ingiltere'nin sığınmacılar için inşa ettiği yüzen hapishane

medeniyetin gözünü seveyim be.
(bkz: medeni batı toplumu)

bize gönderilmesinden korktuğum gemi.

eğer bir ülkenin toprağına basarsanız iltica hakkı doğar. bu bedeviler de iltica etmesin diye uk böyle.bir çözüm bulmuş.

çok zekice. adamların kafa basıyor.

helal olsun.

orada da pembe göllüler baṣlamıṣlar: bu adamlar denizden çok korkmuş, gemide psikolojileri bozuluyormuṣ.

bunu dediği kaçak göçmen ingiliz kanalını kayıkla geçerek geliyor.

ülkesinin demografik yapısını, halkının huzurunu ne de güzel düşünüyor adamlar. harbi helal olsun. resmen ütopik bir dünyayı seyreder gibi seyrediyoruz adamları. doğduğun coğrafya nasıl de etkiliyor hayatı. insan şurada yaşasam hayat nasıl olurdu diye düşünmeden edemiyor.

yüzme konusunda biraz zayıf geldi bana.

bunun bir filmi vardı sanki lan? mahkumlar kaçmaya çalışıyor falan, bir bakıyorlar gemidelermiş.

açıkcası insani açıdan çok eleştirdiğim bir tavır olsa da, kendi halkını korumaya çalışan bir devlet var ortada. bu açıdan da halkının refahını ön planda tutan ingiliz başkanına alkış tutuyorum. ülkesinin nüfusunu temiz tutmaya çalışıyor çünkü biliyor ki ne olduğu belli olmayan bin ton insan ülkesine her açıdan risk oluşturacak özellikle kadınların ve kız çocuklarının güvenliğini şiddetli şekilde sarsacak bir durum bu.

türkiye'nin hali ortada. ülkemiz müthiş bir istila altında. sokaklarda özellikle kadınların kişisel güvenliği dibi görmüş durumda. her göçmen buraya 2 kişi gelip, 5-6 yılda 10 tane çocuk doğuruyor. doğan çocukların hepsi otomatikman vatandaşlık alıyor. böyle böyle çoğalıp, neredeyse bizim nüfusumuza denk olacaklar.

sevgili tayyip erdoğan'a oy veren kesim bunları görmekten mahrum. neden? işlerine gelmiyor çünkü. biraz kültürleri- eğitimleri olsa, biraz tarih- siyaset yapabilseler farklı yerde olurdu bu ülke.

hiç bir göçmenin çocuğu burada doğsa dahi, tc vatandaşı olmamalı. böyle bir hakkı olmamalı.

ah atatürk bir dirilse gelse, 10 günde temizlenir bu ülke.
ah atam ah!

ingiltere'nin idari gözetime ilişkin iç hukuk kurallarını düzenlemek yerine arkadan dolaşmak için bulmuş olduğu çözüm.

normal şartlarda iltica talepleri değerlendirilirken talepte bulunanları kayıt altına alıp, konaklama imkanı sunuyorlar. bizimki gibi bir "idari gözetim merkezi" oluşturup orada tutmuyorlar.
kendi yazdıkları insan hakları doktrinleri böyle. yargı erki de mülteciler lehine hareket ediyor.

bu durumu yasal düzenlemelerle çözme imkanları olmasına rağmen "baskıcı" bir düzenleme yapmamış görünmek için böyle bir çözüm buldular.

iltica talebinin değerlendirilmesi için bir ön koşul olarak, inşa ettikleri yüzer bir tecrit merkezinde bulunmayı ortaya attılar.
"batı ikiyüzlülüğü" dediğimiz şey bu olsa gerek.

muhtemelen bu nedenle ellerinde patlayacak bir hamle olacak.
şirin görünmeye çalıştıkları leftistler zaten bunu hiç beğenmiyor.
yanımda insanlar boğuldu, denizde travmam var diyip başvuranı kapsam dışına alıyorlar.
dünya basınında da sanki bir guantanamo inşa etmişler gibi değerlendirmeler yapılıyor.
nereden baksan politik açıdan saçma bir hareket.

ingiltere'nin bir dargın bir barışık hayat sürdüğü, ilişkilerinde sırayla birbirlerinin üstüne çıktıkları bir kankası var: fransa. ikisi de birbirinden alçak, insanlığın yüz karası devlet bunların. daha bugün, aralarında çocukların da olduğu bir göçmen teknesini batırıp (bilinen) 41 kişiyi katletti fransa.
bu fransa etiyopya'dan başlayıp fildişi sahiline kadar tüm afrika'yı, halen, iliğine, kemiğine kadar sömüren bir ülke. "biz zamanında buraya gelip sizi sömürgeleştirdik, size medeniyet getirdik" diye bu ülkelerden yılda 500 milyar dolar para çalıyor. ve buralarda asker barındırıyor.
en son nijer fransa'ya askeri üslerini kapat ve silttir git diye ültimatom verdi. fransa ne yaptı? çıkmayacağını söyledi. egemen bir ulusun toprağında askeriniz var ve o ulus size tamam gidin diyor. hayır gitmem diyorsunuz. bunun üzerine nijer de hava sahasını kapattı. şimdi gidemiyorlar da. üçüncü dünya savaşı çıktı çıkacak.
bizim nazeninlere soralım bakalım: fransa'nın (ya da ingiletere'nin başka bir ülkenin toprağında askerinin bulunması, kışkış denildiği halde gitmemesi, ölümle tehdit etmesi normal de, canından başka yitirecek hiçbir şeyi kalmamış insanların fransa'ya göçmesi neden sizi rahatsız ediyor? batı uygarlığı mı?