zenginler için gizli yeraltı şehirleri inşa ettik
başlık "doktor ejderha" tarafından 06.05.2025 08:28 tarihinde açılmıştır.
1.
eski abd bakan yardımcısı, hükümetin insanlığın yok olma tehdidinde zengin ve güçlülerin sığınabilecekleri gizli yeraltı şehirleri veya üsleri yaratmak için yıllarca para harcadığını söyledi.
eski abd başkanı george h. w. bush dönemi iskan ve kentsel kalkınma bakan yardımcısı catherine austin fitts, eski fox news sunucusu tucker carlson'ın youtube kanalında konuştu.
1989 ile 1990 yılları arasında bakan yardımcısı olarak görev yapan 74 yaşındaki fitts, michigan eyalet üniversitesi ekonomisti mark skidmore'un 2017’de yayımladığı, 1998-2015 yılları arasında "savunma ile iskan ve kentsel kalkınma bakanlıklarında 21 trilyon dolarlık yetkisiz harcama" olduğu yönündeki raporuna atıfta bulundu.
fitts, bu paranın halktan gizli tutulan yeraltı şehirleri ve buralardaki ulaşım sistemini finanse etmek için kullanıldığını öne sürerek, "olağanüstü sayıda yeraltı üsleri ve sözde ulaşım sistemleri inşa ettik." şeklinde konuştu.
rapordaki 21 trilyon doların nereye gittiğini araştırmak için 2 yıl harcadığını yalnızca abd'de 170 gizli tesis olduğunu gösteren kanıtlar bulduğunu iddia eden fitts, söz konusu gizli şehir veya üslerin bazılarının abd’nin etrafındaki okyanusların altına inşa edildiğini ileri sürdü.
fitts, carlson’un yeraltı yapılarının amacıyla ilgili sorusuna, bu yapıların insan neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği durumlarda kullanılmak üzere inşa edildiğini düşündüğünü söyledi.
ayrıca fitts, bu üslerin, hükümetin gizli uzay programı gibi projelerinde de kullanılabileceğine inandığını ifade etti.
buradan
devamını gör...
2.
fakirler öldükten sonra kalan zenginlerle dünyanın halini hayal edemiyorum alayı şerefsiz cikarci pislik tipler dünyada birlikte yaşamaya başlıyor on sene sürmez birbirlerini yok etmesi.
devamını gör...
3.
nobel ödüllü doktor joshua lederberg üstadın da dediği gibi:
"insanın yeryüzündeki egemenliğine son verecek tek büyük tehlike, bir virüstür."
13. yy veba'sında gördük ölen kralları, din adamlarını... pandemi'de de benzer bir tabloyu yaşadık.
sosyoekonomik ayrım olmaksızın, ortak bir korkunun esiri oluverdik.
insan doğa karşısında çaresiz.
tüm bu gerçekler ışığında, insanın ölümden kaçma çabasını takdir edip, bu uğurda yapılan mühendislik çalışmasına saygı duymakla beraber, bunlara giriş kapısını merak ediyorum ben. kahvedeki vatandaşın sorularının sesi olmak istiyorum. detay verilmiyor bu tarz haberlerde hiç...
1- nereden gircez? mesela, "londra'da metronun ordan atla, geçit görcen lağımda 2. sapakta, oradan dönüp delikten kaymaya başla" gibi net talimatlar var mı? nebraska'da yaşayan zenginle new york'ta olan zengin, roma'da oturan zengin nasıl ulaşacak buraya büyük bir felaket anında?
2- belirli bir zenginlik derecesini geçince davetiye mi gidiyor? yoksa çevre mi lazım bu sığınağı öğrenmek için? misal rahmi koç'ta var mı bunun tam adresi? (gemisi vardır onun kesin.)
bildiğim en büyük kaçak yapı, gustavo fring’in çamaşırhanenin altına werner ziegler ve işcileri ile inşa ettiği alan. ayrıca el chapo’nun da meksika’da tüneller açtığını biliyorum. bu adamlar bile bunu yapıyorsa, devletler de yapar kesin. sıkı bir teorisyen ve seks adamı olarak, bir şeyler döndüğüne inanıyorum, doğrudur bunlar. sadece, detay vermiyorlar abicim. okyanusun köründeki yere nasıl gidecek bu zenginler panik veya savaş anında? azcık detay verin, çok rica ediyorum yaa!
