ezzra yazar profili

ezzra kapak fotoğrafı
ezzra profil fotoğrafı
rozet
karma: 4656 tanım: 278 başlık: 25 takipçi: 49

son tanımları


günün fotoğrafı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel cik cik*

henüz günü gelmeden bu üflediğim 3. pasta.
hepsi bir anı, unutulmasın burda kalsın.
şanslıyım sözlük!
devamını gör...

müzik zevki karmakarışık olan insanlar

herkesin hayatında bir olmazsa olmaz vardır ya benim de kendimi bildim bileli tek olmazım müzik.
müziksiz geçirdiğim bazı birkaç saatler olmuştur ama o saatlerde sadece nefes almışımdır aslında tam olarak yaşamış sayılmamdır. istisnai durumlar oluyor elbette ama ayrı parantez açmaya gerek yok. kısaca dünya hali ve internet siteleri birer insan olsaydı kendime rahatça şu ismi seçerdim: müziksizyaşayamayangiller.com

bu arada dinlediğim herhangi bir şarkıda ruhumu teslim etmek için illa sözlerini bilmeme gerek yok, hissettirdikleri yeter. dilini bilmediğim pek çok şarkı var, mesela kazım koyuncu - umay umay düeti.
"bi gün yolda yürüyordum, bi şarkı duydum, kalbim acıdı bu kadar."
lazca bilmiyorum, şarkıyı dinlerken ölüyorum. sadece bu kadar!

bazen de çoğunlukla seyahat esnasında heybetli dağlar, çorak araziler ve gördüğüm tüm müstakil manzaralar beni köklerimize ve bizi biz yapan değerlere götürür. erkan oğur, selda bağcan,zülfü livaneli, ahmet aslan, mazlum çimen az yenilerden minor empire, taksim trio ve nice nicesi.

goygoyun dibini sıyırdığımız arkadaş muhabbetlerinde ise genellikle en büyük eğlencemiz 90'lar pop. oyun havaları ve bilumum oynak şarkılar hatta birkaç arabesk de spotify listemde ekli ama şimdi onlara değinip kalan iki kuruş karizmayı çizdirmek istemiyorum.

mesela kendi klasmanının en iyisi, romantik anılarımıza ve ayrılık acılarımıza eşlik eden canımız, bebeğimiz, serçemiz `sezen aksu`'dan nasıl geçeriz?

serçe demişken edith piaf. etek uçlarını tuta tuta böyle, zarif şekilde salına salına... padam padam padammm...

ama bisiklet sürerken, araç kullanırken, yolda yürürken, yemek yaparken, derin düşünürken, hiçbir şey düşünmezken, uyumaya çalışırken, sabah gözümü açarken bana eşlik eden: klasik rock, progressive rock, soft rock, psychedelic rock kısaca rock oğlu rock.

zaman zaman; caz, blues, bluegrass...


eğer bir gün yemek yemezsem değil de müzik dinlemezsem aç kalırım. geçenlerde sait faik okurken bir cümlesinden bir etkilendim ki, sanki bu benle dinlediğim müzik arasındaki bağ dedim.
"bir insan yüzüne doğuştan gelip oturmuş gülüş, üzülüş, düşünüş gibi şeylerin hiç uçmaması lazım. uçtu muydu sanki kişi ölmüştür."

hem nefes almak hem gerçekten yaşamak için müzik benim elzemim. hepsinin gözünü, sazını, sözünü, sesini, gitarını, telini, kısaca cümlesini çok severim.
devamını gör...

anın fotoğrafı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yaşamak

hayattan hak ettiklerini alamadığında insanın içi nasıl sızlar bilirim. bilirim sızıyı saklamayı, saklanmayı, acıyı yok saymayı. hiçbir şey kalıcı değil bilirim vedalar da yangınlar da sonsuzca değil.

bazen yürürken sokaklarda ayak bastığım her adımda bir nota duyarım. aklım beş karış asılı kalır bazen havada. bakmayın şikayetçi değilim, tadını çıkarmak lazım. zemin ne kadar kaygansa da yürümek işinde uzmanlaşmak lazım.

düşe kalka yürünür elbet, düştüğümüzde dizimizde aynı yer farklı biçimde kanar durur, ötekine benzemez, bir önceki gibi değil, her düşüş yeni bir tecrübedir.
kabuk bağlasa da yine aynı merheme gider ellerimiz, başkasını pek bilmeyiz.
her düşüşte farklı biçimde kendimize şifalar dileriz.

