fırtınalar)

t: yoğun duygularını içinde yaşamak, söylemek istediği çok şeyi varken susmaya çalışmak.

arada bir şimşek, yıldırım falanda çakar. dikkat edin kalbinizde yangın çıkmasın.

bir fırt sigara ile diner.

dehb' li bir birey olduğunuzu gösteriyor olabilir

tekele gitmeli miyim, gitmemeli miyim?

derhal vans'ımı giymeliyim ve, gitmeliyim. karar anı.

size çitos aliyım mı?

geminiz limandaysa sıkıntı yoktur.

aklıma durduk yere bir şarkıyı getiren hede.

çoğu zaman her şeyi içe atmanın sonucudur. içe atılan her şey büyüyerek fırtına oluşturur.
o yüzden içte kopan fırtınanın da yeniden daha büyük bir fırtına oluşturmaması için içte tutulmaması lazım .
bir şekilde o fırtına döngüsünü bozmanız gerekiyor kısacası, daha fazla içte kopan fırtınalara maruz kalmak istemiyorsanız tabii.

yazarak, konuşarak , çizerek anlatabilirsiniz fırtınaları. severek , sevilerekte atlatılabileceği söyleniyor.

içinizde fırtınalar kopmasına alışkınsanız ve fırtına sizi artık boğuyorsa da geçmiş olsun. o konuda hiçbir yorum yapamam işte.

(bkz: fırtınalar koparsa kopsun sürüklesin ikimizi)

biraz yaş ve dönem duygusudur sanki. yaş aldıkça durulur içinizdeki açık deniz.. sizi sarsabilecek son fırtına ancak ölümdür belki.. çünkü öteki hepsini yaşayıp aştınız defalarca...

icinde hava durumunun kotu olmasi durumu

içine bir rüzgar türbini kurdurarak enerji üretip para kazandıracak şeydir. ama nerede bizde o girişimcilik ruhu?

çok şey söylemek isteyip söyleyememektir.

(bkz: söyleyecek çok şey varken susmak)

evet ben de o fırtınada batan bir gemi oldum kendi içimde

söyleyecek çok şeyi varken susmaya çalışmak, duygularını içinde yaşamak zorunda kalmak.