şurda bırakın savaşı, fetö darbe yaptığında reis-i cumbaşkanı hazretullahları havada uçakla dört tur attı öyle indi.
savaş mavaş olsa, virüs neyim gelse, deprem ebemize penetre etse falan nasıl gidecek bu zenginler oraya?
ya bir tünel var, ya da her zengini felaket anında oraya ulaştıracak bir transfer aracı da düşünmüşler. benim anlamadığım kısım bu. zengin de olsam paniklerdim ben yav.
şu son depremde bile, gitti benim yarım aklım kediler yüzünden. kendi kendime, "kedilerini koruyamayan baba olmaz olsun" dedim, zor toparlandım (çalışmalarım sürüyor).
bu işler zor. hadi o zenginin köpeği var? köpekler kendi başına hareket eder. "biz çok zenginiz raat dur" denmez bir köpeğe. evcil hayvanı olan zengin var, tam o an metresine vuruyor olan zengin olabilir, uzakdoğu gezisi yapan zengin mümkün... hadi o zengin o an hindistan’da? ne yapacaklar? gelip helikopterle alacaklar mı zengini?
ya bi bıraksınlar yaaa.
titanic batarken yatakta karısına sarılarak ölen isidor straus olsun, millet götünün derdine düşmüşken brandy isteyen fötr şapkalı adam olarak bildiğimiz benjamin guggenheim olsun, n’oldu bunlara?
bırakın uzaylı istilasını, bir gemi buzdağına çarptı diye öldü bunlar. bu adamların zenginlik derecesi öyle böyle değil. hatta bunları j.p. morgan’ın öldürttüğü, gemiyi onun batırdığı da söylenir komplocular tarafından. köşedeki supermarket değil yani bu kişiler, acayip zengin. örgütleri falan vardır kesin.
demek ki neymiş? insan ne kadar zengin olursa olsun, ölümden kaçamazmış.
"büyük makineler büyük sırlar taşır"mış ama yine de insanı kurtaramazmış.
ben bu listeye giren aşırı zenginlerden olursam size yapacağım şeyi diyorum. tek kurtuluş o olabilir:
(bkz: sığınakta yaşamak) > olay budur. gidip taşıncan abi. oydu buydu, kumun dibinde yaşanır mı, rutubet vs demeyeceksin. daha şimdiden oraları mesken tutup güvenli yaşayacaksın. eğer sen ölene kadar doğal afet olmazsa bile, millete gidip söylenmeyeceksin.
"ömrü buralarda heba ettik hğğmna" demeyeceksin.
sığınakta bile ölebilir insan gerçi. anlatayım hemen bilmeyen diri bedenli genç arkadaşlarımıza.
kızkalesi efsanesini hatırlatırım size. z-style özetini yazayım hemen:
"korykos kralı piçus’a medyumun biri, “kızın ölecek” demiş. bu da gidip denizin ortasına kale dikmiş deli göt. sonra kıza meyve sepeti yapmış bi kadın. kadın bisex. sepetin içine yılan gizlemiş kill bill hesaaabı. o şekilde kaleye yollamış. aç ve zavallı seksi prenses kız incir neyim yumulurken, yılan memelerinden dalıp hem sokmuş, hem de çok az yalamış sütyenin içinden. kız ölmüş. kale işe yaramamış, şu an tekneyle gidiliyor oraya turistik olarak"
kısaca ölümden asla kaçılmaz.
bakın o zamanlarda kralın aklına denizin dibinde ev yapmak gelmediği için, anında kale yapmıştı. şimdi yeri kazıyorlar.
yarın bir gün uçan arabalar gelecek, havada evler yapacağız.
yine de öleceğiz ulann!
bu kez de havadaki evlere kuşlar saldıracak. slife demişti dersiniz... ki bu olayı, alfred hitchcock işlemişti zaten filmde. kuşlar acımaz beyler bayanlar. *
"insanın yeryüzündeki egemenliğine son verecek tek büyük tehlike, bir virüstür."