hep yeniden öğreniriz.
hiçbir zaman zamanı okumayı tam sökemeyiz.
iyi sandığın harf kedere çıkar bazen, kötü bildiğin mutluluğa. hayır da şer de bizim içindir ama kim doğru kim değil biz tam bilemeyiz.

güzelliği şansa, kötülüğü cezaya yormak kolay gelse de yaşam ne tesadüf ne de kefarettir.

bildiğim tek şey var ki, yaprakça savrulsak da bir an kuşça uçarız. yağmurca ağlasak da baharca güleriz.

hem hiç'iz hem çok şeyiz. buruşan duygularla bir gün bir yüreğe değsek de, önünde sonunda yürüyeceğimiz bu yolda bi tek kendimiziz.
devamını gör...

en son alınan iltifat

az evvel telefonda konuşurken kardeşim bana gıcık olduğunu belirtti. "bir ailede biri renkli gözlü ve beyaz tenli olacaksa o ben olmalıydım zalimin kızı, kaç yaşına geldin hala guzelsin" dedi.

kavruk yanaklarından öptüğüm esmerin güzeli.
devamını gör...

sözlük yazarlarının takıntıları

aşırı evhamlıyım, çok güzel yazarım.
velev ki birine bi süre ulaşamadım, başına gelmiş olduğunu düşündüğüm bütün kötü ihtimalleri, felaketleri en az 7 sezonluk dizi çıkaracak şekilde ağlak ve ajite biçimde yazarım, sonra da dönüp arkama bakmam bile!

halbuki sakin ol champ... yani.
devamını gör...

seni düşündüm

kız gecesi için toplanıldı, ekip beş kişi.
biri şarapla derinlere dalmış gözleri uzaklarda kendi klibini çekiyor öyle değişik havalarda. diğeri meyve suyunu kaldırmış havaya, kimi bağrına vuruyor, olmayan aşkın ıstırabında,
diğeri kendinden geçmiş de başını sallıyor sağa sola.
sonra nakarat geliyor herkes birlikte giriyor, söylüyor bağır çağıra:

"susamışken gönlüm aşka, sevgiye
yitirdim aklımı, döndüm deliye"


sanırsın meyhanede dramada ama goygoyun tam kalbinde.

hayat kız arkadaşlarla güzel be!
devamını gör...

anın fotoğrafı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

resulullahla benim aramdaki farklar

beyti engin


resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim,
resulullah yolda ebu bekir’i görse ‘es selamu aleyküm ya sıddık’ derdi,
ben yolda ebu bekir’i görsem tanımam.
resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım.
ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem
gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz.

resulullah azrail’i yolda görse tanırdı;
ben azrail’i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu,
derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı.

resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi;
o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey allah’ın resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız?

resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki ‘kızım ha gayret!’;
ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki ‘anneciğim ölmesen…’

ben oradaydım annemin elini tuttum ve dedim ki ‘anneciğim seni ben…’;
annem döndü bana bir baktı o bakışı görmeliydiniz

resulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı;
ben o bakışı gördüm haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu.

ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının

anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf…

resulullah çok şanslı bir insan
annesi öldüğünde o küçücüktü;
benim annem öldüğünde ben küçücük değildim,
zaten şanslı birisi de değilimdir, filmlerim iş yapmaz.

annem daha yeni öldü fazla uzaklaşmış olamaz!

olamaz dedim annem son nefesini alıp da vermeyince
verse de ben alsam onu, içim ferahlasa, siz de görseniz
resulullah tutsa annemin elinden birlikte geçseler çölü
nasıl olsa resulullah da ölü annem de ölü.
devamını gör...

yağmurlu havada bisiklet sürmek

pencereden az ötedeki denize ve gökyüzüne bakıp yağmur sesini dinlerken elimdeki fincandan bir yudum aldığım acı kahvemi masanın üzerine koydum ve derhal kulaklığı takıp bisikletle yollara koyuldum.
iki yanı ağaçlı sokaklardan geçerken ciğerlerime yağmur ve toprak kokusu doldurdum.
her damlada ıslandıkça hayatın dokunaklı ve sevinçli yanını düşündüm. şu anı yaşadığım için, için için şükürle doldum.
başımı göğe kaldırdım, hayranlıkla yağmuru izledim.
o an hayalini kurduğum düşler tüm benliğimi ele geçirmiş gibiydi.
mutluluk uzakta değildi, kulağımı kabatttım sıra killing me softly'deydi, roberta flack tabii.
şahane bir denk geliş oldu çünkü büyüleyici bir andı.
pişmanlıklarıma, keşkelerime, kırgınlıklarıma ve kızgınlıklarıma, uçarı tüm hayallerime, yüzüme vuran rüzgarla ve tüm iyimserliğimle hayatın beni incittiği yerlere bencilce bir haz ve mutluluk duydum.
pedalı her çevirişimde huzurla doldu taştı içim, kusurlara ve ayıplara başka gözle baktım.
gökyüzünün yaşları gibi; bereketli, heybetli ve affedici.

yaşamak ne güzeldi.
devamını gör...

