imar hakkı aktarımı kanunu

buradan

deli dumrul kanunu, eşkıyalık kanunudur. vatandaşın devlete karşı en büyük güvencesi olan mülküne bile el uzatılmaktadır. başımızda bir halkının çıkarını düşünen bir devletin değil emperyalistlerin emirlerini uygulayan bir sömürge idaresinin olduğu buradan bellidir, ilki olsa halkın neredeyse tamamının belli temel mülklere* sahip olmasını amaçlardı çünkü.

kardeşim siz ne annarsınız "kupon" arazi işinden.. üç kişi bi araya gelip iki blok rezidans bir avm yapak şoraya diyebiliyonuz mu:yok. yapmaya paranız var mı:yok. paranız bile olsa size yaptırırlar mı: yok.. eee..? boş boş ziyan mı ossunnar o caanım kupon oohhyşş... amaann neyse yani..
size de yaranılmıyor ki..!

buraya yazayım, çok ters işlere gebe duran bir uygulama.
detaylı bilgi isteyenler süreçleri buradan okuyabilirler.

imar hukuku anlamında bir hukuksuzluğu, başka bir hukuksuzlukla çözme girişiminden öte gitmeyen bir düzenleme.

idarenin yıllardır yaptığı bir mülkiyet hakkı ihlali.

düşünün bir yerde, çevresinde yapılaşma olan bir arsanız var. idare burayı imar planında "okul bölgesi" olarak işaretlemiş.

yapı yapacaksın, dur orada. burası okul bölgesi olarak işaretli, çivi çakamazsın.

madem öyle, gel kamulaştır üstüne okul yap, bana parasını ver. yok olmaz. neden? öyle bir düşüncemiz yok.

o zaman bana müsaade et bina yapayım? yok. belki bir gün orayı alırız biz.

böyle bir saçmalık mı olur? var işte.

dünyanın herhangi bir yerinde devlet, bir yeri kamuya tahsis etme gereği görürse, mülk sahibinden bedelini ödeyerek, cebren satın alabilir ki ülkemizde de usul böyledir.

bu arsa bizim değil, şimdi almayı da düşünmüyoruz, ama düşünecek olursak üstünde bina olursa daha çok para ödememiz gerekir kafasıyla, arsayı kimseye yar etmiyorlar.

şimdi de bunun önüne geçmek için, git benim daha az imar verdiğim yerlere inşaat yapanlara imar hakkı sat, onlar daha büyük, daha geniş binalar yapsın diyorlar.

oraya imar planı yapılırken öngörülen değişkenler, nüfus yapısı, yoğunluk? ha onlar önemli değil. yüzde 30 bir sınır koydum, daha ne?

böyle saçmalık mı olur lan?

yapacağın tek bir şey var.
kamulaştır hepsini? millet dünden razı zaten.

paran mı yok? istanbul için konuşalım, istanbul havalimanı ötesine devasa kompleks yaptıracağına, bu durumda olan herkese oradan arsasını ver, kamulaştırmayı trampa esasıyla yap.

bu kadar basit bir çözüm yerine, ekstrem komplike bir çözüm üretip, o çözümü de mevcuttaki imarı gizlice artırmaya bina etmek nasıl bir mantık?

sağı solu muhalefeti iktidarı önemli değil. artık yönetimin bir şekilde değişmesi şart. değirmen boşa döndükçe taş taşı öğütmeye başladı.

acaba mecliste adına ana muhalefet partisi dediğimiz oluşum bu kanunu anayasa mahkemesine götürmüş mü? hani diyorlar ya iktidar değiliz elimizden bir şey gelmiyor diye, ana muhalefet partisinin de böyle yetkileri var. ne kadar efektif kullandıkları şüpheli tabii.
ed. yeni kanun 24 tarihli. aynı konuyu düzenleyen iki kanun varsa ve çatışma söz konusuysa yeni tarihli kanun eskisini ilga eder. lex posterior derogat legi priori, basit bir hukuk kuralı. hukuka girişte, 1.sınıfta verilir. 1. sınıf ilk dönem hatta.* fakültede bu dersi erkenden veririz ki çocuklarımız sağda solda boş konuşup rezil olmasınlar.*

aktarıyorlar efenim.. durduramıyoruz.!
(mübarekler iktidar değil, aktarma firması.. aktardıkları da ne hikmetse bir süre sonra tu kaka olup tmsf.lik kayyumluk oluyor. zararları kamuya aktarılıyor.)

bununla ilgili büyük büyük konuşanlar var ya hani, 3194'ün 18. maddesi vardır.
o maddenin 2019'da eklenmiş fıkralarını okumadan böyle iri iri yazanlar yani, öyle böyle yarmıyorlar.
ilgili kanunda yapılan atıflara da göz attım bu arada, işi biraz bilen bir hukukçu alacağı iyi bir teknik destekle yerle bir eder bu kanun denen şeyi diyeceğim de gülme geliyor.
çünkü bazıları sırf muhalif olmak adına kaynakta yapılmış eksik ve hatalı yorumu baz almış.
komik...
büdüt: bizde de ilkokulda okumayı öğretirler.
anlamak ise kişinin kapasitesi ile alakalı bir durum.
yukarıda yazılı bir tane yanlış yok. atıfların hemen hepsi hatalı ve örnek olarak da 18 verilmiş.
tabi bu okuduğunu anlayabilene yazılmış bir örnek.
ne yapalım anlayamadın veya kapasiten yetmiyor diye medeni kanundan mi başlayalım eğitime?...
kaldı ki kanun denilen şey allah kelamı mıdır?
iptal olmaz mı?
ayrıca;
yazmıyor mu oralarda bir yerlerde? yazıyor değil mi?...
geçtim kelimeyi bir virgül ile kaybedilmiş veya kazanılmış neler gördü bu gözler...
yani;
bahçıvansın biberin yok, ahkam kesiyorsun da anlaman yok...
belli bir tarih sonrası verilen bütün diplomalar sorgulansın diye kampanya başlatma fikri de bunlar sayesinde gerçeğe dönecek.