13. yy veba'sında gördük ölen kralları, din adamlarını... pandemi'de de benzer bir tabloyu yaşadık.
sosyoekonomik ayrım olmaksızın, ortak bir korkunun esiri oluverdik.
insan doğa karşısında çaresiz.
tüm bu gerçekler ışığında, insanın ölümden kaçma çabasını takdir edip, bu uğurda yapılan mühendislik çalışmasına saygı duymakla beraber, bunlara giriş kapısını merak ediyorum ben. kahvedeki vatandaşın sorularının sesi olmak istiyorum. detay verilmiyor bu tarz haberlerde hiç...
1- nereden gircez? mesela, "londra'da metronun ordan atla, geçit görcen lağımda 2. sapakta, oradan dönüp delikten kaymaya başla" gibi net talimatlar var mı? nebraska'da yaşayan zenginle new york'ta olan zengin, roma'da oturan zengin nasıl ulaşacak buraya büyük bir felaket anında?
2- belirli bir zenginlik derecesini geçince davetiye mi gidiyor? yoksa çevre mi lazım bu sığınağı öğrenmek için? misal rahmi koç'ta var mı bunun tam adresi? (gemisi vardır onun kesin.)
bildiğim en büyük kaçak yapı, gustavo fring’in çamaşırhanenin altına werner ziegler ve işcileri ile inşa ettiği alan. ayrıca el chapo’nun da meksika’da tüneller açtığını biliyorum. bu adamlar bile bunu yapıyorsa, devletler de yapar kesin. sıkı bir teorisyen ve seks adamı olarak, bir şeyler döndüğüne inanıyorum, doğrudur bunlar. sadece, detay vermiyorlar abicim. okyanusun köründeki yere nasıl gidecek bu zenginler panik veya savaş anında? azcık detay verin, çok rica ediyorum yaa!
şurda bırakın savaşı, fetö darbe yaptığında reis-i cumbaşkanı hazretullahları havada uçakla dört tur attı öyle indi.
savaş mavaş olsa, virüs neyim gelse, deprem ebemize penetre etse falan nasıl gidecek bu zenginler oraya?
ya bir tünel var, ya da her zengini felaket anında oraya ulaştıracak bir transfer aracı da düşünmüşler. benim anlamadığım kısım bu. zengin de olsam paniklerdim ben yav.
şu son depremde bile, gitti benim yarım aklım kediler yüzünden. kendi kendime, "kedilerini koruyamayan baba olmaz olsun" dedim, zor toparlandım (çalışmalarım sürüyor).
bu işler zor. hadi o zenginin köpeği var? köpekler kendi başına hareket eder. "biz çok zenginiz raat dur" denmez bir köpeğe. evcil hayvanı olan zengin var, tam o an metresine vuruyor olan zengin olabilir, uzakdoğu gezisi yapan zengin mümkün... hadi o zengin o an hindistan’da? ne yapacaklar? gelip helikopterle alacaklar mı zengini?
ya bi bıraksınlar yaaa.
titanic batarken yatakta karısına sarılarak ölen isidor straus olsun, millet götünün derdine düşmüşken brandy isteyen fötr şapkalı adam olarak bildiğimiz benjamin guggenheim olsun, n’oldu bunlara?
bırakın uzaylı istilasını, bir gemi buzdağına çarptı diye öldü bunlar. bu adamların zenginlik derecesi öyle böyle değil. hatta bunları j.p. morgan’ın öldürttüğü, gemiyi onun batırdığı da söylenir komplocular tarafından. köşedeki supermarket değil yani bu kişiler, acayip zengin. örgütleri falan vardır kesin.
demek ki neymiş? insan ne kadar zengin olursa olsun, ölümden kaçamazmış.