ölmüş birini özlemek

karanlığın bastırdığı, elin eteğin çekildiği bazı geceler içli içli ağlatır. o'na dair küçücük bir anı gözlerini yaşartır. bazen başka evlerde başka yüzlerde ararsın. bazen ağlarken bulursun kendini sokaklarda.
bu durum kalbime çok ağır gelir ama zaman, aklın hayalin almayacağı şekilde bu acıya da alıştırır.
devamını gör...

paranoyak deli

yolun ortasında ansızın denk geldik, yalnız içtiği kahvesine eşlik ettim, sonra işte sarıldık sıkı sıkı teletabiler gibi, teletabi demişken telepati de yaptık. evet, ayrı ayrı anlamları ama kelimenin yapısı yakın. yakınsadık işte, daldan dala atladık, birdenbire oldu her ne oldu ise, bir bacı daha eklendi şu ahir ömrüme.
mutluyum sözlük.

kucak dolusu sevgiler kokulu öpücükler benden kendisine.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının stres atma yöntemleri

cendereden çıkabilmenin en kestirme yolu müzik. hani bir söz var ya; şarkılar bu kadar güzelken neden insanları dinleyeyim?
gerisi lafü güzaf.
devamını gör...

nilgün marmara

"her anın niye'sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. yiten bu işte! bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. ben'i bağışlayın!"

seneidevriyesinde.
devamını gör...

pilli bebek'in en iyi şarkısı

berrak sudaki kırmızı balık
sana canım demek için
canımdan bir parça
ve
ışıksız gecelerin
sessiz özgürlüklerini verdim.

"dışı sevda içi zindan değilim artık."

harikulade.
devamını gör...

sonbahar

insanın içine işleyen derin bakışlar, saçları sepya. temkinli olduğu için soğuk görünüşünün altındaki şaşırtıcı huzur. kibirden, gösterişten arınmış yalnızlığı seven, şahsına münhasır tavır.
sonbahar yalnız ama çok güzel.
devamını gör...

nick vermeden bir yazara seslen

kankam seni çok seviyorum ay yüzlü çiçeğim, ayçiçeğim... güneşin sen olmadan ışığını yayamaz, parlayamaz. sensin benim en güzelim, güzeller güzeli kardeşim.
devamını gör...

insan olmasaydın ne olmak isterdin sorunsalı

çiçek olsam papatya, renk olsam çivit mavisi, mücevher olsam zümrüt, hayvan olsam kedi, gezegen olsam venüs, kıta olsam afrika, şehir olsam beyrut, ülke olsam mısır, şato olsam hohenwerfen, kuş olsam serçe, yemek olsam kremalı makarna, tatlı olsam dondurma, sebze olsam havuç, reçel olsam vişne, dans olsam rock and roll, nesne olsam vazo, kumaş olsam kadife, içecek olsam limonata, kitap olsam 'zamanın farkında' grup olsam epica, film olsam pulp fiction, şarkı olsam november rain...
devamını gör...

kadınlardan kadınlara tavsiyeler

"para kazanın kendinize ait bir oda ve boş zaman yaratın."

a room of one's own

virginia woolf
devamını gör...

manifest

11 yaşındaki kızıma yıllarca pink floyd dedim, o bana black pink dedi.
ben ona eloy, genesis dedim, o bana melis fis dedi.
ben ergenliğimde bile hepsi dinlemedim ama evde, arabada, sokakta onunla epey manifest'lendim ve sonunda kızıma yenildim.
eğer ki konserleri iptal edilmeseydi şu an bu saatlerde kızımla manifest konserindeydim. son şarkıları rüya'yı da ayrıca sevdim.

manifest'e yapılan acımasız yorumlara değil ama kısıtlanmasına alkış tutanlara kızıyorum. bilmiyorlar mı ki özgürlük hepimize lazım.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim