idam güzellemesi yapan ilkel kitle

bizim basına pek yansıtılmıyor. geçtiğimiz günlerde abd'de bir adam 20 yaşındayken girdiği hapishaneden 63 yaşında, 43 yıllık hapislikten sonra "pardon" denilerek serbest bırakıldı. 43 yıl önce bir genç kıza tecavüz edip öldürmüş. avukatları on yıldan bu yana ölenden alınan örneklere dna testi yapılmasını istiyorlarmış. en sonunda test yapılmış be tecavüz edenin bu mahkum olmadığı ortaya çıkmış. adamın mahkum edildiği tarihte, o eyalette idam cezası kaldırıldığı için idamdan kurtulmuş. yoksa idam da edilecekti.
buyurun ilkel islam adaleti uygulansaydı adam bok yoluna gidecekti.
bizim gibi adaletin bir kişi ya da grubun emrinde olduğu ülkelerde idam cezası olsun demek ben o kişi ya da grubun bendesiyim, kölesiyim demek anlamına gelir. adalet "denklik, ölçülülük" anlamına gelir. yani adil olan suçlu olan herkese aynı şekilde davranılmalıdır.
örneğin savcı selim kiraz'ı öldürdüğü söylenen şafak kiraz, mahkeme bile edilmeden infaz edilirken, ankara cumhuriyet başsavcısı doğan öz'ü katleden mhp'li terörist ibrahim çiftçi, doğru dürüst hapis bile yatmaz, hatta mhp genel başkanlığına aday olacak kadar politikada ilerleyebiliyorsa ülkemizde idam cezasının ne amaçla uygulanacağını bilmek çok kolaydır.
bu nedenle idam güzellemesi yapan kitle, bir de kendisine "muhalifim" diyorsa andavallının önde gidenidir.