1.
bir zülfü livaneli kitabıdır.
müzikte, sinemada ve edebiyat alanında eserler vermiş olan ve gerçek bir entelektüel olan zülfü livaneli yazılarında her zaman kendisini öncelikli olarak bir yazar olarak gördüğünü söyler. ve ben de şahsen kendisini en başından beri bir yazar olarak tanıdım ve öyle sevdim.
kurgu dışı kitaplarını çok severim zülfü livaneli'nin ama kurgu eserleri her zaman daha çok ses getirmiştir. yeni yayımlanan bu kitabı da şahitlik ettiği dönem gereği çok önemli bir meseleye işaret eder.
yazar son sözde kitabın tamamen otobiyografik olmadığını söyler. ama kendi hayatı temel alınarak yazıldığı da çok bellidir.
romanda selim ve leyla'nın aşk öyküsünü okuruz. roman boyunca, hatta yan yana oldukları zaman bile birbirlerine mektuplar yazan bu çiftin hikayesi askeri darbe sonunda tutuklanan, hapis yatan, işkence gören ve sonunda isveç'e kaçmak zorunda kalan selim'in eşi leyla'ya ve küçük kızı zeynep'e duyduğu sevgi ve özlemi ve aldığı karşılığı anlatır.
ülkemizde yaşanan kanlı darbelerden birine dair tanıklığın sonunda yazılmış olan bu kitap darbe dönemleri ile ilgili de bu darbelere direnen insanlarla ilgili de çok şey anlatmaktadır.
her zülfü livaneli kitabında olduğu gibi bu kitapta da aynı akıcılığı buldum ve kitap bir solukta bitti.
müzikte, sinemada ve edebiyat alanında eserler vermiş olan ve gerçek bir entelektüel olan zülfü livaneli yazılarında her zaman kendisini öncelikli olarak bir yazar olarak gördüğünü söyler. ve ben de şahsen kendisini en başından beri bir yazar olarak tanıdım ve öyle sevdim.
kurgu dışı kitaplarını çok severim zülfü livaneli'nin ama kurgu eserleri her zaman daha çok ses getirmiştir. yeni yayımlanan bu kitabı da şahitlik ettiği dönem gereği çok önemli bir meseleye işaret eder.
yazar son sözde kitabın tamamen otobiyografik olmadığını söyler. ama kendi hayatı temel alınarak yazıldığı da çok bellidir.
romanda selim ve leyla'nın aşk öyküsünü okuruz. roman boyunca, hatta yan yana oldukları zaman bile birbirlerine mektuplar yazan bu çiftin hikayesi askeri darbe sonunda tutuklanan, hapis yatan, işkence gören ve sonunda isveç'e kaçmak zorunda kalan selim'in eşi leyla'ya ve küçük kızı zeynep'e duyduğu sevgi ve özlemi ve aldığı karşılığı anlatır.
ülkemizde yaşanan kanlı darbelerden birine dair tanıklığın sonunda yazılmış olan bu kitap darbe dönemleri ile ilgili de bu darbelere direnen insanlarla ilgili de çok şey anlatmaktadır.
her zülfü livaneli kitabında olduğu gibi bu kitapta da aynı akıcılığı buldum ve kitap bir solukta bitti.
devamını gör...