"büyük makineler büyük sırlar taşır"mış ama yine de insanı kurtaramazmış.
ben bu listeye giren aşırı zenginlerden olursam size yapacağım şeyi diyorum. tek kurtuluş o olabilir:
(bkz: sığınakta yaşamak) > olay budur. gidip taşıncan abi. oydu buydu, kumun dibinde yaşanır mı, rutubet vs demeyeceksin. daha şimdiden oraları mesken tutup güvenli yaşayacaksın. eğer sen ölene kadar doğal afet olmazsa bile, millete gidip söylenmeyeceksin.
"ömrü buralarda heba ettik hğğmna" demeyeceksin.
sığınakta bile ölebilir insan gerçi. anlatayım hemen bilmeyen diri bedenli genç arkadaşlarımıza.
kızkalesi efsanesini hatırlatırım size. z-style özetini yazayım hemen:
"korykos kralı piçus’a medyumun biri, “kızın ölecek” demiş. bu da gidip denizin ortasına kale dikmiş deli göt. sonra kıza meyve sepeti yapmış bi kadın. kadın bisex. sepetin içine yılan gizlemiş kill bill hesaaabı. o şekilde kaleye yollamış. aç ve zavallı seksi prenses kız incir neyim yumulurken, yılan memelerinden dalıp hem sokmuş, hem de çok az yalamış sütyenin içinden. kız ölmüş. kale işe yaramamış, şu an tekneyle gidiliyor oraya turistik olarak"
kısaca ölümden asla kaçılmaz.
bakın o zamanlarda kralın aklına denizin dibinde ev yapmak gelmediği için, anında kale yapmıştı. şimdi yeri kazıyorlar.
yarın bir gün uçan arabalar gelecek, havada evler yapacağız.
yine de öleceğiz ulann!
bu kez de havadaki evlere kuşlar saldıracak. slife demişti dersiniz... ki bu olayı, alfred hitchcock işlemişti zaten filmde. kuşlar acımaz beyler bayanlar. *
devamını gör...
4.
bir arkadaşa bakıp çıkabiliyor muyuz?
devamını gör...
5.
gakko, insanlığın en başından bugüne kadar olan ve hiç bitmeyen savaş zanginler ve fakirler arasındaki savaştır. din bunu çözmek için vardır. din, zanginler lehine büküldüğü an artık tahrif olmuştur.
devamını gör...
6.
iyi ama yerüstündekiler de onlar için inşa ediliyor, düzenleniyor.. yoksullara bu dünyada yer yok mu.. onlar her gün yeniden üretmeseler yaşamı, sizin yaşayabilecek bir hayatınız bile olmaz, bokunuzda boğulursunuz behey geri zekalı..
devamını gör...
7.
fakirler ölsün.
devamını gör...
8.
tam bir klişe. filmlerde hep konu edilen olay.
insan hayal edebildiği her şeyi gerçekleştirebilir derler. cehennem de dahil. dünyayı cehenneme çevirip kendileri "üstün" genlerini geleceğe aktarmak istiyorlar belli ki. 21. yy insanı mağara adamlarından zerre farklı değil, sadece artık taş ve sopa yerine bilgisayar kullanıyoruz. içgüdüler ve zihniyet neredeyse aynı.
insan hayal edebildiği her şeyi gerçekleştirebilir derler. cehennem de dahil. dünyayı cehenneme çevirip kendileri "üstün" genlerini geleceğe aktarmak istiyorlar belli ki. 21. yy insanı mağara adamlarından zerre farklı değil, sadece artık taş ve sopa yerine bilgisayar kullanıyoruz. içgüdüler ve zihniyet neredeyse aynı.
devamını gör...
9.
papatya'nın raçıstır'a gitmesinden de anlaşılacağı üzere haklı iddia. zengin işte abi ne olacak. biz zaten npc'yiz.
devamını gör...
10.
fakirler de birleşip kooperatif usulü girebilir ya da devremülk gibi, bir hafta sen korun bir hafta ben.
devamını gör...