1.
o içe dönük hali, o saf enerjisini yıllarca kınadım. ne elinden tutmak geldi içimden ne kapı dışarı çıkarmak.
her kırıldığımda ona kızdım çünkü bir insan bu kadar kolay inanmamalıydı.
şeffaf ve hassas olmak ne bu çağa, ne bu yaşa yakışmazdı. yakamı bırakmadı, çok kızdım. her tökezlediğinde başını kaldırıp 'geçti' demek yerine zarıl zarıl ağladı, çok kızdım. müphem olaylara sonunu düşünmeden cumburlop atladı, onun suçuydu, çok kızdım. yarattığı hayal dünyasından çıkamadı, ama nasıl kızdım. rüyalara öyle bir bel bağladı ki; salaklığına kızdım. kendini sonu mutlu biten masallara inandırdı, kör olmasına kızdım. kimselere değil hep ona kızdım.
çünkü ben bile kendimi çekemezken kim çeksindi, ben bile kendimi sevemezken kim sevsindi?
ama o garibimin benden başka sığınacağı liman yok, aciz ve muhtaç. 90'a da gelse 'anne' diye ağlayacak bu. bunu idrak ettiğim an kızmayı bıraktım, gözyaşlarını sildim. 90 yaşına da gelsek "ah annem" diye ağlayabiliriz bence, sorun değil. gerçekten hiç sorun değil, olur öyle..
bundan sonrası için o çocuğa kızdığım günlerin sayısı; dalgalı sarı saçlarını tarayıp renkli tokalar taktığım, süsleyip püsleyip sokağa saldığım günlerin sayısıyla eşit olsun istiyorum. çünkü bu hayatta en çok ondan hak aldım, artık helalleşmenin zamanı.
unutalım her şeyi de saman rengi, boş bir sayfayla devam edelim. yağmurda ıslan, tamam. kumdan kalelere, tamam. çimenlerde yuvarlanmak mı? yaşasın! salıncaklar midemi bulandırıyor ama kaydırak var. artık tenhada değil de herkesin içinde sekerek yürüyebilirsin evet istediğin zaman. hem kahkahaların belki birilerinin kalbini ısıtır, belki de kınatır. yine aynı noktadayız bak, artık kimseyi düşünmek yok.
bundan sonra, sen nasıl istersen.
sen,
nasıl istersen!
her kırıldığımda ona kızdım çünkü bir insan bu kadar kolay inanmamalıydı.
şeffaf ve hassas olmak ne bu çağa, ne bu yaşa yakışmazdı. yakamı bırakmadı, çok kızdım. her tökezlediğinde başını kaldırıp 'geçti' demek yerine zarıl zarıl ağladı, çok kızdım. müphem olaylara sonunu düşünmeden cumburlop atladı, onun suçuydu, çok kızdım. yarattığı hayal dünyasından çıkamadı, ama nasıl kızdım. rüyalara öyle bir bel bağladı ki; salaklığına kızdım. kendini sonu mutlu biten masallara inandırdı, kör olmasına kızdım. kimselere değil hep ona kızdım.
çünkü ben bile kendimi çekemezken kim çeksindi, ben bile kendimi sevemezken kim sevsindi?
ama o garibimin benden başka sığınacağı liman yok, aciz ve muhtaç. 90'a da gelse 'anne' diye ağlayacak bu. bunu idrak ettiğim an kızmayı bıraktım, gözyaşlarını sildim. 90 yaşına da gelsek "ah annem" diye ağlayabiliriz bence, sorun değil. gerçekten hiç sorun değil, olur öyle..
bundan sonrası için o çocuğa kızdığım günlerin sayısı; dalgalı sarı saçlarını tarayıp renkli tokalar taktığım, süsleyip püsleyip sokağa saldığım günlerin sayısıyla eşit olsun istiyorum. çünkü bu hayatta en çok ondan hak aldım, artık helalleşmenin zamanı.
unutalım her şeyi de saman rengi, boş bir sayfayla devam edelim. yağmurda ıslan, tamam. kumdan kalelere, tamam. çimenlerde yuvarlanmak mı? yaşasın! salıncaklar midemi bulandırıyor ama kaydırak var. artık tenhada değil de herkesin içinde sekerek yürüyebilirsin evet istediğin zaman. hem kahkahaların belki birilerinin kalbini ısıtır, belki de kınatır. yine aynı noktadayız bak, artık kimseyi düşünmek yok.
bundan sonra, sen nasıl istersen.
sen,
nasıl istersen!
devamını gör...
2.
erken büyüdük beraber şimdi tekrar çocuk olmanın yollarını arıyoruz yine beraber.
devamını gör...
3.
varlığı ile yokluğu bir gibi var gibi ama yok gibi de. zaman geçtikçe varlığının hissedilmeyecek gibi. çağın insanından uzak olsam, rahat bıraksalar ama işte olmuyor.
devamını gör...
4.
dünyaya çağrılmayan bir çocuktum.
devamını gör...
5.
bazen çok konuşuyor ve benim hiç tahammülüm yok.
devamını gör...
6.
başlık güzelmiş.
çok mutluyuz, kendisi 23 yaşında bilgisayar oyunculuğuna başladığı için çok mutlu zamanlar geçiriyor. acayip mutluyuz.
çok mutluyuz, kendisi 23 yaşında bilgisayar oyunculuğuna başladığı için çok mutlu zamanlar geçiriyor. acayip mutluyuz.
devamını gör...
7.
ruhu umutla bakan bir çocuk var; her karanlıkta bir ışık parçası bulmaya çalışan bir çocuk... onu seviyorum...
devamını gör...
8.
hangi çocuk sorusu tam karşılığı oluyor.
devamını gör...
9.
eskiden okuldan eve geldiğimde çantamı kilerin önüne bırakıp tüm ayrıntıları ile günümü anneme anlatırdım o yemek yaparken. yarısını dinler yarısını da dinlemiş gibi yapardı. şimdi yine heyecanlı heyecanlı bana gününü anlatmak istiyor o çocuk ama ben 'seni hiç dinleyemem şimdi' diyorum ona. annem gibi yarısını bile dinlemiyorum. en gaddar büyüğü yine benim kendimin.
devamını gör...
10.
içimdeki çocuğu cami avlusuna bırakmışlar. birileri de bulup dilendirmiş anasını satayım. toparlıcaz kendisini bakalım.
devamını gör...
11.
bi dur bi kızım ya!
devamını gör...
12.
“sonsuza kadar çocuk kalmak bazılarının sandığı kadar güzel bir şey değildir.”
içimdeki müzik/ sharon m. draper
neyseki öldü…
içimdeki müzik/ sharon m. draper
neyseki öldü…
devamını gör...
13.
çok yaramaz hiç sevmem keratayı
devamını gör...